-
Ufkumuza doğan rüya
UFKUMUZA DOĞAN RÜYA
Ayşe ŞASA
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ZAMAN gazetesinde yayınlanan “Ufuk Turu”nu okurken, üçyüz yıllık tedrici bir çöküşün ufuksuz ve rüyasız kıldığı bir kültür coğrafyasının, bir kez daha, taptaze, pırıl pırıl, gözalabildiğine geniş ve evrensel bir hayat hamlesinin eşiğinde olduğunu duyumsuyoruz...
Aşkın, zühdün, hizmetin, inanılmaz bir sadeliğin ve tevazuun potasında yoğrulmuş bu direnç, bütün bu karanlık çöküş dönemi süresince sarp bir dağı tırmanmış, tırmanmayı sürdürmüş. Yaratıcıdan aldığı ümitten bağını bir an koparmayarak, sel gibi bir akıntıya karşı yüzmüş; fizik, metafizik berzahları inanılmaz bir sabır ve irfanla aşmış. Nihayet, kuşaktan kuşağa aktarılan bu efsanevi direnç, bir Everest Tepesi’nde konumlanarak dünyayı yeniden temaşa edecek soluğa kavuşuyor. Kainatın ufkunu üçyüzaltmış derecelik bir açıklıktan gözlem altına alarak gülümsüyor. Onun ru’yetiyle bu ufka baktığımızda, kozmik bir rüyanın, kadim dünyanın bağrından kopmuş, bütünüyle evrensel ve barışçıl bir bahar rüyasının tarif edilmez genişliğine, anlatılmaz lezzetine, parıltısına ortak oluyoruz.
Hür gönüllü Anadolu insanının bin yıllık kolektif birikimi bu. Hiçbir kinin, hiçbir garezin pürüzünü taşımıyor. Her zerresinde geniş bir hoşgörünün engin bir şifanın iyicil damgası.
Kuşakların ürünü olan bu birikimde, ne kadar değişik eğilimden insanın ortak arayışını seçmek olası. Sadece yakın zamanı sözkonusu edersek, bir Yahya Kemal, bir Tanpınar, bir Kemal Tahir, bir Necip Fazıl, bir Sezai Karakoç, bir Cemil Meriç, bu rüyanın bazı veçhelerini keşfederek ümit bulmaya çalışmışlardı...
Son yüzyılın derin karanlığında, insanlığın büyük bir bölümü, asla gelmeyen, gelemeyen, gelmesi mümkün olmayan Godot’lara ağıt yaktı durdu. Bizatihi bu satırların yazarı, tüm gençliği boyunca bu tür ağıtların odağında kavrulmuş biri.
İnsanlık tarihinin son üçyüz yılında, devasa bir evrensel değerler bütününün devasa bir coğrafya kıtası gibi, derece derece tarihin derin sularına gömülüşü müşahede edilmişti. O dev kıta şimdi bir kez daha günyüzüne çıkıyor. Sükun ve vakar dolu bir şifa bildirisi olarak tüm insanlığın ufkuna sunuluyor.
Bir uçta Bosna müdafaası, bir yanda muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Ufuk Turu. Hür olduğunu, sonsuzluğun çocuğu olduğunu, ezel ve ebede aşina olduğunu insanoğlu her dem duyumsamıştır. Ufka vuran güzel rüyayı selamlıyorum.