-
Hitam-ı misk
HİTAM-I MİSK
'Pazar Konuşmaları bir ayna. Hz. Mevlana'nın Mesnevi'sinde, Rumi ressamlara çizdirdiği binbir güzellikte ki resimleri, Anadolulu ressamların, cilaladıkları gönül duvarlarından aksettirmesi misali, bir aks-ı sadanın peşinde. Toy ve delişmen. İddiası, acziyetinden ğeliyor...
13 yaşının, sıcak bir Ağustos'unda, hıçkırıklara boğulan, muzdarip bir vijdanın, ıslak bakışlarıyla serinleyen ve 23 yaşının yine bir Ağustos ayında, bu serin soluğun ruhuna üflediği neşa ile yola koyulan bu delişmen, mikro alemle, makro alemin kesişme noktasında hülyalı bir rüyaya daldı... Hala da uyanabilmiş değil. Ve bu satırların size yazılmasının bu zamana denk düşmesini, ilahi seyrin dışında, mahmurluğuna vermenizi diler...
Eline aldığı aynayı, Eflatun'un iradına uygun olarak, her hafta etrafına tutmaya çabalayan bu delişmen, ruhuna üflenen neşa'nın ağır sorumluluğu ile yürümeye çabaladı. Ve 51 haftalık bu yürüyüşü yine Ağustos ayının sıcak bir günün de hitama erdirmek istedi. Bu hitamı, kendi özgül dünyasında fırtınalara sebep olan, ruh üstadının nefesleriyle soluklandırmayı murad etti... Sizi ilk dinlediğim an hala gözlerimin önünde. Dilinizin, gönlünüzün ve gözyaşlarınızın ortaklaşa dokuduğu bir efendiden bahsediyordunuz. Kainatın Efendisi'nden. Hitam-ı Misk'ten...'
Bu satırlar, bir sonraki pazara kadar devam edecek olan konuşmaların gerçekleşmesine vesile oldu. Ve ben de bir yıldır adet üzere yaptığım gibi, yine bir takdim yazmak yerine, 'HOCAM'A...' diye başlayan, şahsa özel bir mektubu izinsiz ifşa ettim. Zapta geçirilsin suçluyum. Suçumu itiraf ediyorum. Ve 51 haftalık bir serüveni hitama erdiriyorum. 'Fethullah Gülen Hocaefendi ile UFUK TURU'nu 'Hitam-ı Misk' olması dileği ile, bir suç aleti olarak teslim ediyorum...
Baki selamlar...