Muğla’da XIX.yüzyılın sonlarına kadar 15’e yakın medresenin bulunduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Ancak bu medreselerden Milas’taki Ahmet Gazi Medresesi dışında hiçbiri günümüze gelememiştir. Kaynaklarda isimleri geçen bu medreselerden başlıcaları; Sabunhane, Kurşunlu, Fevziye, Kayıkzade, Şeyh Bedrettin, Cami-i Kebir, Tüccarzade, Bali Efendi, Kurbanzade, Ali Efendi, Kambur Ahmet Efendi, Selimzade Efendi, Köstenzade Hacı Şerif ve Mahmutzade Efendi medreseleridir.
Ahmet Gazi Medresesi (Milas)
Muğla Milas ilçesinde bulunan Ahmet Gazi Medresesi giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre; Menteşeoğullarından Ahmet Gazi tarafından 1375 yılında yaptırılmıştır.
Günümüze oldukça harap bir durumda gelen kesme taş kaplamalarının neredeyse tamamı sökülmüş olan yapının kalıntılarından anlaşıldığına göre, dikdörtgen planlıdır. Medresenin doğu cephesi kesme taştan kaplanmış, sonraki dönemlerde yapılan onarımlarda moloz taş kullanılmıştır. Medresenin giriş kapısı kuzey cephesinde bulunmaktadır. Burası da düzgün kesme taşlardan yapılmıştır. Giriş kapısının eni yüksekliğinden fazladır. Kapının yan kanatları da cepheden dışarıya çıkıntılıdır. Oldukça enli sivri bir kemerle örtülü olan kapının ana nişi bir sıra silmeden oluşan dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmıştır. Ana nişin yan duvarlarında da kapının boyutlarına göre oldukça küçük birer mihrapçık yerleştirilmiştir. Ayrıca iri, devşirme mermer bloklar cephenin doğu ve batı köşelerinde de köşe taşı olarak kullanılmıştır.
Giriş kapısından bir eyvana geçilmektedir. Bu eyvanın duvarları ve üst örtüsünü sağlayan tonozu düzgün kesme taştan yapılmıştır. Eyvanın zeminine de düzensiz taş plakalar yerleştirilmiştir. Giriş eyvanının açıldığı avlu 9.10x12.50 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Avludaki kime ait olduğu bilinmeyen iki mezar bulunmaktadır. Giriş eyvanına bitişik iki hücre de bu avluya açılmaktadır.
Medresenin doğu ve batı yönündeki koridorların sonunda çatıya çıkışı sağlayan birer merdiven vardır. Ancak, bu merdivenlerin üzerini örten tonozlar yıkılmıştır. Medresenin avluya bakan mekânlarının cepheleri doğu ve batıdaki yan duvarları ve tonozları düzgün kesme taştan yapılmıştır. Avlunun doğu ve batı kanatları üzerinde aynı ölçüde ikişer hücreye yer verilmiştir. Medrese hücreleri oldukça küçük olup, her odanın içerisinde birer ocak ve dolap vardır. Üzerleri toprak damla örtülüdür.
Avlunun kuzeybatı ucunda, batı kanadındaki iki öğrenci hücresinden kuzeydeki ile dershane önündeki zemin daha geç dönemlerde yapılmıştır. Avlunun kuzey kenarındaki ana eyvan sivri bir kemerle avluya açılmaktadır. Bu eyvan kemeri yatay silmelerden oluşmuş başlıkları olan iri birer plaster üzerine oturtulmuştur. Ana eyvanın iki yanında yer alan, birbirlerine eşit büyüklükteki iki dershanenin girişleri öğrenci hücrelerinin girişlerinden daha yüksek ve süslüdür. Sivri kemerle avluya açılan ana eyvanın cephesi zeminden başlayan bir silme demeti ile çerçeve içerisine alınmıştır. Bu kemerin köşelerinde iki dikdörtgen mermer levha dikkati çekmektedir. Bu levhalarda, arka ayakları üzerine oturmuş, ön ayakları ile ince uzun bir bayrağı tutan birer arslan figürü dikkati çekmektedir. Bu arslan figüründen sağdakinin tuttuğu flama üzerinde Ahmet Gazi’nin ismi yazılıdır. Diğer flama üzerinde ise yürüyen bir arslan figürü bulunmaktadır. Kare planlı ana eyvanın doğu ve batı duvarlarında dikdörtgen profilli birer niş görülmektedir.
Bu yapının plan şeması Osmanlı medreselerinden çok Selçuklu medreselerini andırmaktadır. Bu yapıda Selçuklu medreselerinin çoğunda olduğu gibi mekânlar giriş eksenine göre simetrik olarak yerleştirilmiştir. Medresenin ölçüsüne göre giriş eyvanı ve ana eyvan aynı eksen üzerinde olup, diğerlerinden daha büyük ölçüdedir. Avlunun çevresini dolaşan revaklara Selçuklu medreselerinde rastlanmaktadır.
Ana eyvan içerisinde iki mezar bulunmaktadır. Bunların şahideleri üzerinde Arapça kitabeler yazılıdır. İki mezardan avlu tarafında olanı medreseyi yaptıran Ahmet Gazi’ye aittir. Eyvan içerisindeki ikinci mezar ise Ahmet Gazi’nin mezarına benzerse de bu mezarın kızına veya eşine ait olduğu ihtimal dâhilindedir.
Firuz Bey Medresesi (Milas)
Muğla ili Milas ilçesi Burgaz Mahallesi’nde Menteşe Valisi Firuz Bey’in 1394 yılında yaptırdığı caminin yanında medresesi de bulunmaktadır. Cami avlusunun batısında yer alan medrese cami ile birlikte aynı tarihte yapılmış, 1964-1965, 1976-1977 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.
Medresenin duvarlarının alt kısımları ve köşeleri kesme taştan, üst kısımları ise moloz taştan yapılmıştır. Medresenin duvarlarında kaba bir işçilik görülmektedir. Duvarlarda yer yer devşirme parçalar da kullanılmıştır.
Medrese kuzey-güney yönünde, kare planlı on altı hücreden meydana gelmiştir. Bunlardan güneydeki ilk sekiz hücre yan yana sıralanmıştır. Bu hücrelerden sonra yapı kuzeydoğuya yöneldiğinden ötürü dört hücre kuzeydoğudadır. Bunun köşesinde çatıya çıkışı sağlayan on bir basamaklı bir merdiven ile sokağa açılan dikdörtgen bir kapı bulunmaktadır. Bu kapının kuzeyinden itibaren yapı doğuya yönelmiş ve buraya da dört hücre yerleştirilmiştir. Bütün bu mekânların üzeri birbirlerinden farklı özellikler gösteren tonoz ve kubbelerle örtülmüştür. Güneydeki iki ve altıncı hücreler tromplu, bir, dokuz ve on birinci hücreler sivri tonozlu, yedi ve sekizinci hücreler bindirme tonozlu, on ikinci hücre haçvari tonozlu, diğerleri de çapraz tonozludur. Kubbe ve tonozların üzeri onarım sırasında bir çatı ile örtülmüştür.
Hücrelerin hepsi avluya dikdörtgen birer kapı ile açılırlar. Bir ve onuncu hücrenin dışında kalan hücrelerin içerisinde birer ocak nişi bulunmaktadır. Ayrıca bu hücreler mazgal tipi pencerelerle dışarıya açılırlar.
Medresenin kuzey ve güney cepheleri tamamen sağırdır. Batı cephesi ise evlerle kapatılmıştır. Aynur Durukan, bu medresenin bu mekânlardan oluşmadığını ileri sürmekte ancak, medresenin tam planı ve hücre sayısı ile ilgili olarak da kesin bir bilgi verememektedir.