Rasulullahın İzarı Ve Elbisesi
1085) Hz. Aişe şöyle demiştir:
Peygamber (s.a.v.), üzerinde bulunan çizgili bir elbiseyle namaz kıldı. Onun çizgilerine gözü takıldı. Namazı bitirince:
- "Bu hamisayı (çizgili elbiseyi), Ebu Cehm'e götürün ve bana onun enbicanîsini (hamisadan daha kalın bir kumaş) getirin. Çünkü bu ha-misabeni namazımdan alakoydu" dedi.
Hamisa: Yünden, desenli bir ridadır.
Enbicanî: Yünden, desenleri olmayan tüylü kalın elbisedir.
1086) Ebu Burde şöyle dedi:
Aişe bize, keçeleşmiş bir örtüyle kalın bir izar çıkarıp.
- "Rasulullah bu ikisinin içinde dünyadan gitti" dedi.
1087) Hz. Aişe şunu anlattı:
"Peygamber (s.a.v.) bir sabah, üzerinde siyah kıldan mamul çizgili bir örtü olduğu halde mescide çıktı."
1088) Seleme Ibnu'l-Ekva'nın babası anlattı.
Peygamber (s.a.v.), Osman'ı Mekke'ye gönderdi. Onu Eban Ibn Sa'd himayesine aldı. O şöyle dedi:
-Amcaoğlu! Seni, mütevazi bir halde görmeyeyim mi? Kavmin izan ne kadar uzatıyorsa, sen de o kadar uzat.
Bizim sahibimiz izan böyle bacağının yansına kadar uzatıyor.
1089) el-Eş'as îbn Suleym şöyle anlattı:
Halam amcasından şunu duydu: Ben yürürken, arkamdan birisi:
- "Izarım yukarı kaldır. Eğer böyle yaparsan daha temiz ve daha uzun ömürlü olur" dedi. Bir de baktım ki, bunu söyleyen Rasulullah'tı (s.a.v.). Ben de:
-Ya Rasulellah! Bu, bir bürde-i melha (alacalı) değildir, dedim, Rasulullah (s.a.v.):
- "Bana uymak, beni örnek almak istemiyor musun?" dedi. Baktım ki, izarının uzunluğu bacağının yarısına kadardı.