Cevap: Müminlerin Cesareti
Allah korkusu, her konuda oldugu gibi, bu konuda da son derece önemli bir kistastir. Allah korkusu olmayinca kisi rahatlikla insanlara zarar verecek davranislarda bulunabilmekte, kendi menfaatleri için baskalarinin haklarini çigneyebilmektedir. Bu kisilerin cesaret anlayislari Kuran'da bildirilen gerçek cesaret ile taban tabana zittir.
Bu zihniyete sahip insanlar, baskalarinin hakkini yiyerek menfaat saglamayi ve bunu yaparken kanunlara yakalanma riskini göze almayi cesaret olarak görebilirler. Karanlik islerini ayni anda yapabilmeyi ve hiç yakalanmadan zengin olabilmeyi cesaret zannederler. Pervasizca bu tür ahlaksizliklara yönelmeyi, kendi dünyevi çikarlari ugruna diger insanlara zulmetmekten çekinmemeyi, hiçbir otorite tanimamayi bir üstünlük olarak algilayabilirler. Oysa yeryüzünde karisiklik çikarmak, insanlara zulmetmek, insanlarin hakkini çignemek ve bunlara benzer davranislarin tümü Allah'in insanlari sakindirdigi, ayetleriyle men ettigi ve insanlara ahirette hesabini veremeyeceklerini bildirdigi çirkin davranislardir. Cesaret, ancak güzel ahlak ile birlikte olursa gerçek anlamini kazanir. Devletin ve yasalarin aleyhine gösterilen bir cesaret ise çirkin bir cesaret olup güzel ahlakla, Allah'in Kuran'da bildirdigi Müslüman modeliyle bagdasmamaktadir.
Cesaret Allah'in rizasini kazanmak için gösterilen bir tavirdir. Müminler Allah'in hosnutlugunu elde etmek maksadiyla canlarini ve mallarini gözden çikarirlar. Esasinda bu, inanan insanlar için sonradan alinan bir karar degildir. Inananlar bu karari "iman ettik" dedikleri anda vermislerdir:
Hiç süphesiz Allah, mü'minlerden -karsiliginda onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarini ve mallarini satin almistir. Onlar Allah yolunda savasirlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu) Tevrat'ta, Incil'de ve Kuran'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Su halde yaptiginiz bu alisveristen dolayi sevinip-müjdelesiniz. Iste 'büyük kurtulus ve mutluluk' budur. (Tevbe Suresi, 111)
Bu karari ilk basta vermis olduklari için geriye sadece bunun geregini yerine getirecekleri firsatin önlerine çikmasi kalmistir. Gerçekte müminlerin gösterdikleri bu cesaret yalnizca Allah'in kendilerine emretmis oldugu davranistir. Bu yüzden müminler en büyük cesaret örneklerini gayet sogukkanli, tevekküllü ve korkusuzca sergilerler. Çünkü Allah'in hosnutlugunu kazanmak söz konusu oldugunda inanan bir kimsenin vazgeçemeyecegi ve göze alamayacagi hiçbir sey yoktur.
Zaten insana canini ve mallarini veren Allah'tir. Bunlari Kendi dilemesiyle insana verdigi gibi, yine istedigi zamanda ve istedigi sekilde geri almak da yine Allah'in tasarrufu altindadir. Ayrica unutulmamalidir ki, hiçbir sey insanin basina tesadüfen gelmez. Kuran ahlakini yasama konusunda, Allah adina cesur ve kararli davranan bir kimse kaderinde yazili olandan baskasini yasamaz. Bu da dünyada ve ahirette kendisi için en hayirli olandan baskasi degildir. Yani insan bir zorluk karsisinda cesaretli davrandiginda, o zorlugu yenmeye çalistiginda ne ile karsilasirsa karsilassin hepsinin sonucu kendisi için hayirlidir. Çünkü Allah Kuran'da inanan kullarinin islerini mutlak hayirla sonuçlandiracagini bildirmistir.
Cevap: Müminlerin Cesareti
Gerçek cesaretin bize en güzel sekilde tarif edildigi Kuran'da, peygamberlerin ve onlari izleyen müminlerin hayatlarindan verilen örneklerde, Allah'i razi etmek için sergilenen cesaretin son derece üstün bir meziyet oldugu anlasilmaktadir.
Buraya kadar da gördügümüz gibi, Kurani bir cesareti toplumda yasanan örneklerden farkli kilan en önemli unsur "amaç"tir. Kuran incelendiginde cesaret kavraminin, halk arasinda bilinenlerin disinda çok farkli amaçlar içerdigi görülür. Kurani bir cesaretin amaci ne insanlarin takdirini, hayranligini toplamaktir, ne de kisinin kendi egosunu tatmin etmesidir; amaç sadece Allah'in hosnutlugunu kazanmaktir.
Elbette bu, toplumun yasadigi cesaret kavramiyla, Kurani cesaret arasinda büyük farkliliklarin olusmasina neden olur. Nitekim toplumun birçok kesiminde oturmus olan cesaret anlayisinda daha önce de belirttigimiz gibi "dünyevi hedefler" vardir; yani kisi herhangi bir konuda cesaret gösterirken ahirete yönelik bir amaç gözetmeden, dünyaya dair hesaplar yapmaktadir. Belki güzel ve faydali bir is yapiyordur, örnegin, aniden yola firlayan bir çocugu ezilmekten kurtariyordur; ama burada amaci kendi vicdanini rahatlatmaktir. Ya da topluluk önünde haksizliga ugrayan birinin hakkini savunuyordur. Davranisi güzeldir, ancak amaci oradakilerin takdirini kazanabilmektir. Oysa bu davranisi Allah Katinda geçerli kilacak olan, bu davranisin Allah'in hosnutlugunu kazanmak için yapilmasidir.
Nitekim bu gerçegi asla akillarindan çikarmayan Müslümanlarin cesaret gösterdikleri konular dünyevi amaçlara, çikarlara yönelik olmaz. Asla insanlar tarafindan "cesur bilineyim", "bana cesur desinler", "herkesin gözüne gireyim" gibi isteklerde de bulunmazlar. Allah için sergiledikleri cesareti Allah'in bilmesi onlar için yeterlidir.
harun yahya
Cevap: Müminlerin Cesareti
Emeğine sağlık Hayrun-Nisa'cım ALLAH C.C Razı olsun...
Cevap: Müminlerin Cesareti
Alıntı:
SiLa Nickli Üyeden Alıntı
Emeğine sağlık Hayrun-Nisa'cım ALLAH C.C Razı olsun...
sağol ablacım tşk ederim...