Ene ve Zerre

Ene ve Zerre

“Bu risale bir elif ve bir noktadan ibarettir“. Aslında bu cümle sadece 30. sözde anlatılan ‘Ene ve Zerreyi’ değil aynı zamanda hizmetihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif üstadı ve üstadın vazifesi noktasında da çok şey anlatıyor bize.
Nedir bu elif ile nokta? İlk bakışta bir şey anlaşılmıyor. Ama biraz derinine inince şöyle bir hikmeti ortaya çıkıyor: Latin alfabesine bakarsanız “Ahttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Bhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Chttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif ...” harflerinin yazılışları insanda hiçbir şey çağrıştırmazkenhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Arap alfabesi öyle değildir. Arapça’ya ‘Rabça’ denilmesi belki de bundandır. Bir ‘elif’ niye çubuk gibihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif bir ‘be’ niye çanak gibi yazılmış anlıyorsunuz. Örneğin elif harfi. Çubuk gibihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif dimdikhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif hiçbir tarafa yaslanmayanhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif hiçbir güce isnad etmeyenhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif kendi başına buyrukhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yontulmamışhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif beli bükülmemiş nefsi temsil ediyor. Elif‚ ene’nin elifi yani. Peki Allah’ın böyle bir elifihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani eneyi veya nefsi yaratmasındaki hikmet ne olabilir? İnsanın bir yaratılış gayesi vardır oysa. O da “Tahsil-i ubudiyet ve tasdik-i rububiyettir” Yani kulluğunu tahsil etmekhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif kul olduğunu bilmek. Kulluğunu idrak edincehttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani nefsine hakim olunca Rabbini bilmek. Nefsini bilmeyen Rabbini bilmiyor çünkü. Allah bilinmek istiyor. Bir hadis-i kudside ifade buyrulduğu gibi: “Ben bir kenz-i mahfi (gizli bir hazine) idimhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif bilinmeye muhabbet ettim.” Yani Allah şuur sahibi varlıklarıhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif varlığı bilinsin diye yaratmış. Bunun bilinmesi için de Bürhan-ı tevhid yani varlığının ve birliğinin delili olan şeyleri yaratmıştır. Bunlardan birisi de kainat kitabıdır. İnsanhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif o kitabı okuyarak Rabbini bilebilir. Bu hususta her şeyi küçükten büyüğe okumak esastır. Kesretten vahdeti bulmak. Kainat kitabının en küçük parçası atom çekirdeğidir. Yani eski ifadeyle zerre. İnsanhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif zerreyi çizmeye kalksa yapacağı şeyhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif küçük bir nokta çizmektir. İşte insan zerreyi noktayla tasvir ediyor. Şimdi gelelim elifle noktanın birleşmesine. Elifhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani ene veya insanhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif önce kainatın zerresiyle yüzleşmelidir. Yaradılış gayesine ulaşmak için. Ene bir tarafta zerre bir tarafta.
Tabii bunu anlatmadan önce insanla kainatın arasındaki özelliğe de değinmek lazım. Üstad der ya “İnsan bir kainat-ı suğradırhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif kainat dahi bir insan-ı kübradır.” Yani insan küçültülmüş kainat. Kainat da büyütülmüş insan. İkisinin de çalışma mekanizması aynı. İnsan eşittir kainat. Bir hadiste “Bir insanı öldürmekhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif alemleri öldürmektir” diye işte bunun için denmiş olması gerek. İnsana baktığınızda küçücük bir varlıktır. Nasıl oluyor da koskoca kainatla eşit olabiliyor? Maddi alanda bakılınca bu mümkün değildir. Kainathttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif arz ve semadan oluşuyor. Sema derken de yedi kat gökten bahsediyoruz. Sadece birinci kat gökhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani dünya seması bile o kadar büyük kihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif bize en uzak olan süreyya yıldızı bile yaratıldığı günden beri ışık hızıyla ışınlarını gönderdiği haldehttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif hâlâ ışınları dünyaya ulaşmamış. Bazı tefsircilere göre Necm Suresi’nin başında bahsedilen ve şahit tutulan necmhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani yıldız işte o yıldız. Türkçede iki şeyin arasındaki uzaklığı ifade etmek için “Seradan süreyyaya kadar uzak” deriz. Sera yeryüzühttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif süreyya da o yıldız işte. Sadece birinci seması bu kadar büyük olan kainatla insan nasıl eşit olur değil mi? Fizik olarak düşünürsek öyle. Ama her varlığın bir de metafizik yanı var. İşte insan orada kainata üstünlük sağlıyor. Şöyle: Şimdi biz süreyya yıldızından bahsettik. Yaratıldığı günden bugüne ışık hızıyla bile ışınları dünyamıza ulaşmayan yıldız. Mesafe çok büyük. Ama bunu anlatırkenhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif insan hayalen o yıldızı düşünür. Biraz sonra hayalen çok farklı şeyler düşünür. Demek ki insan hayalen o yıldıza gider ve aynı anda geri gelir. Üstadın tabiriyle bir günde 50 bin yıllık mesafedir hayal. Onun ışık hızıyla bin yıllardır gelemediği mesafeyihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif insan hayalen hem gidiyor hem de geri geliyor. İnsanın da kainata karşı böyle bir üstünlüğü vardır. Biz gelelim ene ile zerreye.
Elif dimdik dedik. Beli kırılmamış dedik. Elif’ihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani nefsi bir kırmak lazım. Onu kırmadan Allah’a gidilmiyor çünkü. O’na giden yolda kainat okunamazhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif onun zerresiyle tanışılamaz. Alın o elifihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif belini kırın. Çubuktan çanak yapın. Şimdi getirin kainatın zerresini yani noktayıhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif o çanağın altına yerleştirin. BE harfi oldu. Üstadın bir elif bir nokta dediği şeyhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif BE harfidir. Enenin zerreyle tanışıp Allah’a giden yolda ilk adımı atışı yani. Noktayı çanağın altına değil de üstüne koysakhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Yani NUN harfi yapsak adeta tılsım bozuluyor. Çünkü BE harfinde çok ince bir hikmet var. BE harfinin ince bir hikmeti olmasaydıhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Allah bile Kur’anı yazarken mesajına Besmele’nin BE’siyle başlamazdı. Gerçi biz Kur’an okurken Euzubesmele çekiyoruzhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif ama Kur’anda hiçbir başlama noktasında ‘Euzu’ ile başlayan istiaze cümlesini okuyamazsınız. Allah doğrudan BE harfiyle başlıyorhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif çünkü hikmeti var. BE harfi öyle derin manalar taşıyor kihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif o yüzden sadece Kur’an da değil BE harfiyle başlayan. Yine vahy ile Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gönderilen ve Hazreti Ali’nin (radıyallahu anh) nazma çevirdiği ve Süryanice bir kaside olarak yazdığı Celcelutiye kasidesi vardır. Ne diyor orada: “Bede’tu bi bismillahi”http://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif yani BE ile başlıyor. İçinde yaşadığı asra damgasını vuran Mevlana Hazretleri Farsça bir beyit olarak yazdığı Mesnevi’sinde Türkçe karşılığı “Dinle şu Ney’i neden şikayet ediyor” olanhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Farsça orijinaliyle “Bişnev in ney” diyor BE ile başlıyor. Büyük tasavvuf alimi Feriduddin-i Attar Hazretleri de kitabına “Be namı on iki gencin” diyor BE harfiyle başlıyor. Yani isterseniz 40-50 tane kitap sayalımhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif göreceksiniz ki bu kitapların hepsi BE harfiyle başlıyor. Nihayet gelelim Üstad Hazretlerine. O da diğerlerinden hiç farklı değil bu konuda. Nasıl farklı olsun ki? O da diğerleri gibi aynı kaynaktan akan ilhamlarla besleniyor. Aynı merkezden idare ediliyor yani. O da oturuyor sözlerine inci gibi bir sözle başlıyor. “Sözler’e inci gibi bir sözle başlamak” Nedir bu? Bismillah’tır. Çünkü Bismillah bir inci sözdür. Birinci Söz’dür yani. Okurken başındaki BE’lere dikkat ettiniz mi? Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! diyor. Bir değilhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif iki değil tam altı tane BE harfiyle başlıyor. İşte bu tevafuktur.
Üstad kendi başına bir insan değildir. Allah’ın bu asırda özellikle seçip gönderdiği bir insandır. Tıpkı yukarıda adı geçen insanların asırlarında söz sahibi oldukları gibi. İşte bu insanların kendi başlarına hareket etmeyiphttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Allah’ın ilhamıyla hareket ettiklerini bu BE harfi çok güzel anlatıyor. Her asırda söylenecek söz belli. İşhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif sadece kimin çıkıp o asırda o sözü söyleyeceğine kalmış. Üstadhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Mevlana asrında yaşasaydı “Bişnev in ney” derdi. Mevlana bu asrı idrak etseydihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif bu asrın insanlarının idrakine sunacağı Kur’an tefsirine “Bismillah her hayrın başıdır” diye başlardı. Onlar Allah’tan ilhamlı insanlardır. Beyin yapmışlarhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif ama beyinlerini de bir merkeze bağlamayı bilmişler. İşte bu insanların aralarında yüzlerce ortak özellik var. Sadece bunlardan bir tanesi kitaplarının başındaki BE harfi. Allah bilirhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif kimse kimsenin farkına bile varmamıştır bu konuda. Allah denk getirmiş. İyi de bu kitaplar neden Nun harfiyle veya Cim’lehttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Mim’le değil de illa da BE harfiyle başlamış? Çünkü
Be harfihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Ene’nin Zerre ile tanışması demek
Be harfihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif o zerreden kainatın oluşması demek
Be harfihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif o oluşan kainat kitabını okuyan insanın Allah’a kavuşması demektir.
Nefsinizi tanıyacaksınız. Onun belini kıracak ve zerreyle tanıştıracaksınız. Ardından kainatı okuyacak sonra da Rabbinizi bileceksiniz. Nefsini bilmeyen Rabbini ne bilsin? Onun için bu insanlar kitaplarına hep BE harfiyle başlamışlar. Tıpkı ilham ve feyiz aldıkları Cenab-ı Allah’ın (celle celâluhu) dahi kendi kitabı olan Kur’an’a Bismillah’ın BE’siyle başladığı gibi.