Son Şahitler 2.Cild s. 311
KEMAL BAYRAKLI
Bir günde Kur'ân okumayı nasıl öğrendi?
"Şâhitler'in Dilinden" birçok yerde olmakla birlikte, Bediüzzaman'ın yaşadığı yerlerde, sürgün olarak bulunduğu beldelerde daha çoktur. İşte bu yerlerden, bu menzillerden bir şehir de Afyon'dur. Burada belediyede sular idaresinde çalışan "Kitapçı Kemal" isimli zat, hatıralarını şöyle anlatıyor:
"Hoca Efendiden, Üstaddan mı bahsediyorsunuz? Yine yaramı deştiniz, hem de beni o mesut günlere götürdünüz. Yaramı deştiniz, çünkü Üstadın kıymetini bilemedim. Beni mes'ut ettiniz. Çünkü hayatımın en tatlı safhalarına bir kere daha götürdünüz. Allah razı olsun.
"Biz bir cinayete sebebiyetten dolayı hapse düşmüştük. Duyduk. Hoca Efendi de hapismiş. İlk fırsatta ziyaretine gittim. Beni görünce yüzüme karşı tebessüm etti ve 'Behey Çilin oğlu, namazın farzını terk edersin, işte ondan sonra da cinayet suçuyla hapse düşersin, değilmi?' (*) diye beni taltif etti. Ben hicap ettim ve kalbimde Hocaya karşı müthiş, beni yakan bir muhabbetle ayrıldım. Üstad beni adeta mestetmişti. Derken, bir gün Üstada giderek, 'Hocam, ben namaz kılacağım, lâkin Kur'ân okumayı bilmiyorum' dedim. 'Peki' dedi, 'Haydi abdest al ve gel,' Hemen abdest aldım ve geldim. 'Haydi git, Halil İbrahim (Milâslı H.İ.Çöllüoğlu) sana Kur'ân'ı öğretsin' dedi. Ben gidip durumu Halil İbrahim'e anlattım, o da hemen öğretmeye başladı. ikindiye kadar harfleri, başta, ortada ve sonda yazılı şekillerini izah etti.
"Sabahleyin kalkınca gayr-i ihtiyari Kur'ân-ı Kerimi elime alıp başladım okumaya: "Elif lâm mim, Zâlike'l-kitabü lâ raybe fîhi...'
Bana birşeyler oluyordu. 'Acaba kafayı mı oynatıyorum?' diye doğruca Halil İbrahim Hocayı gidip uyandırdım. 'Hocam, hocam kalkar mısınız? Bana birşeyler oluyor' 'Ne var?' dedi ve evvelk okuduğum yeri başladım tekrar etmeye. Hayret ederek 'Yahu, sen Kur'ân okumayı öğrenmişsin. Haydi sen devam et okumaya' dedi. İşte böylece Hoca Efendinin himmetiyle bir günde Allah bana Kur'ân okumayı ihsan etti.
* Babamın lakabı "Çil"dir. Üstadla birlikte esir düşmüş. ama ilk zamanlarda fırsat bulun kaçmış. Çocukluğumda "Bediüzzaman" diye üstadın kahramanlığını, velâyetini ve büyük şahsiyetini sitayişlerle anlatırdı. Üstadın bana iltifat etmesinin bir sebebi de bu olsa gerekti. Üstadın ilk anda, benim kimin oğlu olduğumu, namaz kalmadığımı ve hapis musibetinin zahiri sebebini keremetkârane söylemesi bende çok derin izler bırakmıştı