Her mesleğin bir sermayesi olduğu gibi hocalarında sermayesi talebedir. Talebe olmadan muallimlik olmaz , hizmet de olmaz. Hal böyle olunca, esnafın müşteri için “müşteri veli nimetimizdir” dediği gibi, hocanın da talebeyi veli nimeti kabul edip, ona Allah’ın, Rasülüllahın ve pîrânın verdiği değeri vermesi icabeder. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Keriminde şöyle buyurmaktadır:
واصبر نفسك مع الذين يدعون ربهم بالغداة والعشى يريدون وجهه ولا تعد عيناك عنهم
“Sabah-akşam Rablerinin rızasını murad ederek, O’na dua eden kimselerle beraber nefsini tut. (Onlarla beraber ol.) Gözlerini onlardan ayırma...”
Talebeyi kendisine hizmetçi değil, hizmet edilecek, emek çekilecek, besleyip büyütülecek nazlı bir fidan gibi görüp, onu yetiştirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışmalıdır. Hadis-i Kudsî’de Mevlamız Davud (A.S)’a şöyle buyurur:
“Ey Davud! Beni taleb eden bir (talebeyi) gördüğün zaman, ona hizmetçi ol.”
Assel oğlu Safvan el- Muradi (R.A)’ın şöyle dediği rivayet olunur:
“Rasülüllah (S.AV)’in yanına geldim. O mescitte kırmızı elbisesine yaslanmış vaziyetteydi. Ona:
- “Ya Resülallah! Ben ilim öğrenmeye geldim.”, deyince Rasülallah:
مرحبا بطالب العلم ان طالب العلم تخفه الملائكة باجنحتها ثم يركب بعضهم بعضا حتى يبلغوا السماء الدنيا من محبتهم لما يطلب
- “Merhaba, İlim öğrenmek isteyen kişi. İlim öğreneni melekler kanatlarıyla kuşatırlar. Sonra onun öğreneceği şeye olan sevgilerinden dolayı, dünya göğüne ulaşıncaya kadar birbirlerinin üzerine binerler.”, buyurdu.
Mezhebimizin imamı İmamı Azam Hazretleri de talebelerine: “Sizler benim kalbimin sevinci, üzüntümün tesellisisiniz.”
Ceddimiz Hazreti Fatih: “Benim mezarıma talebenin ayağının altından çıkan çamurdan koyun”, buyurarak, talebeye verdiği değeri ortaya koymuştur.
Talebenin değeri yüklenecekleri vazifeden kaynaklanmaktadır. İmam-ı Rabbani hazretleri bir mektubunda; Ulum-u şer’iyye talebesinin sûfiyyeden bile üstün olduğunu, çünkü onların, -nefislerinin elinde esir bile olsalar- ahkâm-i şer’iyyenin tebliğine ve mahlukatın necatına sebep olduklarını beyan buyurmuştur.
Altının değerini sarraf, talebenin değerini de hocalar bilir.