Cennetin Nuru ve Beyazı

Cennetin Nuru ve Beyazı

Ahmed b. Mansur er-Ramadi der ki:
... Bize Hişam b. Ziyad anlattı
... İbn Abbas'dan. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Allah Cenneti beyaz yaratmıştır. Allah'a kıyafetlerin en sevimlisi beyazdır. Dirileriniz beyaz giysin. Ölülerinizi beyaz kefen içine koyun. Sonra koyun çobanlarına emretti, koyunları topladılar."
Sonra şöyle buyurdu:
"Sizden kimin kara koyunları varsa içine beyazını da karıştırsın. Bunun üzerine bir kadın gelip, ey Allah'ın elçisi ben siyah davar almıştım, büyüyüp çoğaldıklarını görmüyorum dedi. Ta'fir et, (yani beyaz koyunlara kat)" buyurdu.
(el-Acurri eş-Şeriah, s. 393; Ebu Ca'fer el-Buhturi de rivayet etmiştir, bk. Sitt mecalis, 115/1,2. Bk. es-Silsilet ez-Zaife, 800. el-Elbani, Hişam b. Ziyad sebebiyte bu isnadı zayıf görmüştür. Hişam hakkında ez-Zehebi, Mizan el-İ'tidal, IV, 298 de şöyle der: Nesai, metruk demiştir, İbn Hıbban, sikalardan mevzu hadis rivayet eder demiştir.")

Ebu Nuaym,
... İbn Abbas Radıyallahu Anhu dan merfü olarak şunu rivayet etmiştir:
"Allah Cenneti beyaz yaratmıştır ve renklerin Allah'a en sevimlisi beyazdır. Onu dirileriniz giysin, ölülerinizi ona kefenleyin." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, I, 163)

Yine Ebu Nuaym şunu zikretmiştir:
... Hamze'den,
... İbn Abbas Radıyallahu Anhu den. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu dedi:
"Size beyaz (-ı tavsiye ederim). Çünki Allah Cenneti beyaz yaratmıştır. Onu dirileriniz giysin, ölülerinizi ona kefenleyin."
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, I, 164. İsnadında Hamze vardır, bu zat İbn Ebi Hamze'dir. Buharı onun hakkında, hadisi münkerdir, Darakutni, metruktür, İbn Adiyy, rivayetlerinin geneli mevzudur, demişlerdir, bk. Mizan el-İ'tidal, I, 606)

Buhari tarikiyle (Süveyd b. Said anlattı...) İbn Abbas'a Radıyallahu Anhu varan bir habere göre, İbn Semmak'in babası İbn Abbas ile gözleri görmez olduğu sırada Medine'de karşılaşıp, ey Abbas, Cennetin arzı nedir diye sormuş.
İbn Abbas demiş ki:
"Tıpkı ayna gibi gümüşten, beyaz bir mermerdir." Peki, demiş, nuru nicedir?
İbn Abbas demiş ki:
"Güneş doğmadan önce bulunduğun sıradaki gibi, oranın nuru böyledir, ancak orada ne güneş vardır ne zemheri (aşırı soğuk)."
Sonra hadisi zikreder, ileride gelecek inşaallah.
(İsnadından Süveyd b. Said vardır. Bu zat hakkında. Buhari, hadisi münkerdir, Mesai, zayıftır demişlerdir. İbn Main, onu yalancı saymış, sayıp dökmüştür. İbn el-Cevzi, Ahmed'in, hadisi metruktür dediğini nakletmiştir, bk. Mizan el-İ'tidal, II, 248-251.)


Abdullah b. Ahmed'in, babasının Müsned'inde rivayet ettiği uzun Lukayt b. Amr hadisinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem den rivayet edilenler arasında şu da vardır:
Buyurdu ki:
"Ve, güneş ve ay hapsedilir onlardan birini göremezsiniz."
Dedi ki: Peki ey Allah'ın elçisi o zaman ne ile göreceğiz. Buyurdu ki:
"Senin şu sıra gördüğün gibi, yani güneşin doğuşundan önce yeryüzünün ağardığı, dağların belirdiği sıradaki gibi."
(Ahmed, Müsned, IV, 14. Asıl nüshadan ve matbu nüshada "yeryüzünün aydınlattığı ve dağların yüzü karşı baktığı günde güneş doğmadan önce" şeklindedir. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, X, 340'da der ki: Abdullah ve Taberani bunu benzeriyle rivayet etmişlerdir. Abdullah'ın iki tarikinden birinin isnadı muttasıl, ravileri sikadır. Diğer isnad ile Taberani'nin isnadı mürseldir. "Asım b. Lukaytan. ki Lukayt..." şeklindedir.)

İbn Mace'nin Sünen'inde de şu vardır:
... ez-Zahhak el-Muafiri'den, Süleyman b. Musa'dan,
... Üsame b. Zeyd dedi ki:
Rasulullah şöyle buyurdu:
"Var mı Cennete kolları sıvayacak? Çünki Cennetin hiç tehlikesi yoktur. O, Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki pırıl pırıl parlayan bir nurdur, salınan bir reyhan, yüce bir saray, şırıl şırıl akan nehir, olmuş meyve, güzel ve çekici zevce, bir çok helalliklerdir. Ebedi bir makam içinde, selametlik bir yurd içinde, meyve, yeşillik, nimet ve devlet içinde, yüksek, değerli bir mahal içinde."
Evet ey Allah'ın Rasülü, ona kolları biz sıvıyoruz, dediler.
"İnşaallah deyin" buyurdu.
Onlarda "inşaallah" dediler."
(İbn Mace, 4332, Zühd kitabının, Cennetin sıfatı babı. İsnadında ez-Zahhak el-Muafiri vardır. Zehebi, o, tanınmıyor, der, bk. Mizan el-İ'tidal, II, 327. Süleyman b. Musa'ya gelince onun hakkın da Buhari, münker hadisleri var, Ebu Hatem, hadisinde bazı ızdırablar var, Nesei, kavi değildir, demişlerdir, bk. Mizan el-itidal, II, 225)