Bitkilerde Erkeklik ve Disilik

Gökten su indirdi, nitekim onunla çesit çesit bitkilerden esler çikardik.
20 Taha Suresi 53
...Bütün meyvalardan ikiser es yaratmistir.
13 Rad Suresi 3
Kitabimizin 11. bölümünde Allah'in Evren'i çiftler halinde yarattigini ve bunu açiklayan Kuran ayetlerini inceledik. Bitkilerdeki esler halinde yaratilma ise Kuran'da özel olarak vurgulanmaktadir. Ayetlerde geçen "zevc (çogulu zevce)" kelimesi eski Türkçe'mizde esleri belirtmek için kullanilmaktaydi, hanimlar beylerine "zevcim", beyler hanimlarina "zevcem" demekteydiler. Arapça'dan dilimize geçen bu kelime bitkilerin eslerini belirmekte de kullanilan "zevc" kelimesidir.
Bitkiler üzerine yapilan incelemelerde bitkilerde de erkekligin ve disiligin oldugu, bu farkli organlar sayesinde bitkilerde üremenin gerçeklestigi anlasildi. Peygamberimiz döneminde biyoloji gelismis bir bilim degildi. Bitkilerin üremesi, bu üremedeki disi ve erkek unsurlarin rolü bilinmiyordu. Bu yüzden 1400 yil önceden Kuran'da bitkilerdeki esler halinde yaratilisa dikkat çekilmesi çok anlamlidir.
Tohumlu ve çiçekli bitkilerde erkek ve disi üreme hücreleri vardir. Bu hücreleri her ikisi de çiçegin ortasinda bulunan erkek organ ile disi organ üretir. Disi organin yumurtalik denen siskince bölümünde küçük ve yuvarlak tohum taslaklari, bunlarin içinde de disi üreme hücreleri bulunur. Erkek üreme hücreleri ise erkek organin basçik bölümünün ürettigi çiçek tozlarinin içinde saklidir. çok hafif olan çiçek tozlari rüzgarla ya da çesitli hayvanlar araciligiyla çiçekten çiçege tasinirken, içlerinden bir bölümü disi organin tepecigine yapisip kalir. Daha sonra bu çiçek tozu tanecigi boyuncuktan asagiya dogru inerek, yumurtaliklardaki tohum taslaklarina ince bir borudan uzanir. Erkek üreme hücresi de bu borudan geçer ve tohum taslaginin içindeki disi üreme hücresiyle birlesir. Erkek ve disi üreme hücrelerinin birlesmesine döllenme denir. Döllenmis tohum taslaklarindan tohumlar, bunlardan da yeni bitkiler gelisir.
BITKILERDEKI MÜTHIS UYUM

http://www.mucizeler.com/bolumler/images/41_1.jpg

Bitkilerin yüz binlerce degisik türü vardir. çok küçük boyutlu bitkilerden, California'nin kiyi sekoyalari gibi 90 metre boyundaki dev bitkilere degin sayamayacagimiz kadar çok çesit vardir. Eseyli üreme yapan tüm bitkilerde disi organ ve erkek organ birbirinden farkli özelliklerde yaratilmislardir ve mikro seviyede de tüm bu organlar çok kompleks ve çok mükemmel yaratilisa sahiptir. Yüzbinlerce türdeki yüzbinlerce disi ve yüzbinlerce erkek organ birbirlerine uygun sekilde yaratilmistir. Bu uyum, bir kasayi açacak sifrenin o kasaya uymasi gibi, çok ince bir uyumdur. Bitkilerin her birinin içinde bu uyum yaratilmasaydi, bu bitkilerin hiçbiri var olamazdi. Bir bitkinin yasaminin devami bu disi ve erkek organlarina baglidir. Bu organlarin tekinin eksikligi veya bu organlar arasindaki en ufak uyumsuzluk, o bitki türünün yok olmasina sebep olur. Bu yüzden bu organlar ayni zaman dilimi içinde, ayni bitki türünün üzerinde, eksiksiz ve mükemmel olarak var olmak zorundadir. Bu da Yaraticimizin her seyi ne kadar mükemmel planladiginin, hiçbir seyde en ufacik bir tesadüfün, rastgeleligin yer alamayacaginin delilidir. çok kompleks bir sifre yüzbinlerce kere verilse ve yüzbinlerce ayri kasa her seferinde açilsa; bu bir tesadüfün, rastgeleligin sonucunda olabilir mi? Bitkilerdeki disi ve erkek organlar ve bu organlarin birlesmesi için gerekenler Dünya'daki en kompleks kasa için gereken sifreden çok daha komplekstir. üstelik bitkilerdeki disilik, erkeklik ve buna bagli üreme, bitkilerin yaratilisinin sadece bir yüzüdür. Her bitki kendi harika yaratilisiyla Dünya'mizin bir süsü, ekolojik sistemimizin bir parçasi ve yaratilisin bir mucizesidir.
TITRESEREK, KABARARAK CANLANAN TOPRAK
Su ve hava olmadan yasanamayacagini ufacik çocuklar bile bilir. Peki, toprak olmadan yasayamayacagimizin acaba yeterince bilincinde miyiz? Toprak sürekli gelisim halindedir. Binlerce yil içerisinde, özellikle suyun etkisiyle, yavas yavas asagidan yukariya dogru ana kayanin (Litosfer) tahrip olmasiyla olusur. Bu süreç en sert kayalarda yilda 0.01 milimetre oldugu için topragin gelisim hareketi gözümüzden kaçar. (Bu oran yeryüzünün sicak bölgelerinde yilda 20 milimetreye kadar çikar.) Bu baglamda toprak cansiz olan mineral dünyadan canli bir dünyaya geçis asamasidir. Bir metreküp verimli toprakta 30 milyon kadar bakteri vardir. Gözle algilayamadigimiz bu bakteriler topragin her santimetrekaresinin canli olmasi anlamina gelir. Bu canliligin en önemli maddesi hem bu bakterileri, hem de bitkileri harekete geçirip canlandiran sudur.
...Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, ancak üzerine su yagdirdigimiz zaman titresir, kabarir ve her güzel çiftten bir seyler bitirir.
22 Hac Suresi 5
Bu ayette kupkuru topragin üzerine suyun düsmesiyle olusan asamalar anlatilir. Kuran'in ifadelerinde anlatilan titresmenin ve kabarmanin önce sadece edebi ifadeler oldugu sanildi. Fakat "Brown Titremesi"nin anlasilmasiyla Kuran'in bu noktada da bir mucize gösterdigi anlasildi. Ayette topraga suyun düsmesiyle olusan 3 asamaya dikkat çekilir:
1 Topragin titresmesi
2 Topragin kabarmasi
3 Topragin çiftler halinde ürünler vermesi
http://img259.imageshack.us/img259/6922/412yv1.jpg

1 Birinci asamada topraktaki parçaciklar suyun üzerlerine düsmesiyle hareket eder. Topragin üzerine düsen su damlaciklari bir hedef olmaksizin birçok yönde hareket eder. Böylece birçok taraftan suyla çarpisan toprak parçaciklari titresir gibi hareket ederler. Suyun topraga düsmesiyle topraktaki farkli moleküller arasinda elektrik akimi olusur. Topragin parçaciklari iyonlasir. Elektrik akiminin düsüsüyle pozitif iyona, yükselisiyle negatif iyona dönüsüm olur. Suyun topraga gelisiyle iyonik moleküller titresir. Botanikçi Robert Brown 1828 yilinda topragin partiküllerinin bu hareketini tespit etti ve adini Brown Movement (Brown Titremesi) koydu. Bu hareket, suyun topragin üzerine düsmesiyle olusan bir süreçte gerçeklesir.
2 Ikinci asamada dikkat çekilen olay, suyu emen toprak parçaciklarinin hacimce büyümesi, böylece kabarmanin gerçeklesmesidir. Parçaciklar suya doyunca suyun mineral depolari olurlar. Bitkiler ihtiyaçlarini bu depolardan karsilar. Topragin suyu tutan mükemmel yapisi sayesinde yagmur sulari topragin derinliklerinde kaybolmaz. Böylece bitkilerin, dolayisiyla tüm canlilarin yasamasi mümkün olur.
3 Üçüncü asamada bitkilerin filizlenmesine dikkat çekilir. Ayetin isaret ettigi gibi zevci ve zevcesiyle yani disiligi ve erkekligiyle bitkiler yaratilmaya baslanir. Baslangiçta ölü olan toprak suyun topragin üzerine düsmesiyle baslayan bir sürecin sonunda canli bitkiyi bagrindan çikarmaktadir.
Kuran'da bitkilerin yaratilisina birçok defa dikkat çekilir, hatta bitkilerin yaratilisiyla insanlarin yaratilisi ve diriltilmesi arasinda benzerlik kurulur. Bitkilerin filiz verdigi dönem insanin gençligine benzer, daha sonra insanin olgunluk dönemi gibi bitkinin de olgunluk dönemi vardir. Insan yaslandiginda nasil burusuyor, güçten düsüyorsa bitki de yaslaninca burusur, kurur ve eski gücünü, cazibesini kaybeder. Bitki de ölünce insan gibi çerçöp olur ve topraga karisir. Bitkiler her mevsimde solduklari yerde yeniden canlanarak insanin öldükten sonra yeniden yaratilisina delildirler. Canli olan bitkiyi her sene öldüren sonra yeniden ayni yerde dirilten Allah, tüm insanligin gözü önünde yeniden yaratmanin kendisi için ne kadar kolay oldugunun delillerini göstermektedir. Böylelikle insanoglu, bitkilerin yeniden canlandirildigi her mevsimde, ölümü yaratan Allah için, yeniden canlandirmanin da ne kadar kolay olduguna tanik olmaktadir.
Ölü toprak onlar için bir delildir. Onu diriltiriz, ondan taneler çikartiriz da ondan yerler.
36 Yasin Suresi 33

Alinti