EFENDİMİZ(S.A.V.) in övdüğü savaşçı
Hz. Halid (ra)'nın doğum tarihi kesin olarak bilinmiyor. Mekke'nin şerefli ve itibarlı ailelerinden biri olan Mahzumoğulları'na mensuptu. Ordu komutanlığı Hz. Halid'in ailesinin bir imtiyazıydı. Uhud savaşında ve Hudeybiye sulhu esnasında Halid bin Velid, Kureyş ordusunun komutanlarından birisiydi.
Hudeybiye anlaşmasından sonra Hz. Peygamber, umre için Mekke'ye gidince Halid'in daha önce Müslüman olan kardeşi Velid'e Halid'i sordu. Hz. Peygamber Halid gibi bir insanın müşriklerin içinde kalmasının şaşılacak bir durum olduğunu belirtti. Velid kardeşi Halid'e Peygamber (sav)'ın bu iltifatını bildiren bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Hz. Halid Müslüman olmak için Mekke'den yola çıkınca, yolda Amr bin As ile karşılaştı ve birlikte Mekke'den Medine'ye gelip Müslüman oldular. [Ahmed bin Hanbel]
Cihad meydanlarında fetihlerle geçen bir ömür
Hz. Halid hicrî sekizinci yılda yapılan Mute savaşına bir nefer olarak katıldı. Ordu komutanlarının sırayla şehit olması üzerine Ashab istişare ederek komutayı Hz. Halid'e vermiş. Hz. Peygamber Medine'de olup bitenleri haber verip komutanların şehit düşmesini anlattıktan sonra komutayı Allah'ın kılıçlarından birinin aldığını söylemiştir.
Bu olaydan sonra Hz. Halid Allah'ın Kılıcı diye anıldı. Halid (ra) komutasına aldığı orduyu kalabalık düşman karşısında bozguna uğratmadan Medine'ye getirmeyi başardı [İbn Hacer]
Hz. Halid, Mekke fethinde süvarilerin komutanı idi. Ordunun sağ kanadını kontrol ediyordu. Mekke fethinde Müslümanlara karşı çıkan küçük gruplarla Hz. Halid çarpışmıştı. Huneyn savaşında Halid büyük cesaret ve yararlılık göstermiş, hatta bu savaşta yaralanınca Hz. Peygamber ziyaretine gelip, dua etmiştir. Sonrasında Halid şifa bulmuştur.
Yalancı peygamberlere karşı Halid görevlendiriliyor
Hicrî onuncu yılda Necran'a Harisoğullarını İslâm'a davet etmek için gönderildi. Onları üç gün müddetle İslâm'a davet etti. Sonunda Necrânlılar Müslüman oldular. Hz. Ebu Bekir Halife olunca Hz. Halid'i komutan olarak yalancı Peygamberlerin üzerine gönderdi. Yalancı Peygamber Tulayh bin Huvaylid'i Buzaha'da mağlup etti sonra Temimoğulları üzerine yöneldi ve Mâlik bin Nuveyra'nın komutasındakilerle karşılaştı.
Daha sonra Müseylemetu'l-Kezzâb'a karşı sefere çıktı ve onu Yemâme sınırında Akraba denilen yerde mağlup etti.
Suriye sınırında Bizanslıların ordu hazırladıkları haberi gelince hilâfet merkezinden Hz. Halid'e Irak bölgesinin komutanlığını Müsenna'ya bırakarak Şam'a gitmesi emri verildi. Hicrî on üçüncü yılda Bizanslıları Acnadeyn'de mağlup ederek Şam'a doğru püskürttü. Hz. Halid şehri muhasara etti ve hicrî on dördüncü yılın recep ayında Şam (Dımaşk) şehrini zapt etti. Daha sonra Humus'u fethetti. Yermük savaşında Bizanslıları bozguna uğrattı.
Kudüs'ü kuşattı ve teslim aldı. Bütün Suriye mıntıkası Müslümanların eline geçti.
Hz. Halid (ra) cihad duygusu ile şehitlik arzusu ile dopdolu bir mümindi. Cihad meydanları onun için Allah'a en yakın meydanlardı. Kendisi şöyle der: "Ben harp meydanında mücahede ve mücadeleden aldığım zevki, hiçbir zaman zifaf gecesinin keyfinden alamam"
"Sizin dünyayı sevdiğiniz kadar ahireti seven bir ordu ile üzerinize geliyorum"
En büyük arzusu cihad meydanlarında şehid düşmekti. İran üzerine yürürken, İranlılara şu haberi gönderdi: "Sizin dünyayı sevdiğiniz kadar Ahireti seven bir ordu ile üzerinize geliyorum."
Hem mücahid hem ilim erbabı
Hz. Halid savaşçı olduğu kadar şahsi fazilet ve ilim konusunda da üstündü. Fırsat buldukça Hz. Peygamber'in sohbetlerinden istifade etmiş, Medine'de onun etrafında bulunan ilim ve irfan ashabı arasında Hz. Halid'in bulunduğu zikredilmiştir. Hz. Halid'in Buhârî, Müslîm ve diğer hadis kitaplarında Hz. Peygamberden on sekiz hadis rivayet etmiştir. [İbn Hacer]
Allah Resulü, Halid'i övmüştür
Resulullah, Halid'in şecâat ve cesaretini muhtelif zamanlarda muhtelif yerlerde methetmişti. Mekke fethinden sonra Müslümanlar, her tarafa toplanıp Mekke'ye girdikleri zaman Halid görününce, Hz. Peygamber Ebu Hureyre'ye: "Bu gelen kimdir?" diye sormuştu. Ebu Hureyre: "Halid bin Velid'dir" demiş. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bu Allah'ın ne iyi bir kuludur" buyurmuştur. [Ahmed bin Hanbel]
Hz. Peygamber yine onun hakkında: "Halid Allah'ın Kılıcıdır" buyurmuştur. Yine, Halid hakkında: "Halid bin Velid'e gelince, o her şeyini sizin için vermiştir, nesi var nesi yok harplerde Allah yolunda sarf etmiştir." [Ebu Davud]
Hz. Peygamber'in şahsına karşı da çok büyük hürmeti olan Hz. Halid, savaşlarında kazandığı muvaffakiyeti, Hz. Peygamberin sakalından bir kaç taneyi sarığının içinde taşımasına bağlamıştır [İbn Hacer]