SOHBETİN FAZİLETİ
Sohbet, biriyle beraber olmak, onunla aynı meclisi, aynı atmosferi, aynı hâli ve yolu paylaşmak demektir.
Bu beraberlik cisimle ve gönülle olursa, hakikî sohbet olur. Sahabe-i Kiram, Allah Resulü (s.a.v) ile sohbet ve beraberlikleriyle bu fazileti ele geçirmişler, kendilerinden sonra gelen en büyük âlim ve ariflerin fazilette önüne geçmişlerdir.
Onlar bu fazileti amelleri ve yüksek ilimleri ile değil, âlemlere rahmet olan yüce Peygamberimiz'in (s.a.v) saadetli sohbet ve nazarlarıyla şereflenerek elde etmişlerdir. Kendilerinde sonra gelenler, ne kadar salih amel yapsalar, ilim elde etseler, onların elde ettiği bu fazileti ele geçiremezler.
Manevî nazar böyledir. Hz. Resûlullah Efendimiz'in (s.a.v) ilim ve manevî hallerine varis olan kâmil mürşidler, rabbânî âlimler ve arifler de, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) kalplere nazar etme, feyiz akıtma, onları sevgi ile olgunlaştırma, uyandırma sıfatına derece derece varis olmuşlardır. İşte bu nuru taşıyan zatlar ile aynı meclisi paylaşan, onların sohbet halkasına ve feyiz dairesine girenler de, amelle elde edilemeyen nice feyze, şuura, nura, sevgiye ve kalp uyanıklığına ulaşırlar.