Hz. Fatıma Anamızın Düğünü

Resuli Ekrem, Hz. Fatıma validemizin düğünü olacağı zaman,hazırlık yapılmasını müminlerin annesi ümmü Seleme ile azadlısı olan cariyesi ümmü Eymene emretti. Hazırlık tamamlanınca,kır renkli bir deveyi, o zamanın adet ve icaplarına göre süsleyip hazırladılar. Hz. Fatıma validemiz deveye bindirilip devenin ipi Selmanı Farisinin eline verildi. Nebiyyi Muhteram (sav).
Hz.Aliye:

"Ey Ali, Fatıma gelin olarak evinize gönderildi. Akşam namazından sonra ben de geleceğim: beni bekleyin," buyurdu.

Akşam namazından sonra Peygamber (sav), Hz.Alinin evine gidip kapıyı çaldı,içeri girmek için izin istedi.
Sonra Resulullah (sav) su istedi.Kendilerine bir kap içinde su getirdiler.Efendimiz getirilen o su ile abdest aldılar.
Abdest suyunun içine bir miktar misk döktüler,sonra hz. Aliyi çağırarak onu önüne oturttu.
O sudan Alinin göğsüne,arkasına ve kollarına serpti.
Ve şöyle duada bulundu:

"Ey Allahım! Bunlara bereket ihsan et.Bu izdivacı bunlara mübarek kıl."

Bundan sonra kızı Hz. Fatımayı çağırdı.Hz. Fatıma validemiz utancından gözlerini elbisesinin üzerine eğmiş bir vaziyette duruyordu.Peygamber (SAV) aynı sudan onun üzerine de serpti.Sonra şöyle dua etti:

"Ey Allahım! Onu ve zürriyetini şeytanın şerrinden muhafaza etmeni senden niyazda bulunuyorum."

Bundan sonra Peygamber (SAV) ihlas ve Muavvizeteyn sürelerini okuyup onlara ve zürriyetlerine hayır duada bulundu.Sonra Peygamber (SAV) Hazreti Aliye hitap ederek; "Allahın adı ve bereketiyle zevcenin yanına gir." buyurdu.

işte çocuğunu everip,gelin almaya giden,kızını kocaya verip evinden uğurlayan kimsenin sımsıkı yapışması gereken bir örnek...