Ulema ve Salihlere Hürmet İçin Ayağa Kalkmak
İslam dininde, ulemanın ve sâlih kimselerin huzurunda ayağa kalkmak câizdir ve İslâm'ın âdâblarındandır. Dört mezhebin fıkıh kitaplarında bu konu hakkında kati deliller vardır. Şafii mezhebine göre nakledilen deliller şunlardır: Muhammed Şirbini, "el-Muğni’l-Muhtac" isimli eserinde şöyle buyurmuştur: "İlim ehline ve salihlere ayağa kalkmak, riya ve dünya menfaati olmadığı sürece sünnettir. Bu konuda sahih hadis-i şerifler vardır." (Muğni’l-Muhtac; 3/135)
İmam Nevevi de alim ve salihlerin huzurunda ayağa kalkmanın caiz olduğunu söylemiştir. Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in benim odamda olduğu bir gün, Zeyd bin Harise gelerek kapıyı çaldı. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hemen ayağa kalktı ve kapıyı açtı. Onu kucakladı ve öptü." (Tirmizi, İsti’zan:32)
Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle buyurmuştur: "Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bizimle konuşurken, ayağa kalktığı zaman hemen biz de ayağa kalkı-yorduk. Hatta (odasına) girdiğini gördüğümüz halde ayakta durmaya devam ediyorduk." (Ebu Davud )
Hanefi mezhebinin alimleri de ayağa kalkmanın hükmü hakkında şu delilleri nakletmişlerdir. İbn Abidin şöyle buyurmuştur: "Ulema ve salih kimselerin önünde ayağa kalkmak caizdir. Belki de menduptur. Camide bulunan bir insanın, alim ve salih kimselerden birisi içeri girdiği zaman, ayağa kalkması menduptur."
Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Kureyş ehli, Sa'd radıyallahu anh'ın hükmüne razı oldular. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Sa'd radıyallahu anh'ın gelmesi için haber gönderdi. Sa'd radıyallahu anh bir merkep üzerinde geldiği zaman, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: "Efendinize ayağa kalkın ya da en iyinize ayağa kalkın." buyurdu. Sa'd radıyallahu anh geldi ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına oturdu." (Buhari,Cihad:168, Megazi:30, İsti’zan:26, Müslim,Cihad:64 Ebu Davud:5215, Ahmed b. Hanbel, III/22-71)
Hattabi şöyle buyurmuştur: "Bir kimsenin arkadaşına efendim demesinde, bir mahzur yoktur. Talebenin hocasının önünden ayağa kalkması ise müstehaptır." Hanbeli mezhebi uleması da bu konu hakkında şu delilleri nakletmişlerdir: Sefereyani el-Hanbeli, Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh'dan şöyle rivayet etmiştir. "Kureyş ehli, Sa'd radıyallahu anh’ın hükmüne razı oldular. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Sa'd radıyallahu anh'ın gelmesi için haber gönderdi. Sa'd radıyallahu anh bir merkep üzerinde geldi (ği zaman), Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: "Efendinize kalkın ve onu indirin." buyurdu. Sa'd radıyallahu anh geldi ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına oturdu." Beni Eshar kabilesinden olanlar dediler ki: “Biz iki saf olarak ayağa kalktık ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gelene kadar tazim gösterdik." (B. Halebi, Siyer, Kureyza,II/939'da almıştır. Zeyni Deylan'da, Siyer-i Nebevi eserinde, 2/131 'de zikredilmiştir.)
Sonuç olarak, bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bütün bunları inkâr edip karşı çıkanlar, edeb üzerine kurulmuş olan İslâm'ın ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in emirlerine karşı çıktıklarının idrakine varamıyorlarsa, kitaplar dolusu örnek de versek, bir sonuç almamız mümkün değildir.
Onun için bu mü'min kardeşlerimizi, bir an önce bu şuursuzca ve menfaat sağlamayan fikirlerin peşini bırakmaya ve kendilerini kurtuluşa erdirecek amellerin peşinden koşmaya davet ediyoruz.
Seyda Muhammed Konyevi (K.S)