-
Namaz ve Aşk
Hazreti Ömer’e suikast düzenlenip ağır yaralanınca bayılmıştı. Ne yaptılarsa bir türlü kedine gelemedi. Bir dostu şöyle dedi:
- Ömer namaza çok düşkündür. Siz onun kulağına kuvvetlice “namazın geçiyor” diye seslenin. Ancak öyle kendine gelir. Denilen yapıldı. Gerçekten de etkili olmuş ve Hz. Ömer o yaralı haliyle kalkıp Rabbi’nin huzuruna durmuştu.
Cüneyd-i Bağdâdî (ks) ölüm döşeğindeydi. Bunu haber alan muhabbetli bir genç, Üstâdını son kez görmek istedi. Ev sakinlerinden ricâ minnet izin aldı. Odaya girdiğinde hayret edilecek bir manzara ile karşılaştı. Hastalığının ağırlaştığı her halinden belli olan bu güzîde velî namazdaydı. Genç onu şaşkınlıkla seyretmeye başladı. “Aman Allah’ım! İnsan vefat edecek halde iken bile namazla nasıl meşgul olabilir?” diye düşündü. Cüneyd Hazretleri selam verince genç:
- Efendim, bu hâlinizde bile namaza devam etmenizin hikmeti nedir, diye sordu. O da şu cevabı verdi:
- Biz onunla Allah’a kavuştuk. Onu her hâl u kârda terk edemeyiz.
İmam Şâmil genç yaşta ordu komutanlığına getirilmişti. Ruslarla şiddetli bir savaş oldu. İmam Şâmil, bir şarapnelin göğsüne çarpması sonucu günlerce kendine gelemedi. Annesi başucunda vefâtını beklerken, Rabbimiz’in lütfuyla gözlerini açtı. Annesi sevinçten uçacak gibiydi. Oğlu yaşıyordu. Bundan dolayı Allah’a hamdetti. Şeyh Şâmil annesinin gözlerinin içine baktı ve sordu:
- Anne namazım geçti mi?
Bütün bu hadiseler namazın insan için bir aşk olduğunu ortaya koymaktadır. Evet namaz bir aşktır. Aşk olmadan namaz resmî bir tören gibi kalacaktır. Sadece görevimi yaptım kurtuldum anlayışı ile hareket edecektir kişi. Şu namazı bir kılalım, borcumuzu ödeyelim, ondan sonra rahat rahat otururuz anlayışı hâkim olacaktır aşksız insanda. Namaz bir görevdir. Ama onu bir yük olarak yapmakla, muhabbetle yapmak arasında dağlar kadar fark vardır. Hz. Ömerler, Cünyed-i Bağdâdîler, Şeyh Şâmiller onu sadece bir görev olarak görseydi, bulundukları halde zâten namaz mesûliyeti hissetmeyeceklerdi. Onlar namaza âşık olmuşlardı. Neden? Çünkü namaz kulu, Allah’a yaklaştıran en büyük ibâdet. Namaz Mutlak Sevgili ile özel buluşma fırsatı veriyor. İnsanı bir anda ulvî âlemlere taşıyor. Kulu Allah’ın halifesi makamına çıkarıyor.
Efendimiz Muhammed Mustafâ aleyhisselâtü vesselam, namaz kurret-i a’ynım, gözümün nûru buyurdu. Dünyadan sevdirilen üç şeyden biri olduğunu haber verdi. Sevdim buyurmadı, sevdirildi buyurdu. Yani İlâhî bir sevgi bu. Kadın, güzel koku ve namaz, insanı Allah’a ulaştırdı. Ama hangi bakış açısıyla kadın, hangi güzel koku ve hangi namaz? Kadına, İlâhî Cemâlin tecellisi ve Hakk’ın isimlerinin mazharı olarak bakabilmek, kişiyi Allah’ın Cemâli’ne kavuşturmaya birinci vesile oldu. Güzel kokuyla mü’min, rûhâni âleme kanat açtı. Namazla da göz nûruna kavuştu.
İki dost Kabe’de karşılaştılar. Hasretle birbirine sarılırken, biri diğerine, “Merhabâ Kurretü A’ynî” “Merhaba gözümün nûru.” dedi. Muhabbet duyduğu insanla bir araya gelip, onun yüzünü görüce sevinçten uçacak gibi oluyor insan. Gözleri parlıyor, o an dostundan başka bir şey düşünmüyor. Ona türlü iltifatlarda bulunuyor. Onunla güzel sohbetler ediyor. Vaktin nasıl geçtiğini bilemiyor. Ayrılık ölümden zor geliyor. Anladım ki Kâbe’de dostunu görenin, hoş geldin gözümün nûru demesi, dostla görüşmedeki güzellikleri ve onun cemalini seyrederek mest olmayı içine alıyor.Şimdi bir dost ile buluşmayı, hakîkî dost Cenâb-ı Hakk ile buluşma ânı olan namazın göz nûru olmasıyla siz kıyaslayın. Bunu yaparken de “namazın müşâhede” olduğunu unutmayın. Hakk’ın Cemâl-i bâ kemâlini mânen seyrin ancak namazda olduğu haber verilmektedir.
-
Cevap: Namaz ve Aşk
Allah (c.c) razı olsun kardeşim.
-
Cevap: Namaz ve Aşk
Reyhani Abi sizlerdende razı olsun RABBİM
-
Cevap: Namaz ve Aşk
Rabbim razı olsun Hayrunnisa inşaALLAH Biz acizlerede öyle namaz kılmayı nasip eder Mevlam Namaz aşkı versin tüm ümmeti Muhammede amin
-
Cevap: Namaz ve Aşk
-
Cevap: Namaz ve Aşk
sen de sagol duakardeşim:)
-
Cevap: Namaz ve Aşk
rabbim hepimize bu veli kulları gibi hidayet nasip etsin tam anlamıyla borcumuzu eda etmek nasip etsin
-
Cevap: Namaz ve Aşk
Amin amin Allah razı olsun...