TASAVVUF, TAKVA YOLUDUR
Nakşibendî yolunun büyüklerinden Ahmed el-Hıznevî [k.s], demiştir ki:
“Bu yolun esası tamamen sünnet üzere kurulmuştur. Bu yolda bidatlardan kaçmak, hatta evlânın dışındaki zayıf sözlerden dahi uzaklaşmak şarttır. Azimetin dışında amel etmek, ancak takvası zayıf kimselerin işidir.“ [Ahmed el-Hiznevî, Mektûbât, 273.[İst, 1977].]
Bu derece edep ve takva ile süslenen bir insan, http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif yolunda emin bir rehber olma özelliğine sahiptir. Onlar, sadık kimselerdir, Cenab-ı Hakk bu sadık kullarının rehberliğini tasdik ediyor ve kendisine gelmek isteyenlere:
“Bana yönelenlere tabi ol !“ (Lokman 31/15.) emrini veriyor.
Kısaca kendisine uyulacak kimse, içi ve dışıyla http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif‘a yönelmiş, http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif‘ın dostluğunu elde etmiş, dini bütün, ahlakı güzel, nur ve feyiz sahibi, edepli, iffetli, akıllı, ferasetli bir kimse olmalıdır. Ona uyan Yüce http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif‘a gitmelidir. Bütün ariflerin ortak görüşü şudur:
Bir kimsenin havada uçtuğunu, suda yürüdüğünü, ateşi yuttuğunu görseniz, buna aldanmayın. O kimsenin dinin emir ve hükümlerine nasıl uyduğuna bakın. Eğer o, dinin farz kıldığı bir hükmü yerine getirmiyor, vacibi terk ediyor, sünneti hafife alıyor, edebi çiğniyorsa o kimseden kaçın.
Bu ölçüye dikkat ettikten sonra, hiç kimse zarar etmez. Nevarki insanlar, her zaman Yüce http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif‘ın ve Rasülünün (s.a.v) koyduğu ölçüleri korumuyor, acı tecrübeleri tekrar tekrar yaşıyor, önceki yaşayanlardan ibret almıyorlar.
Ne tuhaftır ki, her devirde çokları alim ve arifleri bırakıp cahillere yönelmişlerdir.
ALINTI