-
CelÎl
CELÎL
Büyük, ulu, kuvvetli ve münezzeh olmak anlamındaki "c-l-l" kökünden türeyen celîl; ulu, kudretli, yüce olan demek olup Allah'ın sıfatlarından biridir. Tirmizî'nin el-esmâü'l-hüsnâ ile ilgili rivâyetinde geçmiştir (Deavat, 83).
Allah'ın sıfatı olarak celîl; zengin, mâlik, alîm, kadîr gibi yüce sıfatlarla muttasıf olan, azamet ve kibriya sahibi demektir. Peygamberimiz; "Allah'ım! Selam sensin, selamet sendendir. Ey celâl ve ikram sahibi (Rabbim!) Sen yücesin" diye duasında bu ismini zikretmiştir (Müslim, Mesavid, 135-136).
Allah'ın bu vasfı, Kur'ân'da "zü'l-celal-i ve'l-ikram" şeklinde geçmiştir. "Zü'l-celâli ve'l-ikram"; celal ve ikram sahibi demektir. Bu terkip, iki âyette geçmiştir (Rahmân, 55/27, 78). "zü'l-celâl" sıfatı, Allah'ın azamet ve ululuğunu, kadrinin ve şanının yüceliğini ve her şeyden üstün olduğunu, "zü'l-ikram" sıfatı ise, yaratıklarına karşılık beklemeksizin nimet veren, fazlı ve ihsanı tam, şerefli ve değerli olduğunu ifade eder. "Zü'l-Celâli ve'l-İkram" sıfatı Yüce Allah'a mahsus olup, diğer varlıklar için kullanılmaz. Kur'ân'da bu iki sıfatın geçtiği âyetlerin mealleri şöyledir; "Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabb'inin yüzü (zatı) bâki kalacaktır." (Rahmân, 55/27); "Azamet ve ikram sahibi Rabb'inin adı ne yücedir." (Rahmân, 55/78) (İ.K.)