-
Cemaat
CEMAAT
Sözlükte "insan topluluğu" anlamına gelen cemaat, dinî bir terim olarak, ashap, müçtehit imamlar veya her devirdeki Müslümanların büyük çoğunluğu anlamlarına gelen ve Ehl-i sünnet için kullanılan bir tabirdir. Ayrıca, Müslümanların din kardeşliği esasına dayalı olarak gerçekleştirdikleri ve katılmak zorunda oldukları birlik, beraberlik anlamında da kullanılmaktadır. (bk. Tefrika)
Fıkıh terimi olarak ise, namazda imama uyanlar; namazı imamla birlikte kılan topluluk manasına gelmektedir. Cemaatle namaz kılma, Hz. Peygamber devrinden itibaren teşvik edilmiş ve İslâm'ın şiarından sayılmıştır. Hatta bazı ibadetler için cemaat şart koşulmuştur. Hz. Peygamber cemaatle namazı teşvik etmek maksadıyla, cemaatle kılınan namazın, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletli olduğunu belirtmiştir (Buharî, Sahih, Ezan, 30; Müslim, Mesâcid, 42). Cemaatle kılınan namazlar esas itibariyle farz namazlardır. Günlük beş vakit kılınan farz namazların cemaatle kılınması sünnet-i müekkededir. Ancak, tek başına da kılınabilir. Cuma ve bayram namazları cemaatle kılınır; tek başına kılınamaz. Terâvîh namazı dışındaki sünnet ve nafile namazlar cemaatle kılınmaz. Terâvîh namazı ise, tek başına kılınabileceği gibi cemaatle de kılınabilir. Vacip olan vitir namazı, sadece Ramazan ayında cemaatle kılınabilir. Hz. Peygamber, müezzin kâmet getirmeye başlayınca veya farz namaza durulunca başka namaz kılınmayacağını bildirmektedir (Buharî, Ezan, 38; Müslim, Müsâfirîn, 63-64). Buna göre, camiye gelen kimse, farz namazın kılınmaya başlanmış olması halinde, vaktin sünneti de olsa nafile namaza durmaması gerekir. Sünnete başladıktan sonra cemaatin farza durması halinde, iki rekat tamamlanınca selam vererek imama uyar. (İ.P.)