Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
ÂYET-İ KERİME MEÂLİ
Onlara "Allah'tan başka ilâh yoktur" dendiğinde büyüklük taslarlardı. "Mecnun bir şairin hatırı için ilâhlarımızdan vaz mı geçelim?" derlerdi.
Sâffât Sûresi: 35-36
23.11.2006
HADİS-İ ŞERİF MEÂLİ
Mü'minin silâhı sabır ve duâdır.
Câmi'ü's-Sağîr, c: 3, 3806
23.11.2006
Keyfî kanunlara fikren ve ilmen taraftar değiliz
Herbir hükûmette muhalifler var, âsâyişe ilişmemek şartıyla, kanunen onlara ilişilmez. (...) Ayasofya’yı puthane ve Meşîhatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz. Ve şahsımız itibarıyla amel etmiyoruz.
Şuâlar, s. 342
***
Rejimi reddetmek ne vazifemizdir, ne de kuvvetimiz var. Ve ne de düşünüyoruz ve ne de Risâle-i Nur izin veriyor. Fakat biz kabul etmiyoruz, amel etmiyoruz, istemiyoruz. Red başka, kabul etmemek başkadır, amel etmemek daha başkadır. Hazret-i Ömer’in (r.a) taht-ı hükmünde, kanun-u adalet-i şer’iyesini reddetmeyen ve ilişmeyen Yahudilere, Nasârâya ilişmiyordular. Demek, kabul etmemek, tasdik etmemek, idarece bir cünha, bir suç teşkil etmiyor ki, o çeşit muhalifler ve münkirler, en kuvvetli padişahların idaresi ve siyaseti altında bulunmuşlar.
İşte, bu nokta-i nazardan, Risâle-i Nur’un şakirtlerinden en müthiş bir muhalif, rejim müessesesini tel’in de etse, bilfiil idareye ilişmese, onun mefkûresine kanunen ilişilmez. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-i fikir, onları tebrik eder.
Kastamonu Lâhikası, s. 206
***
Hükûmet ele bakar ve zahire dikkat eder; kalbe bakmak, gizli ve husûsi işlere bakmak hakkı yoktur. Ki, herkes, kalbinde ve hanesinde istediğini yapabilir ve padişahları zemmeder, beğenmez.
Tarihçe-i Hayat, s. 196
***
Bir şeyi reddetmek ayrıdır, kalben kabul etmemek ayrıdır ve amel etmemek bütün bütün ayrıdır. Ehl-i hükûmet ele bakar, kalbe bakmaz. İdare ve âsâyişe ilişmeyen şiddetli muhalifler, her hükûmette bulunur. Hattâ, Hazret-i Ömer’in (r.a.) taht-ı hâkimiyetindeki Hıristiyanlara kanun-u şeriatı ve Kur’ân’ı inkâr ettikleri halde ilişilmiyordu. Hürriyet-i fikir ve serbestiyet-i vicdan düsturu ile, Risâle-i Nur’un bir kısım şakirtleri, idareye dokunmamak şartıyla rejim ve usulünüzü ilmen kabul etmezse ve muhalif amel etse, hattâ rejimin sahibine adâvet etse, onlara kanunen ilişilmez.
Şuâlar, s. 308
Lügatçe:
Meşîhat: Din işleri dairesi.
taht-ı hükm: Hükmü altında.
kanun-u adalet-i şer’iye: Şeriatın adalet kanunu.
tel’in: Lânetleme.
zemm: Sövme, kötüleme, yerme.
adâvet: Düşmanlık.
Nasârâ: Hıristiyanlar.
23.11.2006
Cevap: Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
Prof. Yayla ayakta, Kemalizm mağlûp!
Önce, Prof. Atilla Yayla’yı, “Fikirlerime bir itirazınız varsa istediğiniz yerde istediğiniz şartlarla tartışalım. Ben Atilla Yayla olarak söylediğim ve yazdığım her şeyin arkasındayım. Sizin ahlâk dışı saldırılarınızdan ve terörize etme çabalarınızdan korkup yılacağımı sanıyorsanız aldanıyorsunuz” şeklindeki kararlı duruşundan ötürü tebrik ediyorum.
İkinci olarak, içinde bulunduğum basının “medyatik madrabazları” tarafından, düşüncelerinden dolayı uğradığı saldırı sebebiyle özür diliyorum. Düşünceye şiddetle saldıranları şiddetle tel’in ediyorum. Üçüncü olarak, Prof. Yayla’yı dâvet edip sahip çıkmayan,—en azından fikir hürriyeti adına—AKP’yi, şiddetle kınıyorum.
Dördüncü olarak, Prof. Yayla’nın yıllardır savunduğu fikir hürriyetine ve eleştiri hürriyetine sahip çıkmayan, manşete çekmeyen sözüm ona çağdaş, demokrat basını—kendisinin sık sık yazıları çıkan gazeteyi—şiddetin karesiyle kınıyorum. Çünkü, Türkiye’nin en büyük problemi, tabulardır; başta düşünce, konuşma, yazma ve eleştirme hürriyetinin yokluğudur. Sistem, “tek tip, tek düşünce, tek kalıp” içinde seksen yılı aşkındır vatandaşı inletiyor. Fikri hür, vicdanı hür insanları sustura gelen sistemi övenleri, ona ses çıkarmayanları, lâakal kaşlarını çatmayanları aynı şekilde…
Beşinci olarak: Gazi Üniversitesi (GÜ) Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, ‘’Bu öğretim üyesi, bugünden itibaren ders vermekten uzaklaştırılmıştır’’ kararını kınıyorum. Bu bir şaşkınlık, bağnazlık ve sapkınlıktır. Zira, üniversite, çeşitli fikirleri tartışan ve gündeme getiren ve halka öncülük eden kurum demektir. Bunun tam tersini yapıyorsa, orası bir üniversite değil, “dogmalarla çevrelenmiş bir fanatizm teşekkülü” olabilir. Şimdi gelelim Prof. Yayla’nın ağzına sağlık denilesi eleştirilerine. 18 Kasım Kasım, AKP İzmir İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen bir panele katılır ve “Medeniyet, AB ve Türkiye” başlığı altında düşüncelerini serdeder.
Bu arada bir gazetecinin sorusu üzerine, “Evet, Kemalizm’in medeniyeti çözücü bir şey olduğunu söyledim. 1925-45’e tekabül eden tek parti döneminde temel bazı değer ve kurumları eksik, ifade hürriyeti yok. Siyasî yönetim sınırlanıp denetlenemedi, siyasî muhalefete teşkilâtlanma izni verilmedi. Bu gibi konular, hem hislerin galeyana gelmesi hem de ifade özgürlüğünün yeterince geniş olmaması yüzünden soğukkanlı biçimde konuşulamıyor. Ama kavga etmeden konuşmak gerekiyor. Zaten, AB sürecinde, eğer kulübe üye olacaksak bunları konuşmalıyız.” Bu fikirlerin neresi yanlış. Neresinde hakaret var? Hiçbir yerinde. Öyle ise, Prof. Yayla’nın ortaya koyduğu şu fikir doğrudur, tüm dünya duysun: “Panelin sonunda, söylediklerime Kemalistlerden cevap beklediğimi; ama bunu pek muhtemel görmediğimi, doğru dürüst bir cevap almaktan umutlu olmadığımı söylemiştim. Sizin saldırınız bunun en güzel kanıtıdır. Ben söz sarf ediyorum, siz kurşun sıkıyorsunuz. Hakaret ediyorsunuz. Tehdit ediyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, John Milton’ın söylediği gibi, hakikat eninde sonunda galip gelir; ve, herkesin bildiği gibi, fikirlerden daha güçlü silâh yoktur. Beni hain ilân ettiniz; ama fikir alanında benim karşımda mağlûpsunuz.” (Zaman, 21.11.2006, Atilla Yayla)
Ali FERŞADOĞLU-23.11.2006 -Yeni Asya
Cevap: Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
Cevap: Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
Amin ecmain...Teşekkür ederim...
Cevap: Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
bu paylaşımı okumam yeni nasip oldu..
yazıları bir kademe büyüttüm ve yazı rengini koyulaştırdım..bilgin olsun..
ve sabitlenecek bir konu olarak düşünüyor ve sabitliyorum...
emeğine bereket ArzuNur..
Cevap: Keyfi Kanunlara İlmen Ve Fikren Taraftar Değiliz
Okuyan gözlerinize, emek veren ellerinize sağlık :)
Çok teşekkür ederim Allah(c.c) razı olsun...