Nurcular Neden Sakal Bırakmıyor?

ÜSTAD SAHİBUZZAMN R.A neden sakal bırakmadığı malum.peki cemaat içersinde bulunup durumu musait olan -devlet memuriyeti gibi bir engeli olmayan; askerliğini yapmış-artık haytını nurlar içersnde geçeiren mubarek abilermz neden sakal bırak mıyor:
temsil keyfiyeti die izah yapan cemaat haikattir :ki demişler temsil keyfiyeti nların açılımnda hakikattır.başka cemaatler veya bütün cemaatleri nazara alıpta arttık başka bir noktaya nazar etmeyen sünneti seniyeye ittiba ettiğine- bazı kardaşların izahına binaen söylüyorum- dair kanatleri olmuş peki sünnet içersindeki sakalın nur abilernde yansıması nasıldır :hepsi başımzn tacıdır ellernden ayaklarından öpmüşüz --- yani bir TAHİR MUTLU abiye hizmet noktasında mani olmazken başka bir abiye olmasının hükmü nedir ?
ALLAH RESULü'NUN s.av sünneti temsil açısndan bir dezavantaj mııdr?

Risale-i Nur hizmet metoduna sakal bırakmak yoktur.
Bu hizmet metodunu da Üstad belirlemiştir.
Üstad da sadecfe bıyık bırakmıştır ve sadece bıyık bırakılması gerektiğini söylemiştir. Yani Üstad şu şu sebeplerden dolayı bırakmadı, fakat artık o sebepler geçerli değil dolayısıyla sakal bırakmak gerekiyor diyemeyiz asla.
Bizim ölçümüz Üstad ve Risale-i Nur'dur. Dolayısıyla kılık kıyafetimiz de buna uygun olmalıdır. Bir Nur Talebesi temiz sakal tıraşıyla ve uygun bıyığıyla toplumda yer almalıdır.

İmam-ı Rabbani 313.mektub:"Az zarar ihtimali olsa dahi, çokça menfaat terkedilir.Ulemanın dahi kail(inanmış) olduğu mana bu anlatılana yakındır. ...Bu sözün hakikati şudur:Bu sünnet, o asra bağlı bir şey gibidir. İnceliği ve gizli manası icabı bir cemaat,onu,o asra göre bilmediklerinden,uyma yolu ile onu yapma yoluna gittiler.Bir başka cemaat ise ...onu o vakte bağlı bulduklarından,ona uymayı bıraktılar.".
Görüldüğü gibi Sünnet zamanın fayda ve zararına göre terkedilebilen bir unsurdur.Yani inkar yok ama; zarar tehlikesi var.Hatta demiş;"sünnete zarar gelmesi olmayacak bir şey değildir."
Bu izahtan yola çıkarak şöyle diyebiliriz;Sakal bırakmak sünnettir.Uzattıktan sonra kesmemek farzdır.Yani Üstad Sakal bıraksa Hapiste kesilmesi ve harama girme tehlikesi var.İmam-ı Rabbani'nin içtihadını kriter alırsak; Sakalı terketmek bu zamanda caiz olabilir.
Hal böyle olunca bazı konularda hikmet bilinmeden Üstadımızın ve Nurcuların Sünnete muhalefet ithamı çok yapıla gelmiştir.
Peki artık mecburiyetler ortadan kalkmış, sakalı bırakmak lazım ,denir mi?
Bilinir ki Üstad'ın yetiştiği çevre Nakşilk ağır basıyordu. Halkın büyük çoğunluğu sakal bırakmıyordu. (Tarihçe- Hayat'ta okumuştum bulamadım)
Bakın hiç bir baskının olmadığı zamanlarda sakal terkedilmiş. Sırf bu yazıyı kriter alsak şunu diyebiliriz. Dileyen sakal bırakabilir. Ancak Nur Cemaatinin Umdesi gibi olmuş sakalsızlık terk edilmemeli diye düşünüyorum. Hem sağolsun bazı abi ve kardeşler sakalı uzatarak üzerimizden farzı gideriyorlar.
Yani, Sakal Sünnet değildir, gibi bir delalete madem düşmemişiz Nur Cemaati üzerinde baskı yapacak sakal meselesi doğru değildir. Başka biri açsa bile kapatmak lazım ki taki mesleğimizin esası olan iman hakikatlerine perde inmesin. Nazarlar oraya yoğunlaşsın.
Aslında söylenecek başka bir şey daha var,ama ehl-i tarik kardeşler yanlış anlayabilir.

Ancak şunu söyleyebiliriz, İmam-ı Rabbaninin içtihatına göre Nurcuların sakala girmesi az da olsa (ki bana göre çok fazla) zarara girme tehlikesi var. Demek terketmek -İmama-ı Rabbaninin kavli ile- hala caizdir.