Getirdiğin dini cebimizde sakladık
Getirdiğin dini cebimizde sakladık
Sen ki cümle yetimliklerin elinden tuttun
Ey sevgililer sevgilisi
Sensin canımızın billur kasesi
Ölüm ki vaktin göğsünde bin bıçak yarası
Sensin sonumuza sonsuzluk müjdesi
http://img363.imageshack.us/img363/9...8lp12xmpl1.jpg
Sen alemlere rahmet iken,
Merhametini, tebessümünü, tesellini
Başkalarından sakındık,
Ey göğsünde yağmurları ağırlayan, ey yağmurlar yağmuru.
Sen kimseyi kimseden ayırmadan yağan yağmur iken
Senin merhametini daralttık.
Dağlara da selam verdiğini unuttuk.
Çölün kumlarının seninle sevindiğini hatırlayamadık.
Seni sevinçlerle taşımak varken çocuklarımıza,
Kendi yerimize koyduk seni, çatık kaşlı, anlayışsız,
Hoşgörüsüz portreler çizdik.
Senin önce çocukları sevdiğini, önce minik kalpleri
Sevindirdiğini anlayamadık.
Senin hatırına, küçük kızların masum gülüşleri kuyuların
Karanlığında düşmekten kurtuldu.
Senin gözlerine tutunarak tattık anne-baba olma lezzetini.
Sen olmasaydın sonsuzluktan habersizdik;
Çocuklarımızı hiçliğin kuyusuna atmak üzere doğuracaktık.
Sensiz ayrılıklara teselli aramak imkansızdı; hep yokluk
Şüphesinin gölgesinde eriyiverecekti sevinçlerimiz.
Eziyet görmüş bir devenin gözyaşlarını ellerinle sildiğini
Hatırlayamadık, hatırlatmadık birbirimize.
Sanki bu kadarı da fazlaydı.
Bir gün bir çocuğun oyuna gelmediğini fark ettin.
Öğrendin ki kendisine alıştırdığı kuşu ölüvermiş.
Kalktın, üzüntüsünden odasına kapanan çocuğun kapısını araladın.
Kuşu öldüğü için teselli ettin.
Gül sözlerinle ötelerden çareler getirdin minik kalbin hüzünlerine.
Küçümsemedin, önemsiz görmedin.
Ama biz şimdi büyük işler peşinde koşuyoruz.
Çocuklarımızın hasetlerini yok sayıyoruz.onların
Küçücük sevinçlerine köreliyoruz.
İçimizdeki çocuk gülücüklerini çoktan söndürdük,
yüreğimizdeki yerlerini küçülttük.
Ölen kuşları da, kuşları ölen çocukları da dert
Edinmediğimiz için senden özür diliyoruz ey Resul.
Sen kalbimize eşsiz şefkatinin kanatlarını dokundurur musun?
Hayallerimiz sürgün ettik
Tutamadık ellerinden yetimliklerin
Kendi benliğimizin karanlığında kaybolduk
Saçlarını okşayamadık çocuklarımızın
Ayağımız dolandı, ellerimiz boşta kaldı
Seni bulamadık ve hatta arayamadık
Sen bulur musun bizi?
Senai Demirci