Vazgeçenleri sever misiniz?

Soruyorum;
-Nedir seni bu kadar ümitsiz kılan,her şeyden vazgeçmene sebeb olan şey, aradığın ve bulamadığın nedir?Kendini mutluluğa neden bu kadar uzak görüyorsun?
Söylüyor;
-Herşey o kadar değersiz ki! gözümde dert addettiklerimi dile getirmek bana çok boş geliyor,hem anlattıkça sığlaşıyorum…Bırak kalsın ben tüm bu sıkıntılarımla yaşarım …Bilsem çektiğim sıkıntılar dünyanın sorununu çözecek,bin kere razıyım bu hale;bin kez dünyaya gelsem her bir hayatımda sıkıntı çekmeye de razıyım .
.....
Acı bir tebessüm…belli belirsiz bir tebessüm...İnsanlığın selameti için kendini feda eden kahramanları filmlerde görmez miydik biz? Hani varlığı kıvanç duymamıza sebeb olan,gurur kaynaklarımız kahramanların olduğu filmlerde…ama aslında içimizden “yok canım şu zamanda böyle insanlar yok artık,şimdi gemisini kurtaran kahraman” diyerek, senaryoyu inandırıcı bulmayarak seyrettiğimiz, çoğu Hollywood yapımı filmlerde;Yeryüzüne bir göktaşı çarpacaktır,tek kurtuluş o göktaşını büyük bir güce sahip nükleer bir bomba ile parçalamaktır,fakat birinin kendini feda etmesi gerekmektedir,ya da şiddetli seri depremlerin nüfusu yoğun bir bölgeyi tehdit etmeden durdurulması için yerin binlerce metre altına bombalar yerleşecektir ve biri o bombalarla yeraltına inmeli ,uzaktan kumanda mekanizması da son anda bozulduğundan yakından kumanda vazifesini görmelidir;bu gibi durumlarda kahramanlarımız hemen devreye girerler, hazırdırlar…Filmi seyrettikten sonra o tesirle bir müddet “aynı durumda kim olsa yapardı canım bu kahramanlığı” der ,ertesi gün ise menfaatlerimizin hatırı için her türlü erdemden vazgeçmeye amade birer modern zaman insanı oluruz,ne de olsa vatanı tek bir Hasan kurtaramaz…

Tam da bu yüzden vazgeçenleri seviyorum ben;toplum tarafından “kaybeden” “looser(!)” “beceriksiz” addedilenler …Benim sevdiğim tabirle “tutunamayan”ları… İnsanlığın selameti için şahsi refahından ,maddi-manevi rahatından vazgeçerek,modern değerlerin –kazanmanın,hep önde olmanın,hep aranan, gözde,fit,formda,işini bilen olmanın,sömüren bir sevmenin,sevilmenin,güvensizli ğin,sadakatsizliğin- hakim olmaya başladığı,kahraman olmanın bile altında binbir türlü hırsın yattığı,yatmasa da yattığına inanıldığı,herşeyin makam,mevki para için yapıldığı bir düzende varolmaktan vazgeçenleri… Çünki onlar vazgeçebilme özellikleri ile aslında birer kahraman namzedidirler; belki yeterince donatılmamış ama içinde bu cevheri taşıyabilenlerdir(Hoş yeterince donatılsalar bu özelliklerini kaybetme ihtimalleri de yükselecekti) ...

Vazgeçemeyenler,bu manevi kirliliğin maddi kirlilikten daha çok koktuğunu ve zehirlediğini fark edemeyenler,saygı duyacağı değerler bulamadığı için, içine kapanıp ümitsizleşmiş vazgeçenleri anlayamazlar.Sahi manevi kirliliğin yolaçtığı küresel ısınma sürecinde bizi neler bekliyor acaba? Bu kuraklığı yaşıyoruz da farkında mı değiliz yoksa?Yok,yok…Büyük
lerin “zamane” diye tabir ettiği her şey,zamanı “şimdiki zaman” diye adlandırmamıza sebeb olan her şey bu manevi küresel ısınmanın ve kuraklığın ta kendisi aslında.
……
Soruyorum;
-Herşeyi böyle elinin tersiyle itiyorsun ama,insanlar bay ya da bayan muterizleri pek sevmezler, sevilmemekten korkmaz mısın sen?
Söylüyor;
-Bunları sevenler beni sevmesinler zaten

Serap Gün