Tövbeden de korkan varmıdır?
TÖVBEDEN DE KORKAN VARMIDIR?
Zamanımızda maalesef çok müslüman kardeşlerimiz tövbeden korkmaktadırlar. Korkularının sebebi hep aynıdır. Hepside tövbeden sonra tövbelerinde durabilecekleri ümidini kaybetmişlerdir. Nasıl olsa ben tövbemde duramam, yine günaha dönerim. Belki bana bir zarar da gelebilir, hatta bazıları çarpılmanın bile mümkün olduğunu zannederler veya birisi kendisine yanlış bir hadise anlatmıştır. Tövbe edemeyenlerin 1 .ci korkusu olan tövbesinde duramam hali üzerinde duralım:
Tövbe edecek kimse, tövbeden sonra da halinin ibadet ve günah işlere karşı zaafının içindeki Din ve Allah sevgisinin, Allah'ın koruyucu Askerinden gelecek manevi görünmez (gizli) kuvvetin varlığını tatmadığını ve bu hususlara dair bir kuvvetli bilgisi de olmadığı için korkar.
Halbuki, bu hususlara dair bilgisi olanlarda tövbeden korkanların hallerine acırlar.
Çünkü tövbeden sonra insanın halinde çok büyük değişiklikler olur. Evvelce yaptığı günahlar onun nazarında çok kötü ve iğrençlesin Kendisinin evvelce hoşuna giden kötü işler onun nazarında iğrenç olunca tekrar işlemek aklından bile geçmez ve hatta onları yapanlara da bu defa kendi de acımaya, onlarında bu halden kurtulabilmesi için içinden gizlice Allah'a yalvarır.
Tövbeden sonra, günah işler iğrençleştiği gibi iyi işler, ibadetleri de onun nazarında o kadar güzel ve tatlı olur ki bu defa artık ibadete yüzünü çevirir. Yaptıkça daha çok hoşuna gider.
içinde, dine ve Allah'a ve bütün müslümanlara karşı bir sevgi hasıl olur. Allah'ın müsiümanları yukarıda anlatılan 3 düşmanından korunmakla görevli olan ASKERLERi (Mürşitler), tövbeden sonra da daima ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına karşı korurlar. Tövbeden sonra bu anlatılan değişiklikler ancak Allah'ın vazifeli memurları veya Askerleri olan Mürşitler yanındaki tövbe ile olur. Bu durumları bilmeyen müslüman kardeşlerimiz korkmaktadırlar. Bilseler muhakkak korkmayıp hepside tövbeye koşacaklardır.
Tövbeden korkutan 2. ci sebep:
TÖVBESİNDE DURAMAZSA ÇARPILACAĞI
Hakikaten böyle bir şey varmıdır? Yoksa bu laf nereden çıktı?
Tövbesinde duramayan katiyetle çarpılmaz.
Kur'an-ı Kerim, Hadis Kitapları, Büyük Mürşidlerin hayatlarını ve menkıbe, kerametlerini anlatan hiçbir kitapta tövbesinde duramıyanın çarpıldığına dair en küçük bir hadiseye rastlanmaz, insanları çok ayetlerinde tövbeye çağıran Allah'u Teala'nm böyle bir adeti yoktur, ilerde tövbesinde duramayanlar diye ayrı bir mevzuda bu mesele çok açık olarak anlaşılacaktır
Bu çarpılma lafı nereden çıktı?
Allah'ın Askerleri olan Mürşitler nasıl bizi manevi düşmanlarımıza karşı koruyorlarsa, Allah da kendi Askerlerini (Mürşitleri) her türlü gizli ve açık düşmanlardan korur. Allah'ın kendi askerlerini korumaktaki gayreti o kadar fazla büyüktür ki insan buna hayran olmaktan başka birşey yapamaz.
Allah'ın Mürşitlerine kim hakaret etse, yahut onun gıyabında kötü söz söylerse, iftira etse onun üzerine Allahu Teala çok kısa zamanda büyük bir bela gönderir ve cezasını verir. Allahu Teala kendisine yapılan kötü söz ve iftiralara kıyamete kadar sabreder. Dostlarına (Mürşitlere) yapılana ise cazasini çok tez verir, işte bu lafın çıktığı yer burasıdır, insan Allah'ın Askerlerini her yerde hürmetle anmalı, onlara karşı terbiyesizlik etmemelidir. Onların türbelerine bile yapılan terbiyesizliklerin cezasının nasıl verildiğini gören büyüklerimiz memleketlerimizde çoktur.
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
beN tevbe aLmak istioRUm ama bu knuLArda hiÇ bilGim yok yaRdım eder msİniZ..
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Alıntı:
ihLyoLcuSu Nickli Üyeden Alıntı
beN tevbe aLmak istioRUm ama bu knuLArda hiÇ bilGim yok yaRdım eder msİniZ..
nasıl yardımcı olalım kardeşim sorunu sor bizde cevaplayalım inşallah?
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Alıntı:
ihLyoLcuSu Nickli Üyeden Alıntı
beN tevbe aLmak istioRUm ama bu knuLArda hiÇ bilGim yok yaRdım eder msİniZ..
Elbette yardımcı oluruz kardeşim. Merak ettiklerini sor inşaAllah.
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Alıntı:
ihLyoLcuSu Nickli Üyeden Alıntı
beN tevbe aLmak istioRUm ama bu knuLArda hiÇ bilGim yok yaRdım eder msİniZ..
Tevbe istiğfar nasıl yapılır
Sual: İstiğfar nedir?
CEVAP
İstiğfar etmek, (estağfirullah) demektir. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdankorkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ.Ahmed]
Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek gerekir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’a tevbe edin!) [Nur 31]
(Allahü teâlâ, tevbe edenleri sever.) [Bekara 222]
(Allah’a tevbe-i nasuh yapınız!) [Tahrim 8]
Nasuh kelimesine 23 mana verilmiştir. Bunlardan en meşhuru günahlara pişman olup, istiğfar etmek ve bir daha işlememeye karar vermektir. Nasuh tevbesinin ne olduğunu soran zata Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Tevbe-i nasuh, günahkârın işlediği günahtan pişman olması, Allahü teâlâdan mağfiret dilemesi, bir daha böyle bir günah işlememesi demektir.) [Beyheki]
İstiğfarın fazileti çok fazladır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İstiğfar okuyun, imdadınıza yetişirim.) [Hud 52]
Pişman olan affedilir
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olanı, istiğfar etmeden önce affeder.) [Taberani]
(Küçük günahlarda ısrar edilirse küçük kalmaz. Büyük günahlara istiğfar edilirse büyük kalmaz.) [Deylemi]
(İstiğfar eden, günde 70 defa aynı günahı işlese ısrar etmiş sayılmaz.) [Tirmizi]
(Günde 70 defa istiğfar edenin, 700 günahı affolur.) [Beyheki]
(İstiğfara devam edeni, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai]
(Bir mümin günah işleyince, melek üç saat bekler, eğer o kimse istiğfar ederse, o günahı yazmaz.) [Hakim]
(Günahınız çok olup göklere kadar ulaşsa, pişman olunca, Allahü teâlâ, tevbenizi kabul eder.) [İbni Mace]
(Günahlar kalbi paslandırır, karartır. Kalblerin cilası ise istiğfardır.) [Beyheki]
(Derdinizi ve devasını bildireyim. Derdiniz, günahlar, devası da istiğfardır.) [Hakim]
(Bir günahkâr, istiğfar eder, sonra bu günahı tekrar yapar, sonra istiğfar eder. Üçüncüde yine yapar, yine tevbe ve istiğfar ederse, dördüncü defa yapınca, büyük günah yazılır.) [Deylemi]
(Tevbe eden günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
(Günaha devam edip, dili ile istiğfar eden, Rabbi ile alay etmiş sayılır.) [Beyheki]
(Herkes günah işler. Fakat günahkârların en iyisi tevbe edendir.) [Hakim]
(Günahına pişman olup abdest alıp, namaz kılanı ve günahı için istiğfar edeni, Allahü teâlâ affeder.) [Nesai]
(Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunana müjdeler olsun!) [Beyheki]
(Elinizden geldiği kadar çok istiğfar edin. Çünkü Allah katında kurtuluşunuza bundan daha iyi vesile olacak ve Allahü teâlânın bundan daha çok sevdiği bir şey yoktur.) [Hakim]
Tevbe edebilmek, Hak teâlânın büyük nimetlerinden biridir. Günah işleme korkusu ile tevbeyi asla geciktirmemelidir! Çünkü, hadis-i şerifte (Sonra yaparım diyenler helak oldu) buyuruldu. Yani tevbeyi ve diğer iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar, aldandı, ziyan etti. (İ.Gazali)
Günah, kulun yanında küçük ve kıymetsiz görününce, Allahü teâlâ katında büyük olur. Kul küçük günahı büyük görünce, o günah Allahü teâlânın katında küçülür. Mümin, iman ve marifetiyle küçük günahları da büyük görür. Her günah işleyişte kalbi sızlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin, günahını dağ gibi görüp, üstüne düşeceğinden korkar. Münafık ise, burnunun üzerine konan ve hemen uçacak sinek gibi görür.) [Buhari]
Günah işlediğini bilmek
Şu halde, günah işlediğini bilmek büyük nimettir. O kişinin mümin olduğunu gösterir. Allahü teâlânın hakkı olan günahları için tevbe etmeli, pişmanlık ve üzüntü duymalı, günahı terk etmeli, kefaret olması için çok sevap işlemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Günah işlediğin zaman, karşılığında onu mahvedecek sevap işle!) [İ.Gazali]
Kul hakkının kefareti için, hak sahiplerine iyilik ve dua etmelidir! Hak sahibi ölmüş ise, o kimseyi rahmetle anmalı, çoluk çocuğuna ve varislerine ihsanda bulunmalıdır! Günahları için istiğfara devam etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, istiğfara devam edeni, her sıkıntıdan kurtarır, her darlıkta bir genişlik verir ve ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai]
Günah işlemeye devam eden kimse unutkan olur, ahmaklaşır, aklı da azalır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Günah işleyenin bir aklı gider, bir daha geri dönmez.) [İ.Gazali]
Günahların hepsi Allahü teâlânın emrini yapmamak olduğundan büyüktür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ufacık bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir.) [R.Nasıhin]
Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Kişi, bir günah yüzünden büyük azaba maruz kalabilir. Yüz bin sene ibadet eden makbul bir kulunu ebediyen Cehenneme koyabilir. Mesela iki yüz bin sene itaat eden İblis, kibredip secde etmediği için sonsuz olarak Cehennemlik oldu. Âdem aleyhisselamın oğlu, bir adam öldürdüğü için ebedi Cehennemlik oldu. Her duası kabul olan Belam-ı Baura, bir günaha meylettiği için imansız gitti. Karun zekat vermediği için malı ile helak oldu.
Günahım çok, ne yapsam Allah beni affetmez demek doğru değildir. Çünkü cenab-ı Hak, tevbe edilen her günahı affeder. Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah’a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allah affeder. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey günahta haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin! Zira Allah, bütün günahları affeder. O, gafururrahimdir, affı, merhameti çoktur.) [Zümer 53]
Kolaylaştırın Güçleştirmeyin!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirenlere Allah lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!) [Nesai]
(Allahü teâlâyı kullarına sevdirin ki, Allahü teâlâ da sizi sevsin!) [Taberani]
(İnsanlara Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz etmeyin!) [Beyheki]
(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]
(İhlasla "La ilahe illallah" diyen Cennete girer. İhlasla söylemek, söyleyeni haramlardan alıkoymasıdır.) [Taberani]
(Bir kimse, yakînen Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma inansa, Cehennem ona haram olur.) [Hakim]
(Allahü teâlâ, günahını affından büyük görene şiddetli gazap eder.) [Deylemi]
(İyilik ve ibadet edene büyük ecir verileceğini müjdeleyin, nefret ettirmeyin!) [Şir’a]
(Ömründe bir defa Allah’ı anan veya Ondan korkan müslüman Cehennemden çıkar.) [Tirmizi]
(Allahü teâlâ buyurdu ki, "Ey kulum, af dilediğin müddetçe, günahlarının çokluğuna bakmadan affederim. Günahların bulutlara kadar yükselse de yine affederim. Yer dolusu günahla gelsen, yer dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki iman ile gel!") [Tirmizi]
Faydalı Nasihat
Bir âlimin bildirdiği aşağıdaki nasihate uymaya çalışmalıdır!
Fırsat ganimettir. Ömrü faydasız işlerle geçirmemeli, Hak teâlânın rızasına uygun şeylere sarf etmelidir! Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmelidir! Teheccüd namazlarını elden çıkarmamalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü ve ahireti düşünmeli, haram olan dünya işlerinden yüz çevirip, ahiret işlerine yönelmelidir! Zaruri olan, dünya kazancı ile meşgul olup, diğer vakitleri, ahireti imar etmekle meşgul olmalıdır! Sözün kısası, masiva sevgisinden korunmalı ve dinin emrine uymakla meşgul olmalıdır! İş budur, bundan gayrisi hiçtir.
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Allah razı olsun;Emeğinize sağlık.
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Emeğine sağlık ablacım Allah(c.c) razı olsun...
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
selam dostlarım bende devamlı tövbe ederim istiğfar çekerim fakat nefsime irade edemiyorum defalarca yapmayacağım şeytana uymayacağım dediğim halde istemediğim halde nefsimden vazgeçemiyorum aslında istemiyorum yapmayı ama bile bile göre göre yapıyorum ne yapmam gerekiyor.bana ALLAH rızası için yardım edin selamlar.
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
Alıntı:
köprülü Nickli Üyeden Alıntı
selam dostlarım bende devamlı tövbe ederim istiğfar çekerim fakat nefsime irade edemiyorum defalarca yapmayacağım şeytana uymayacağım dediğim halde istemediğim halde nefsimden vazgeçemiyorum aslında istemiyorum yapmayı ama bile bile göre göre yapıyorum ne yapmam gerekiyor.bana ALLAH rızası için yardım edin selamlar.
Vesveseden Kurtulmak
Şeytan insana nefsi vasıtasıyla müdahale eder. İblis denen bu şeytanın binlerce yıllık
tecrübesi vardır. İndallah masum olan peygamberlerin dahi ayağını kaydırmak için
çok çeşitli hilelere başvurmuştur.
Şeytan, bir insanı kandırmak için en merkezi nokta olan kalbine, en tehlikeli yol olan
küfür ve inkârla müdahale etmek ister. Bunda başarı sağlayamazsa faaliyetini hayalde
ve tasavvurda devam ettirmeye çalışır.
Hayale olan müdahalesi ise fikir planında değildir. Ancak, kötü şeyler, çirkin meseleler,
sefahete ait konular ve muamelatla ilgili mülevves pis şeyleri hayale ve hatıra getirmeye çalışır. Bununla merkezde başaramadığı mücadelesini hayalde devam ettirmeye çalışır.
Vesvesenin mahiyetini bilemeyen mümin ise hayaldeki bu muameleyi kalbin meselesi imiş gibi değerlendirir. Hayalî şeyleri fikrî zannederek kalbinin bozulduğuna hükmeder, ümitsizliğe düşer, şeytanın oyununa gelmiş olur. Hâlbuki hayaldeki bu vesveseler kasten olmadıktan sonra, bir çağrışımdır, insan ondan mes’ul değildir.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyurdu ki:
Her insana musallat olan en az bir şeytan vardır. Şeytanın vereceği vesveselerden korunmaya çalışmalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Kanın damarlarda dolaştığı gibi, şeytan da, insanın vücûdunda dolaşır. Açlıkla [az yemekle, oruç tutmakla] onun yollarını daraltın!) [Buhârî]
(Şeytan kalbe vesvese verir. Allahü teâlânın ismi söylenince kaçar. Söylenmezse vesveseye devam eder.) [Ebû Ya'lâ]
Vesvese, duâ ederek, zikrederek azalır ve yok olur.
Bunun için, bilhassa günâh işleme meyli olduğu zaman, hemen Allahı hatırlamaya,
onu anmaya çalışmalı, istigfâr, salevât ve duâ okuyarak şeytanı uzaklaştırmaya çalışmalıdır!
Günâhlara tevbe etmelidir! Şeytanın vesvesesinden ve sıkıntılardan kurtulmak için,
hergün şu duâyı okumalıdır:
(Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-halîm-ül'azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî!) [Kitâbürrahme fittıbb-i velhikme]
Tevbeyi geciktirmemeli
Bilhassa kırk yaşını geçince, tevbeyi hiç ihmâl etmemelidir.
Hadîs-i şerîfte,
(Şeytan, kırk yaşını geçtiği hâlde, tevbe etmiyen için, "Bu artık kolay iflâh olmaz" der) buyuruldu. (İ.Gazâlî)
Onun için hemen tevbe etmeli, şeytanı uzaklaştırmaya, çâresiz hâle getirmeye çalışmalıdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(İnsan, yolculukta devesini zayıflatabildiği gibi, mü'min de şeytanını zayıflatabilir.) [İ.Ahmed]
Kötü şeyler düşünerek, kötü yerlere giderek, şeytana yardımcı olmamalıdır!
Hadîs-i şerîfte, (Koru etrafında dolaşan oraya düşebilir) buyuruldu. (Buhârî)
Harâm işlemeye niyet edip, Allahtan korktuğu için vazgeçen günâha girmez.
Nefse ve şeytana uymayıp Allahü teâlâya itâ'at ettiği için büyük sevâba da kavuşur.
O harâmı işlemeyişi Allah korkusundan değil de, insanlardan utandığı için ise, böyle
düşüncenin de günâh olduğunu söyleyen âlimler vardır. Ba'zı âlimler ise, yalnız kalbe gelen şeylerden dolayı suâl ve azâb olmayacağını bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Kalbe gelen kötü şey söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affolur.) [Beyhekî]
Kibir, hased gibi şeyler böyle değildir. Çünkü bunlar zaten kalb ile olur.
Şeytanın kalbe giriş yerlerinden biri de, Allahü teâlânın zâtı hakkında düşündürmek,
şüpheye düşürmektir. İnsanların en ahmağı zekâsına en çok güvenendir. İnsanların
en akıllısı da, suçu kendinde arıyan ve bilmediklerini âlimlere soran kimsedir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Şeytan, vücûda girerek, "seni kim yarattı" diye sorar. O kişi "Allah yarattı" dediği zaman, "O'nu kim yarattı" diye vesvese verir. Böyle bir vesveseyle karşılaşan kimse, "Ben Allah ve Resûlüne îmân ettim" desin!) [Buhârî]
(Allahın yarattığı şeyleri tefekkür edin, fakat zâtını tefekkür etmeyin. Yoksa helâk olursunuz.) [Ebûşşeyh]
Böyle vesveseler, âlimlerde olmaz. Câhil olanlar ise, böyle şeylerle meşgûl olmamalıdır!
Câhillerin böyle konular hakkında konuşması, hırsızlık etmekten daha kötüdür.
Çünkü âlim olmayan din hakkında konuşursa sapıtabilir, hattâ küfre düşebilir.
Bu, yüzme bilmeyen kimsenin, yüzenleri görüp, ben de yüzerim diyerek denize atlamasına benzer.
Vesvese îmândandır
İbâdetleri yapıp îmânıma bir zarar gelir diye korkanın ve (günâhlarım çoktur, ibâdetlerim beni kurtarmaz) diye düşünenin îmânı kuvvetli demektir. (Bezzâziyye)
İbâdetle meşgûl olup, fıkıh bilgilerini öğrenmeye çalışan kimseye, Allahı, dirilmeyi, Cenneti ve Cehennemi inkâr etmek gibi düşünceler gelmesi, onun îmânsız olduğunu göstermez. Aksine onun îmânlı olduğunu gösterir. Meyveli ağaç taşlandığı gibi, şeytan da îmânlı olanlara saldırır. Hadîs-i şerîfte, böyle vesveselerin îmândan olduğu bildirilmiş,
(Vesvese îmânın tâ kendisidir) buyurulmuştur. (Râmûz)
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Eshâb-ı kirâmdan birkaçı, kötü düşüncelerden, vesveselerden şikâyet edince, Resûl aleyhisselâm bunlara, (Bu vesveseler, îmânın olgun olmasındandır) buyurmuştu. Kötü vesveselerin gelmesine sebep îmânın kâmil olmasıdır. (m.182)
Böyle vesveseler birçok kimsede olabilir.
Îmânım gitti diye şüpheye düşmemelidir!
Böyle düşüncelere önem vermemelidir!
Her zaman Allahü teâlâyı anmaya çalışmalıdır!
Cevap: Tövbeden de korkan varmıdır?
hocam allah razı olsun çok güzel açıklamışsın fakat bu ALLAH dostlarına tövbe aldırıyorsun diye bişey duymuştum böyle bişey varmı varsa uzaktanda gitmeden telefonla veya bilgi vererek tövbe alınma gibi bişey varmı selamlar.