Ramazan Kelimesinin Anlamı 2.
Hadis-i şerifte Ramazan ayı girince; cennetin kapılarının açılacağı, cehennemin kapılarının kapanacağı ve şeytanların zincire vurulacağı belirtiliyor. Bunun anlamı nedir? Şimdi sırasıyla bunları açıklamaya çalışalım:
Cennetin kapılarının açılması
Hadis-i şeriflerde belirtildiğine göre Ramazan ayında oruç tutan kimselere çok ecir ve sevap verilecektir. İşte bu onlar için cennetin kapılarının açılması anlamınadır.
Ya da cennetin kapılarının açılması Allah´ın Ramazan ayında kulları için açmış olduğu ibadetlerden ibarettir. Çünkü ibadetler cennete girmeye sebeptir.
Cehennemin kapılarının kapanması
Ramazan ayı girince müminler oruç tutmaya başlarlar, daha önce işlemeye devam ettikleri kötülüklerden ve günahlardan uzak dururlar. Kendilerine bir çeki düzen verirler. Böylece cehennemin kapıları kendileri için kapanmış olur.
Şeytanların zincire vurulması
Ramazan ayı girince orucu adabına riayet ederek güzelce tutan kimselere şeytanlar musallat olamaz. Orucu adabına riayet ederek tutmak sadece yemekten, içmekten kesilmekle olamaz. Bununla beraber dili, gözü, kulağı ve diğer organları kötülükten korumakla olur.
Ya da şeytanların sebep olmuş olduğu masiyetler ve günahlar Ramazan ayında işlenmez. Fakat nefsî ve süflî arzulara uyularak veya insanların şeytanlarına uyularak yapılan günahlar işlenmeye devam edilir.
Ramazanda Cömertlik
Ashabın alimlerinden Abdullah İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatmıştır: "Rasûlüllah (s.a.s.) insanların en fazla cömert olanı idi. Onun bu cömertliği Ramazan ayı girip de kendisiyle Cebrâil (a.s.) karşılaşınca daha da artardı. Cebrâil (a.s.) Ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece Resûlüllah (s.a.s.) ile buluşur, Resûlüllah (s.a.s.) ona Kur´ân´ı arzeder / okurdu. Resûllüllah (s.a.s.) Cebrâil ile buluşunca insanlara rahmet getiren rüzgardan daha çok cömert ve daha fazla faydalı olurdu." (14)
Enes b. Mâlik (r.a.)´dan rivâyet edildiğine göre Peygamber Efendimize: Ramazan orucunun dışında hangi oruç daha faziletlidir? diye sorulunca: Ramazan ayına tazim için Şaban ayında tutulan oruçtur. buyurmuş
Hangi sadaka daha faziletlidir? diye sorulunca da: Ramazanda verilen sadaka"(15) buyurmuştur.
İlk hadis-i şeriften:
a- Peygamber -Efendimizin insanların en fazla cömert olduğunu, onun bu cömertliğinin Ramazan´da daha da arttığını,
b- Ramazan ayı boyunca Cebrâil (a.s.) ile her gece buluştuklarını ve ona Kur´an´ı arzettiğini / okuduğunu öğreniyoruz.
c- İkinci hadis-i şeriften de Ramazan orucundan sonra en faziletli orucun Şaban ayında tutulan oruç olduğunu, en faziletli sadakanın da Ramazan ayında verilen sadaka olduğunu öğreniyoruz.
Öyle ise her hususta olduğu gibi bu konuda da yüce Peygamberimiz´in sünnetine uyarak cömert olmaya çalışmalıyız. Dinimiz sadece Ramazan ayında değil, her zaman cömert olmayı emretmiştir. Bu cömertliğimiz Ramazan ayı içerisinde daha da artmalıdır. Özellikle Ramazan ayının son on gününde. İmam Mâverdî demiştir ki: "Kişinin Ramazan ayında, özellikle son on gününde aile fertlerine, akrabasına, komşularına ihsan ve lütufda bulunması müstehaptır.
Fakirleri, yoksulları, kimsesizleri, yetimleri Ramazan ayında daha fazla görüp gözetmeliyiz. Onlara merhamet kanatlarımızı açmalıyız, yardım ellerimizi uzatmalıyız. Peygamber Efendimiz bir kutsî hadis-i şeriflerinde haber verdiğine göre Cenâbı Allah şöyle buyurmuştur:
Ey âdem oğlu! Sen başkalarına infak et, yardımda bulun ki ben de sana infakta bulunayım. (16)
Peygamber Efendimizin ifadesiyle: Merhamet etmeyene merhamet edilmez. (17)
Zaten mübarek Ramazan ayı içimizdeki şefkat ve merhamet duygusunu harekete geçirir. Oruç tutan kimse açlığın, susuzluğun, yoksulluğun ne demek olduğunu daha iyi hisseder. Böylece daha çok sadaka vermeye, daha çok hayır ve hasenât yapmaya koşar. O bilir ki Allah iyi niyetle verilen sadakayı bereketlendirir, biri bin yapar.
1- et-Tergîb, II, 94.
2- Bakara, 185.
3- İbn Kudâme, el- Muğnî, IV, 324.
4- İbn Kudâme, el-Muğnî, III, 85.
5- Yazır, Hak Dini Kur´ân Dili, I, 643-644.
6- Hadisi Beyhakî rivayet etmiştir, bk. et- Tergîb
(terceme), II, 425.
7- Hıcr, 99.
8- Buhârî, Bed´ü´l-ezân, 30.
9- et- Tergîb (terceme), II, 447.
10- Müslim, İtikaf, 8 (III, 405).
11- Taberânî rivayet etmiştir, bk. et-Tergîb
(terceme), II, 436.
12- Buhârî, Savm, 5 (III, 33).
13- Tirmizî, Savm, 1; İbn Mace Sıyam, 2.
14- Buhârî, Savm, 7.
15- Tirmizî, Zekat, 28 (III, 51-52).
16- Buhârî, Nefekât, 1.
17- Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 214, 514; IV, 365.