-
Marifetli Çocuk
Marifetli Çocuk
Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar.
Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.
İkinci kadın; Bülbül sesli oğlunun şarkılarına herkesin bayıldığını anlattı.
Üçü4ncü kadın onları dinlemekle yetindi. Niçin konuşmadığını sorduklarında:
- Benimkinin anlatılacak bir marifeti yok, dedi.
Bu konuşmalara kulak misafiri olan bir ihtiyar, kadınların peşinden yürüdü.
Sokağın başında kadınlar sepetlerini yere bırakıp yorulan kollarını, ağrıyan bellerini ovuşturmaya başladılar. Onları gören çocukları koşarak geldiler.
Birinci kadının oğlu perendeler atarak ellerinin üzerinde yürüyordu. İkinci kadının oğlu bir taşın üzerine oturup annesinin sevdiği şarkılardan birini söylemeye başladı. Diğer kadınlar onu coşkuyla alkışladılar.
Üçüncü kadının oğlu ise;
- Sana yardım edeyim anneciğim, diyerek sepetin kulpuna yapıştı. Kadınlar oradan geçmekte olan yaşlı adama, çocuklarının marifetini nasıl bulduğunu sordular.
- Ben marifetli bir çocuk gördüm, dedi ihtiyar. 0 da annesine yardıma koşan şu çocuk, 0, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in şu hadis-i şerifine uygun davrandı:
"HERKESE ANNESİNİN HİZMETİNDE BULUNMAYI TAVSİYE EDERİM."
-
“Allahü Teâlâ, bütün günahlardan dilediğini(n cezasını) kıyâmet gününe tehir eder. Ancak ana babaya karşı gelenin cezasını ölmeden önce hayatta iken verir.”
(Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek
ANA BABA HAKLARI
Ana babanın evlâdı üzerinde birçok hakları vardır. Ana babaya karşı gelmek büyük günahların en büyüklerindendir. Bu hususta birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler vardır. Bu âyet-i kerîmelerden bazıları şunlardır:
“Onlara öff (bile) deme” (İsrâ sûresi, âyet 23.)
“…Bana ve ana babana şükret. Dönüş ancak banadır.” (Lokman sûresi, âyet, 14.)
Resûlullah (s.a.v.) buyurdular: “İnsanların kadınlarına karşı iffetli olunuz ki sizin kadınlarınız da iffetli olsun.
Babalarınıza iyilik edin ki oğullarınız da size iyilik etsinler.
Bir kimseye din kardeşi özür dileyerek gelirse -haklı olsun haksız olsun- onun özrünü kabul etsin. Eğer böyle yapmazsa (kıyâmet gününde) Kevser Havuzu’mda benim yanıma gelemez.”
“Allâhü Teâlâ, ana babaya karşı gelene, devamlı şarap içene ve yaptığı iyiliği başa kakana rahmet nazarı ile bakmaz.”
NÜKTE: ZİHNİ EFENDİNİN KIZLARI
Bolu’da saatçi merhum Hacı Zihni Efendi’ye ilk çocukları dünyaya geldiğinde:
– “Zihni Efendi, bir kız çocuğun doğdu” diye müjdelemişler. Sevinmiş güler yüzle:
– Makbulüm oldu, adı da “Makbule” olsun demiş. İkinci kızının doğumunu müjdelemişler:
– “Zihni Efendi, bir kızın daha oldu,” demişler.
– Aman ne mürüvvet, adı da “Mürüvvet” olsun demiş. Üçüncü kızını müjdelemişler.
– Pek çok memnun oldum, adı da “Memnune” olsun demiş. Dördüncü kızının olduğunu müjdelemişler:
Ne büyük nimet, adı da “Nimet” olsun demiş. Beşinci kızını müjdelediklerinde:
“Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ‘Kız çocuğu çok olanın, rızkı da çok olur.’ buyurmuşlar. Allâh'ın hikmetinden sual edilmez, bunun adı da “Hikmet” olsun demiş.
alıntı