-
Tevhİd Nedİr ?
TEVHİD NEDİR
Tevhid birlemek demektir.Allah tan başka ilah olmadığına inanmak demektir. Bu da Lâ ilâhe illâllah sözleriyle ispat edilmiş olur.
Bir kişi Lâ ilâhe illâllah vehdehu lâ Şerike leh Lehül mülkü ve lehül hamdu vehuve âlâ külli şeyin kadir(Allah tan başka Mabud yoktur. O bir olan Allah;tır. Ortağı yoktur. Mülk ancak onundur. Hamd ancak ona mahsustur. O her şeye Hakkıyla kadirdir) dese, diliyle Tevhid etmiş olabilir. Fakat bu ifadeyi kullandığı halde kalbi bundan gafilse, lafzı ve taklidi bir Tevhid olur. Allah;ın bu mukayyet olan aleme (hadisata) tecellisi 3 yüzüyle olup efal, sıfat ve Zat yüzlerini idrak ederek; bütün zerreden kürreye kadar her varlıkta fiil ve işlerin failinin Allahın olduğunu, bütün sıfatların mevsufunun (sabit sıfatların) Allahın olduğunu, bütün mevcudun Allahın olduğunu, (Allah vâcibul vücuttur) bilir ve şuhut ederse Tevhid etmiş olur.
Bir salik hiçbir zaman Allah;ı kendi Tevhid edemez. Zira vela havle vela kuvvete illâ billâhilaliyyil azim. Güç ve kudret Allah;ınsa nasıl olur da onu Tevhid edebiliriz. Yalnız kendine nispet ettiği bu efalin, sıfatın ve Zatın yokluğunu, sağlayabilirse işte o zaman Allah;ın varlığı Tevhid olarak ortaya çıkar. Siz yok olursanız, sizin varlığınız aradan çekilirse kalır Yaradan. Şu halde biz, o zanlarımızdaki kendimize nispet ettiğimiz varlıktan geçmeden, onu Tevhid etmemiz mümkün değildir. Bizler Tevhid etmiyoruz.Kendi varlığımız diye bildiğimiz varlığın yok olması ile onun varlığı ortaya çıkmış oluyor. Demek ki Tevhidi kendi yapmış oluyor.
Lâ ilahe demek zanlarımızda hayalimizde öyle bir ilah yok. Bizim kendimize nispet ettiğimiz efal, sıfat ve Zatımız da yok. İllâllah demekle işte illa o görünen ve bilinen bütün varlıklarda, Zatını ilan eden, Zatını sıfatlarından tecellisi ve fiilleriyle açığa çıkan tek Allah vardır. Hâdid Suresi 3. ayetindeüvel evvelü vel ahiru vel zahiru vel bâtın buyurulduğu gibi ben zahirim denmektedir. Zahir olan da açıkta görünen demektir. Zaten Allah tan başka büyük bir varlık yoktur ki onu örtücü olsun. Vahdehu la şerikeleh demek bütün varlıklarda tecelli eden senin tekliğindir. Bu varlıklarda tecellinin senden başkasına nispet ederek şirk eden (ortak koşan) hiçbir kimse de yoktur. Lehul mülkü demek bu mülk de senindir. Yani senin tecelli mazharlarındır (aletlerindir). Lehül hamdu, bütün hamd (övmek) sanadır.Vehuve âla külli şey in kadir demek o her şeye muktedirdir, gücü yeter. Demekle ister kendimizde isterse afakta (bizden gayri varlıklarda) bütün varlıkların Allah;la kaim olduğunu, bütün varlıklarda tecelli edenin Hak olduğu bilinciyle şuhut edersek, Tevhidi idrak etmiş oluruz.kuranı kerimin zariyet suresi ayet 56 ins ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım buyurulmaktadır.sahabeler Resulullah efendimize sormuşlar.ibadetten kasıt nedir diye.oda ehli arifın ve ehli muvahhidin olmaktır ; buyurmuşlar.yani Allahı tevhid ederek bilmek demektir. Yunus Suresi 105. ayetinde Yüzünü Tevhid dinine döndür ve sakın müşriklerden olma buyurulmuştur. Bu ne demektir? İslam dini Tevhid dinidir. Bu kesret Aleminde zerreden kürreye kadar, her şeyde Zatını ilan eden Allahtır. Bütün varlıklar onunla kaimdir. Yani her şeyin sireti Hak, sureti mahluktur. Şu halde her şey dediklerimiz Hak değil;bunların hakikatı Hak olmuş oluyor.
Cenabı Allahın zatına,hakikatı ilahiye,sıfatına hakikatı Muhammediye,esmasına hakikatı insaniye,Efaline hakikatı Ademiye,bunların kemalatıyla bir mahzardan tecellisinede,camiül esma,veya Alemi kübra olan Muhammedi diyoruz.
İşte biz de kendimize ve bütün varlıklara Allah;ın mukayyet olan bu Alemdeki bu üç tecellisini kendimize nispet etmekten, şirk etmekten kurtulabilirsek, o varlıkların yaratılma yerlerine göre fiillerini şuhut ederek ihtilaflardan kurtulmuş oluruz. Çünkü Allah alimdir, bizler ise malumuz. Allah bütün yarattıklarının malumiyeti nispetinde tecellisini gösterir. Dolayısıyla da bütün fiillerin faili (halk edicisi) Allah olduğu için hem kendimizle,hemde bütün insanlarla ve bütün hayvanatla barışık oluruz. İşte böyle bir Tevhid inanç ve itikadı islam dininde bölünmeleri yok eder. Muamelet bölümündeki, insanlarla olan münasebetleri en üstün düzeyde iyi ve güzel olur. Sahtekarlık, yalancılık, kıskançlık, dedikodu vs. gibi Kur-an ı Kerim de yasak edilen hasletler de olmaz.
Toplumdaki insanlar Tevhid akideleriyle birbirleriyle kucaklaşarak hem dünyalarını hem de ahiretlerini mutluluk refah ve saadet haline dönüştürmüş olurlar.A.E.O
ALINTI
-
Cevap: Tevhİd Nedİr ?
TEVHİD VE BÖLÜMLERİ
Allah (c.c) insanları ve cinleri yalnız kendisine ibadet etsinler diye yaratmış ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamalarını emretmiştir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat: 51/56)
İbadet, Tevhid'in ta kendisidir. Çünkü rasullerle ümmetleri arasındaki çekişme hep bu noktada olmuştur.
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Andolsun ki biz her kavme "Allah'a ibadet edin ve Tağuttan sakının" diye (emretmeleri için) bir rasul gönderdik." (Nahl: 16/36)
Tevhid'in Çeşitleri:
1 - Rububiyyet Tevhidi
2 - Uluhiyyet Tevhidi
3 - İsim ve sıfat Tevhidi
1 - RUBUBİYET TEVHİDİ
Yüce Allah'ın rabb olması, yaratması, yetiştirmesi ve imkan vermesi bakımından tekliğidir.
Rasulullah (s.a.v) dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul ediyorlar, bunu inkara kalkışmıyorlardı. Fakat tevhidin bu çeşidini kabul etmeleri, onların İslam'a girmeleri için yeterli değildi. İşte bu yüzden Rasulullah (s.a.v), döneminin müşrikleriyle savaşmış, onların canlarını ve mallarını helal kabul etmiştir. Müşriklerin mal ve can güvenlikleri söz konusu olmadığından mü'minler, bu durumdaki müşriklerin malı ve canı konusunda bu ölçüler çerçevesinde hareket edebilirler.
Tevhidin bu türü, Allah'ı fiillerinde birlemektir.
Bunun delili yüce Allah'ın şu ayetleridir:
"De ki: "Size gökten ve yerden rızık veren kimdir? Ya da kulak ve gözlere sahip bulunan kimdir? Ölüden diriyi çıkaran ve diriden ölüyü çıkaran, her türlü işi düzene koyan kimdir? "Allah'tır" diyecekler. "Öyle ise (ona karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" de." (Yunus: 10/31)
"(Ey Muhammedi) De ki: "Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım yeryüzü ve onda bulunanlar kimindir? "Allah'ındır" diyecekler. "Öyleyse hiç düşünmez misiniz?" de. "Yedi kat göklerin Rabbi ve yüce Arş'ın Rabbi kimdir?" diye sor. "Allah'tır", diyecekler. "Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız?" de. "Eğer biliyorsanız söyleyin, her şeyin mülkiyet ve yönetimi elinde olan, her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?" diye sor. "Bunların hepsi Allah'ındır", diye cevap verecekler. "Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz?" de. (Müminun: 23/84-89)
Kur'an'ı Kerim'de, bu konuya ilişkin ayetler sayılamayacak kadar çoktur.
2 - ULUHİYET TEHVİDİ
Bu Tevhid, kulların yaptıkları fiillerde yüce Allah'ı tek olarak tanıma, bilme ve inanmaları anlamındaki tevhiddir.
Allah'ı ibadete layık yegane ilah olarak tanırken, başkasını asla ona ortak koşmamaktır.
Yani sadece ve sadece Allah'a dua edip, yalnızca O'na yalvarmak, yalnızca O'nun için adak adamak, O'nun adına kurban kesmek, O'ndan umutvar olup beklemek, O'ndan korkmak, hep O'na tevekkülle dayanıp güvenmek, rağbette, korkuda ve yönelmede yalnız Allah'ı tanımak vb. amellerdir.
İbadetin aslı: Yaptığını sırf Allah için, ihlas, samimiyet ve içtenlikle yapmak, başkalarını aradan çıkarmaktır. Yalnızca Rasulullah'a tabi olup başka kimselere tabi olmayı reddetmektir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Şüphesiz mescidler yalnız Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte hiçbir kimseye dua (ibadet) etmeyin." (Cin: 72/18)
"Senden önce hiçbir rasül göndermedik ki ona "Benden başka ibadete layık ilah yoktur; şu halde yalnız bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiya: 21/25)
"Keza, hak yalnız Allah'tır. O'nun dışında tapmakta olduklarıysa batıldır. Doğrusu Allah, yücedir, büyüktür." (Hac: 22/62)
"Rasul size neyi verdiyse onu alın, neyi de yasak ettiyse ondan da sakının." (Haşr: 59/7)
"De ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah muhakkak ki Gafur'dur, Rahim'dir." (Al-i İmran: 3/31)
3 - İSİM VE SIFAT TEVHİDİ
İsim Ve Sıfat Tevhidi: Allah'ı zatında, isim ve sıfatlarında bir olarak tanımaktır.
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"De ki o Allah bir tektir. Allah Samed'dir (hiç bir şeye muhtaç değildir fakat her şey ona muhtaçtır). O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'na eş (ya da denk) değildir." (İhlas: 112/1-4)
"En güzel isimler (El-Esmau'l-Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola (ilhâda) sapanları bırakın. Onlar, yapmakta olduklarının cezasını göreceklerdir." (Araf: 7/180)
"O'nun benzeri hiç bir şey yoktur. Muhakkak ki O işitendir, görendir." (Şura: 42/11)
-
Cevap: Tevhİd Nedİr ?
TEVHİDİ ULUHİYETİN ÖNEMİ
Tevhidin en önemli kısmı bu kısımdır. Bunun içindir ki, Allah Resulü (SAS) Tevhidi uluhiyetin yerleşmesi için büyük bir gayret göstermiştir. Tevhid kelimesi söylendiğinde, akla ilk gelen tevhid bu tevhidtir.
Allah'ın elçi göndermesi,
kitap indirmesi,
birliğini göteren işaretleri yaratması,
hep bu tevhidin dimağlara yerleşmesi içindir.
Bütün oluşumlar, bütün olaylar, mizanın kurulması, cennet bahçeleri, cehennem çukurları, insanların iyi ve kötü diye ayrılıp bir kısmının cennete bir kısmının cehenneme gitmeleri, hep bunun içindir.
-
Cevap: Tevhİd Nedİr ?
TEVHİDİN ANAHTARI LA İLAHE İLLALLAHTIR
Peygamber Efendimizin getirdiği tevhidin haki kati, özlü bir söz ile ifade edilmiştir? bu söz tevhid, ih-las, takva kelimesi denen "la ilahe illallah" sözüdür.
Bu yüce söz, Allah'ın dışındaki bütün ilahları reddedip, yalnızca Allah'ı isbat etmektedir. Zira Allah gerçek ilahtır. Çeşitli asırlarda-i^sanların ibadet ettikle ri diğer ilahlar, cehalet ve zan sonucu ortaya çıkan batıl ilahlardır. Nitekim yüce Allah bu hususta şöyle buyurur:
"Böyledir. Çünkü Allah Hakkın ta kendisidir. Onun dışındaki tapılanlar batıldan başka birşey değil dir. Gerçek şu ki Allah, yücedir, büyüktür." (Hac Sure si, 62)
ilah: Kendisine hakikatten ibadet olunandır. Bir başka ifade ile Kemal sıfatlarla donandığı için ibadet edilmeye ve sevilmeye layık olan zattır. Zira bu sıfatlar la donanmak sonsuz sevgi ve itaati gerektirir. Şeyhülis lam lbni Teymiyenin dediği gibi ilah "Kalbin severek ilah edindiği, itaat ettiği, boyun eğdiği korktuğu, ümit ettiği, sıkıntı anında kendisine sığındığı, işlerinde ona dua ettiği, güvenip dayandığı, zikri ile tatmin olduğu, sevgisi ile huzur bulduğu zattır. İşte bu zat, Kendisin den başka ilah olmayan Allah (cc)'ın ta kendisidir.
Bütün bunlardan dolayı "la ilahe illallah" en doğ ru ve en üstün sözdür. Her işin başı, bütün güzellikle rin tacıdır. Onun hakkında peygamberimiz (SAS):
"Benim ve benden önceki peygamberlerin söyle diği en üstün söz "la ilahe illallah"tır." (Muvatta Kur'an 32) buyurmuştur.
-
Cevap: Tevhİd Nedİr ?
PEYGAMBERLERİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ TEVHİDİ YAYMAKTIR
"Öneminden dolayı tevhid, bütün semavi dinler de, peygamberlerin davetinde ilk sırayı almıştır. Hz. Nuh'tan Hz. Peygambere kadar, bütün peygamberler için durum hep bu doğrultuda cereyan etmiştir."
Allah'ın insanlığa hidayet olarak gönderdiği bü tün peygamberlerin, birbirini tamamlayan iki önemli görevi vardı.
1. Allah'a ibadete davet
2. Tağuttan sakınmaya davet
Bu hususta Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor: "Andolsun ki, biz, "Allah'a kulluk edin ve bütün tağutlardan sakının diye (emretmeleri için), her millete bir peygamber gönderdik." (Nahl Suresi, 36)
Peygamberimize (SAS) hitaben de şöyle buyurur:
"Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona, "Benden başka ilah yoktur, şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmemiş olmayalım." (Enbiya Suresi, 25)
Bundan dolayı her peygamberlerin kavimlerine ilk çağrısı "Ey Kavmim! Allah'a ibadet edin. Sizin on dan başka ilahınız yoktur." olmuştur. (Araf Suresi, 59) Kur'an-ı Kerim Hz. Nuh, Hud, Salih, Şuayb ve diğer peygamberlerin tamamının bu çağrıyı yaptığını zikre der.
İlk kez, müşriklere Allah'ın elçisi olarak gönderi len Hz. Nuh'un da bu çağrıyı yaptığını görüyoruz.
"Ben size apaçık bir uyarıcıyım. Allah'tan başka hiçbir şeye ibadet etmeyin." (Hud Suresi, 25-26)
Kendisinden sonra tabileri tarafından ilah edini len Hz. İsa da kavmine bu çağrıyı yapmıştır.
"Andolsun ki "Allah, kesinlikle Meryemoğlu Me-sihtir" diyenler kafir olmuştur. Halbuki Mesih "Ey isra-iloğulları! rabbim ve rabbiniz olan Allah'a kulluk edi niz. Biliniz ki Kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Al lah ona cehennemi haram kılar. Artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur." demişti." (Maide Su resi, 72)
Hz. Muhammed'in (SAS) tevhide çağrısı, tağut tan sakındırması diğer peygamberlerden daha açık, da ha güçlü, daha derin, daha kalıcı idi. Bu durum Kur'an-da, sünnette, islamın esaslarında, ahkrk ve edeb anlayı şında açıkça görülmektedir.