ne gözden ıraksın, ne gönülden
ne gözden ıraksın, ne gönülden
uzak...
http://img398.imageshack.us/img398/4...90a422efz5.jpg
Ey
uzaklarda zannedilen, Mekke’de, Medine’de aranan Şanlı
Nebî. Adınla ve hayatınla gönlümüzde yaşıyorsun.
Yâ Resulallah, adını anmadığım zaman uzak, çok uzak
çöllerde tek başına kalmış bir yolcu gibi şaşkın ve
biçareyim. Ümidini yitirmiş bir divaneyim. İnsanların
çektiği sıkıntıların nedenini anlayabiliyorum. Senden
uzak olmak, güneşten mahrum kalmak demek, ışıksız
yaşamak demek.Senin nurun kâinatı aydınlatıyor,
gönülleri ışıldatıyor.
Usul usul girdin hayatıma, güneş gibi kırmadan,
incitmeden yâ Resulallah. Yer ettin gönlümde ebediyen.
Ey şefkatli Resul, bir Sen varsın yakınımız,
yeryüzündeki rahmetinin tecellisi olan Rabbimizin. Biz
kendimizden bile habersizken, bizi düşünen o incelerden
ince, gözü yaşlı dualarla bizim için atan kalbin şimdi
bize emanet. Makam-ı Mahmud’un adına, Rabbimizin
katındaki o yüce merteben hürmetine, rahmetinle yıka
içimizi. Tertemiz et bizi. Terkedilmişler, bir kenara
itilmişler, öksüzler, yetimler, binbir dertle inleyenler
adına ne olur yetiş imdadımıza.
Seninle çoğalmayan, gösterdiğin pencereden bakmayan
gözler ışığı göremiyor. İçimizdeki şefkat ateşini
yakıyor, yandırıyor o zaman. Bir damlayı ummanına kat.
Coşkun bir deniz olup çağlayayım Ebubekir gibi. Bütün
insanlar adına cehennemin içinde bile yanmaya razı
olabilelim o kahramanlar gibi. Cehennemden betermiş
şefkat ateşi. Onu Söndürecek Sensin, Marifetullahtır
ancak. Yetiş imdadımıza ey Resul, yetiş.
Yanan kalbe devasın Sen
Bulunmaz bir şifasın Sen
Habib-i Kibriya’sın Sen
Muhammed Mustafa’sın Sen...
Yâ Resulallah! Yanmak mukaddes bir gaye uğruna,
gösterdiğin yolda yanmak, tutuşmak güzelmiş meğer.
Su Sende, şifa Sende, serinlik, ferahlık Sende. Adını
bir kerecik olsun anınca sönüyor yüreğimizdeki ateş,
diniyor sızılar yâ Resulallah.
Kim demişse demiş ama biz demedik;
“Gözden ırak olan gönülden de olurmuş” diye.
Bu söz kim için, hangi zaman ve hangi mekânda söylenmiş
olursa olsun asla doğru diyemiyorum. Senin için ise
büsbütün yalan yâ Resulallah. Senin için yalan Sevgilim.
Biz Seni unutmadık ya Resulallah. Sen bize içimize
çektiğimiz bir nefes hava kadar yakınsın. Farkında
değiliz, dört bir yanı kuşatan ışığının. O uçsuz
bucaksız rahmetinin farkında değiliz. Rabbim Senin
elinle, dilinle uzatmış rahmetini bize. 124 bin
peygamber arasından, Sana ümmet etmiş bizi. Bu şeref
yeter bize, yeter de artar ya Resulallah. Biz Seni hiç
unutmadık. Sen gönül tahtımızın tek sultanısın. Ne
gözden ırak, ne de gönülden uzaksın yâ Resulallah...
http://img168.imageshack.us/img168/1...d5cx6pjsa0.gif
Cevap: ne gözden ıraksın, ne gönülden
Yanan kalbe devasın Sen
Bulunmaz bir şifasın Sen
Habib-i Kibriya’sın Sen
Muhammed Mustafa’sın Sen...
ALLAH razı olsun...