-
Beyaz Güvercin !
Beyaz Güvercin !
Beyaz güvercinim;kanadı kırılan,merhamete muhtaç bırakılan,hayallerine kilitler vurulan,horlanan,hakir görülen,geleceğine kurşun sıkılan,ümitleri soldurulan,o nazenin kalbine dikenler batırılan beyaz güvercinim;aldırma sana yapılan haksızlıklara,aldırma söylenen o kem sözlere,aldırma kalbine uzanan o nasipsiz ve talihsiz ellere..Aldırma değerlerine köhnemiş diyenlere,çağın gerisinde kalmış diyenlere..Sen etrafına sevgi iksiri dağıtmaya devam et, ne olur..
Vazgeçme,pes etme,şartlar amansız ne yapayım deme,bir derviş edasıyla yapılanları sineye çekip düş yollara..Yollar seni bekler..O billurdan katre gözyaşlarına hasret güllerin seni bekler,kardelenler,yed-i beyzalar seni ister..Bir bakar mısın lütfen,o seni bekleyen nazenin ve narin çiçeklerine....Şu az ilerideki mahcup edalı,yumuşak huylu,sevecen-canayakın,gül kokusuna namzed Rüveyda,onun yanındaki Rumeysa,az ilerideki Zeynep,onun
yanındaki Hatice,onun elinden tuttuğu ve etrafına masumane tebessümler yağdıran Fatıma ve daha birçoğu sinelerini ardına kadar açmış,bahçıvanlarını bekler....Gözü yaşlı bir bahçıvan gelsin de kuraklaşan gönüllerimizi yeşertsin diye yollarını gözlerler..Beyaz güvercinim;halen ağlıyor musun yoksa gecenin en koyu vakitlerinde,kimselerin olmadığı tenha köşelerde-ücra yerlerde? Halen ağlıyor musun yoksa gündüz ortası kalabalıklar içinde yapayalnızken..? Seccaden o nur yüzünü bir kez olsun göremeyecek mi? Ötelere açılan kalbinden sadır olma hasletlerini kimseye vermeyecek misin yoksa..? Ne olur, sil artık gözyaşlarını da düş şu tatlı yollara..Ne olur sil artık gözyaşlarını da sana hasret çiçeklerinin susuzluklarını gideriver..Onları sonsuza götürüver..Ebedlere namzed hale getiriver onları..Üstüne sinen gül kokusunu onlara da sürüver ki lehinde ötede şahidlik yapsınlar..Beyaz
güvercin;halen yerinde mi sayıyorsun yoksa..? Düşsem mi acaba bu yola diye düşünüp günleri mi sayar oldun..? O nazenin,o zarif çiçeklere el uzatmazsan bir art niyetli rüzgar çıkıp onları darmadağın edecek bilesin..Onlara sahip çıkmazsan bir hayalkıran-bir hayalbozan gelip tüm o hayallerimizi yerle-bir edecekler bilesin....Şayet şu hasta halimle dahi olsa ben senin yerinde olsaydım çoktan düşmüştüm yollara..Çoktan tutmuştum o masum çiçeklerin ellerinden..Çoktan inmiştim kalplerine de sevgiyi-samimiyeti-ahlakı-fazileti-erdemi-saygıyı-iyiliği yazmıştım o tertemiz kalplere...Belki senin o kalbin gibi berrak-duru-şeffaf ve apak kanadını kırdılar,belki o tertemiz kalbine çamur attılar,belki seni gözyaşına hapsettiler ama; unutma ki ALLAH tüm bu yapılanları meleklerine kaydettiriyor,unutma ki meleklerin kalemleri herşeyi ama herşeyi yazıyor..Unutma ki Cibril'in teybi de çalışıyor..Unutma ki
ötelerden sana tebessümler-dualar-sevgiler yağdırılıyor..Kimler tarafından mı? Artık burasını var sen tahmin et..BEYAZ GÜVERCİN ! DAHA YOLA ÇIKMADIN MI YOKSA..?
Karanfil ablam;ağlama ne olur.. Sil artık gözyaşlarını da melekler o nur çehreni -etrafına tebessümler yağdırırken- bir kez olsun görüversin..Emin ol ki ben seni hiç unutmadım..Emin ol ki o kutsi dertten ötürü kalbim acı içinde..Belki sen kanayan yarana merhem bulmuş olabilsin ama; ben hiç durmadan kanayan yarama merhem bulamadım..Belki sen geçmişi bir kalemle çizip atmış olabilirsin ama; ben bunu yapmadım-yapamadım..Belki sen herşeyi unutmuş olabilirsin ama; ben unutmadım-unutamadım.Tüm o söylenen sözler ok olup sineme saplanıyor..Aklıma geldikçe,hatırladıkça üzülüyorum-ağlıyorum.Çaresizlikten boyun bükmüş olarak gerisin geri dönmenin acısı çok daha üzüyor beni..Sen aldırma;ben aldırayım..Aldırıp üzüleyim-ağlayayım-gözyaşlarım ceyhun olup aksın,hem de oluk oluk,hem de sel sel..Taşıdığın değerlere dair söylenen sözler aklıma geliyor da dudaklarımı
ısırıyorum,acımdan-üzüntümden..Seni anlamadılar karanfil ablam;seni anlamadılar..Sinendeki değerlere köhnemiş diyenler utansın,temsil etmeye çalıştığın kıstaslara-düsturlara-ilkelere-kriterlere eskilerin nizam adı altında masalları diyenler utansın..Sen ağlama;sana ağlamak değil azimle-sebatla bu lahuti yollara revan olmak yakışıyor..Bugün sana ağlamak düşmüş olabilir ama; şundan emin ol ki ALLAH'ın izni ve inayetiyle yarın sana gülmek düşecek..Yarın sana bugünün ağalamalarına-gözyaşlarına bedel gülmeler-mutluluklar-tebessümler verielecek..Tüm bu yapılanları sen de unutsan ben de unutsam,unutmayan bir kudret var ki o da ALLAH'tır..O'nun herşeyden habir olup yaşadığın acılara nigehban olması kafidir..Dahasına ne hacet..? Dahasına ne gerek var..? Melekler kaydetmişken herşeyi, başkalarını şahid tutmak için yol yol gezmeye ne gerek var..? Şimdi sil artık gözyaşlarını da bir
derviş edasıyla koyul yollara..Dediğim gibi yollar seni bekler,nazenin-zarif çiçeklerin seni bekler-seni ister.Bekletme onları ki; bir anlık gecikmenin dahi hesabını vermek zorunda kalmayasın..Haydi yolun açık ve aydınlık olsun..Yıldızlar baştacın,güneş ışık kaynağın olsun..Geçtiğin yerler cennet-asa baharlar olsun...O nur damlayan dudaklarından dualar hiç ama hiç eksik olmasın..İÇECEĞİN SON ÇAY DA EFENDİMİZ'LE BİRLİKTE FİRDEVS CENNETLERİNDE,ADN CENNETLERİNDE,NAİM CENNETLERİNDE OLSUN..AMİİN.