***
DIŞARDA
Points: 12.470, Level: 73
Level completed: 5%,
Points required for next Level: 380
Overall activity: 99,9%
Achievements


Cevap: Ahlakınızı güzelleştirin
Güzel ahlaka sahip olmak için ne yapmak gerekir?
Güzel ahlaka sahip olmak için iyi ve kötü huyları bilmek gerekir. Ayrıca kendi kötü huylarını teşhis etmek gerekir. Bu teşhisi kendi yapar. Yahut bir âlimin, rehberin bildirmesi ile anlar. İnsan kendi kusurlarını zor anlar. Güvendiği arkadaşına sorarak da, kusurunu öğrenir. Sadık olan dost onu tehlikelerden, korkulardan koruyan kimsedir. Düşmanlarının kendisine karşı kullandıkları kelimeler de, insana ayıplarını tanıtmaya yarar. Çünkü düşman, insanın ayıplarını arayıp, yüzüne çarpar. Arkadaş ise, insanın ayıplarını pek görmez.
Birisi İbrahim Ethem hazretlerine, aybını, kusurunu bildirmesi için yalvarınca, (Seni dost edindim. Her halin bana güzel görünüyor. Aybını başkasına sor) dedi.
Başkasında bir ayıp görünce, bunu kendinde aramak, kendinde bulursa, bundan kurtulmaya çalışmak gerekir. (Mümin müminin aynasıdır)hadis-i şerifinin manası budur. Yani, başkasının ayıplarında, kendi ayıplarını görür. İsa aleyhisselama, bu güzel ahlakını kimden öğrendin, dediklerinde, (Birinden öğrenmedim. İnsanlara baktım. Hoşuma gitmeyen şeylerinden sakındım. Beğendiğimi ben de yaptım) buyurdu. Hazret-i Lokman’a, (Edebi kimden öğrendin) denince, (Edepsizden) dedi.
Selef-i salihinin, Eshab-ı kiramın, evliyanın menkıbelerini okumak da, iyi huylu olmaya sebep olur. Kendinde kötü huy bulunan kimse, buna yakalanmanın sebebini araştırmalı, bu sebebi yok etmeye, bunun zıddını yapmaya çalışmalıdır. Kötü huydan kurtulmak, bunun zıddını yapmak için çok uğraşmak gerekir. Çünkü, insanın alıştığı şeyden kurtulması güçtür. Kötü şeyler nefse tatlı gelir.

Çocukları ihmal etmeyelim
Bugün, bütün hıristiyan ülkelerinde, bir çocuk dünyaya gelir gelmez, buna bozuk dinlerinin icaplarını yapıyorlar. Her yaştaki insanlara, yahudiliği ve hıristiyanlığı titizlikle aşılıyorlar. Müslümanların imanlarını, dinlerini çalmak ve yok etmek ve onları da, hıristiyan yapmak için, İslam ülkelerine paket paket kitap, broşür ve sinema filmleri gönderiyorlar.
O halde müslümanlar, din cahillerinin hilelerine, yalanlarına aldanmamalı, bize emanet edilen çocuklarımıza sahip olmalıyız. Onlara sahip olmak da, dinimizin emirlerine uygun olarak yetiştirmekle olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahlakınızı güzelleştirin!) [İbni Lal]
En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor. Hiçbir zaman elma çekirdeğinden portakal olmaz. Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek mümkündür. Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok edilemez, fakat terbiye edilebilir.
Her şeyi, zıddı kırar. Kötü huyları, iyi huylar yok eder. Bu bakımdan kendini zorla da olsa iyi işler yapmaya alıştırmalı, onları âdet haline getirmelidir. Çocuk, işleri ve ahlakı iyi olan insanlarla arkadaşlık ettirilirse, güzel huylar kendiliğinden onun tabiatı olur. Bu esaslar dahilinde çocuklar yetiştirilirse dünya ve ahiret saadeti elde edilir. Kıyamet günü, ana-baba, çocuğuna öğretmesi gereken ilimlerden mesul olacak, vazifesini yapmamış ise, yahut kusur etmiş ise cezaya çaptırılacaktır. Çocuklarını İslam terbiyesi üzerine yetiştirmeyenler, dünya ve ahiret felaketine maruz kalacaklardır.
Ne mutlu çocuğunu İslam ahlakı ile yetiştirenlere.

Güzel ahlaklı olmak
Güzel ahlaklı olmak için, özet halinde birkaç prensip bildirmek mümkün müdür?
İyi ve kötü huyları bilmek ve tatbik etmek gerekir. İslam Ahlakı kitabını okuyup, oradaki bilgilerle amel eden, güzel ahlaklı olur. Şu iki prensibi esas alan da güzel ahlaklı olur:
1- Düşmanlarımız, muhaliflerimiz, bizi çekemeyenler, hep ayıplarımızı araştırır. Onlardan kusurlarımızı öğrenip güzel ahlaka sahip olabiliriz. Birisi, ahlakını düzeltmek için İbrahim Ethem hazretlerine, ayıbını, kusurunu bildirmesi için yalvarınca, (Seni dost edindim. Her halin bana güzel görünüyor. Ayıbını başkasına sor) dedi.
2- Başkasında bir ayıp görünce, bunu kendinde aramak, kendinde bulursa bundan kurtulmaya çalışmak gerekir. (Mümin müminin aynasıdır) hadis-i şerifinin manası budur. Yani, başkasının ayıplarında, kendi ayıplarını görür. İsa aleyhisselama, bu güzel ahlakını kimden öğrendin dediklerinde, (İnsanlara baktım. Hoşuma gitmeyen şeylerinden sakındım. Beğendiğimi ben de yaptım) buyurdu. Hazret-i Lokman’a, (Edebi kimden öğrendin) denince, (Edepsizden) buyurdu. Yani birisinin yaptığı hareket bizim hoşumuza gitmiyorsa, edepsizlik olarak görüyorsak, onu biz de yapmamalıyız. Birisi bizim bir kusurumuzu söyleyince sevinmiyorsak, başkalarının da kusurlarını söylememeliyiz. Birisi bizi tenkit edince hoşlanmıyorsak, biz de başkalarını tenkit etmemeliyiz.
İnsan, bu prensipleri uygularsa, güzel ahlaklı olur. O halde, bir söz söylerken, kendimizi karşımızdakinin yerine koymalıyız. Böyle bir söze tepkimiz ne olur diye düşünmeliyiz. Bunun da istisnaları çıkarsa da, azdır. Zaten istisna genel kaideyi bozmaz.
---ölüm herkes için bir fırtınadır
bugün bana esti yarın sanadır
Şimdi Ruhuma bir Fatiha oku
sevabı hem sana hem banadır---