***
DIŞARDA
Points: 23.513, Level: 94
Level completed: 17%,
Points required for next Level: 837
Overall activity: 99,8%
Achievements

Erkek Çocukların Cinsel Eğitimi
Çocukların Cinsel Eğitimi
Cinsel yaşam üzerinde gerçek bir bilgi sahibi olmaları için erkek çocuklara da regl kanamasının ne olduğunu anlatmak gerekir. Kız çocuklar da aynı şekilde erkeklerdeki cinsel mekanizmayı tanımalıdırlar. Ergenlik çağında kız ve erkeğin birbirine saygı duyması ve sinirli hallerinde anlayış ve sabır göstermesi öğütlenmelidir.
ERGENLİKTE KIZ-ERKEK ÇATIŞMASI
Ergenlik çağındaki erkek çocuklar kendileri de bunalım geçirdikleri ve çocukluktan tam kurtulamadıkları için kız çocuklarıyla alay eder, onlara sözle sataşmaktan hoşlanırlar. Başlıca konu kızların belirmeye başlayan göğüsleriyle, regl kanamalarıdır.
Bu alay ve sataşmalar kız çocuklarının zoruna gider onlara bir utanç ve aşağılık duygusu verebilir.
Oysa dikkatli bir anne, kızına erkek çocukların ergenlik çağında geçirdiği değişimleri anlatarak hem gerekli bir bilgi vermiş hem de bu küçültücü duyguları önlemiş olur. Anneler kızlarına erkek çocukların da bedensel değişimler geçirdiklerini kıllandıklarını, cinsel organlarının büyüdüğünü, seslerinin yakında çatlayacağını, erkek çocukları alçaltmadan ve çirkin göstermeden rahat ve doğal bir şekilde belirtebilirler. Hatta kızların regl kanamalarına karşılık erkek çocukların cinsel rüyalar görerek uykularında boşalma ile yataklarını ıslattıklarını anlatmalıdırlar.
O zaman kız çocuk, ergenliğin yalnız kendi başına gelen, utanılacak bir durum olmadığını, erkek çocukların da, başka şekillerde ama aynı amaç ve yöne doğru hızla geliştiklerini anlarlar. Bu onlara, hem bilgi hem rahatlık sağlar.
CİNSEL EĞİTİM
Genç bir kız, adet görünceye kadar çocuk muamelesi görür, ergenliğe ulaşır ulaşmaz hareketlerinden kuşku duyulan, güvenilemeyen ve cinselliği nedeniyle izlenmesi gereken bir durumdadır. Böylece genç kız bu gelişmeleri gizleme mecburiyetini duyacaktır. Gelişen, dikleşen memelerini bir suç delili gibi gizleme çabasında olacaktır. Eğitim eksikliği nedeniyle cinsel organ ve dürtülerin ortaya çıktığı ergenlik ve gençlik yıllarında çevreden gelen, cinselliği ayıp, kötü, kirli, aşağılık, pis olarak niteleyen görüşler, çocukları ve gençleri hayatı boyunca cinselliğe utanılması gereken bir konu olarak bakmağa zorlamaktadır.
Bu konuların ayıp sayılması, aşağılanması cinsel kimliğin benimsenmesini engellemiş olur. Bu ise evliliğin temelini oluşturan cinsel yaşamda evlilik bunalımlarına neden olur. Özellikle kadınlar cinsel dürtü ve ilgilerini eşlerine göstermeyi ayıp sayacak şekilde şartlandırıldıkları için, cinsel birleşmeye ortak olmaları gerektiği gerçeğini de benimseyemezler. Ve ilk günler de cinsel yaşama katkıda bulunmazlar. Ağır davranırlar yapılması gereken, içten geldiği gibi tabii davranmak ve cinsel yaşamın hakkını vermek ve yaşamaktır.
Cinsel eğitim, ilkokul öncesi evde başlayan, sonra ilköğretim ve lisede çocukların ilerideki yaşamları için gerekli olan cinsellikle ilgili konuların anlatılmasıdır.
CİNSEL EĞİTİMİN AŞAMALARI:
1) Okul öncesi aile tarafından verilecek eğitim,
2) İlköğretimde verilecek bilgiler.
3) Lise de verilecek bilgiler.
1) Okul Öncesi Aile Tarafından Verilecek Bilgiler:
Çocuğun konuşmaya başladıktan sonra cinsellikle ilgili soracağı ilk soru cinsel organının ne olduğudur. Buna cevap verirken anne baba, bu soruyu ciddiye aldığını belirtecek şekilde, lafı döndürüp dolaştırmadan sakin bir ifadeyle nasıl ağzı yemek yemeye, gözü etrafını görmeye yarıyorsa, orasının da çiş yapmaya yaradığını söylemek yeterlidir.
Daha sonraları annelerinin memelerine gözleri takılır. Annelerin bebek doğurduğu zaman bebeklerin beslenmesi için memeleri olduğu anlatılmalı, buradan gelen sütle bebeklerin beslendiği söylenmelidir.
Kesinlikle ne kadar küçük olursa olsun çocuğa bu konularda yalan söylenmemelidir. Ve yanlış bilgi verilmemelidir. Bu yaşlarda çocuklar az bilgi ile de yetinirler. En mühim nokta çocuğa sorduğu kadarının cevabının verilmesidir. Gereksiz bilgi vermeyiniz. Diğer bir önemli soru ise hele annede bir gebelik oluştuysa kardeş bekleniyorsa, onun nasıl oraya girdiği? Kendisinin nereden geldiği? Kendisinin de annesinin karnından mı çıktığı? v.s. Aile çok bilgili ve meraklı dahi olsa fazla detaylı bilgi vermekten sakınmalıdır.
Kısaca, örneğin: Annelerin karnında bebeklerin oluşması için bir yer vardır, bebek orada gelişir sonra iyice büyüyünce bacaklarının arasındaki bir delikten çıkar, denilmelidir.
2) Çocuklara İlköğretimde Verilecek Cinsel Bilgiler:
Pek çok öğretmen ve anne baba cinsel eğitimden "üremeyle ilgili bilgileri" anlamaktadır. Üremedeki olaylar cinsel eğitimin sadece bir parçasıdır. Cinsel eğitimde önemli olan tek tek biyolojik ve fizyolojik olayların öğretilmesi değil, insanın bu yönüne cinselliğe karşı gereken tavrın takınılmasıdır. Çocukta görülebilecek yanlış bir tavrın oluşmasının önlenmesidir. Çocukların kız veya erkek kendi vücutlarını ruhen kabul etmelerini, cinsel kimliklerinin oluşumunu sağlamaktır. Vücudun herhangi bir yerinin kötü, pis, tehlikeli olmadığını belirtmektir. Onları cinsellikle ilgili yersiz korku ve sıkıntılara karşı aydınlatmaktır.
İlköğretimde, örneğin Hayat Bilgisi dersinde organlar incelenirken, sınıflar kız-erkek karışımı olmasa anlatım daha rahat olur. Doğrusu da budur. Cinsel organların da yapıları ve ne işe yaradıkları ölçüyü kaçırmadan anlatılmalıdır. Önemli olan öğretmenin ciddi ve rahat olabilmesidir. Bitki ve hayvanlardan örnekler vererek dişi ile erkeğin birleşmesinin normal bir şey olduğunu ifade ederek kısa fakat doğru bilgi vermesidir. İlkokul öğrencisine cinsel ilişkiyi ayrıntılarıyla anlatmak gereksizdir.
3) Ortaokul ve Lisede Verilecek Cinsel Bilgiler:
Çocukluktan gençliğe geçen çocuklarımıza verilecek cinsel bilgiler, orta ve lisedeki edebiyat veya matematik dersinden çok daha önemlidir. Bu hassas konuda kanımca, öğretmenden çok anne babanın çocuğa verdiği eğitim önemlidir. Anne baba ve öğretmenin vereceği bilgiler çelişkili olmamalıdır. Cinsellik konularında çocuklar yanlış yönlendirilmemelidirler. Onlara bir şeyler öğretmeden önce sabırla dinlemeli, onlara her zaman soru sorabilecekleri yakınlığı sağlamalıyız. Ayrıca sevilmeyen, önemsenmeyen, ihmal edilen çocukların ileride cinsel ve diğer ilişkilerde kendilerini rahat hissedemeyeceklerini unutmamalıyız.
Yukarıda da değindiğim gibi cinsel eğitimin temelinde anne babanın şefkat ve sevgi göstererek anlayışla çocukların soru ve sorunlarına cevap vermeye çalışması önemlidir. Anne kız, baba da erkek çocuğa klavuz olmalıdır. Mühim olan konuların konuşulabilmesidir, anne babanın bütün sorulara cevap verebilecek yetenekte olması şart değildir. Yaşlarına uygun ahlaksızlığa teşvik etmeyen, cinsel bilgiler içeren kitaplar verilmelidir. Anlatılmayan şeyleri kitapta bulacaktır.
Sağlıklı bir toplum, sağlıklı ailelerden oluşacaktır, istenilen de cinsel dürtüleri uyanmaya başlayan gençlerin mutlu bir geleceğe yönelik hazırlanmalarıdır. Cinsellik kimsenin tekelinde değildir.
Ayrıca özellikle AİDS gibi cinsel birleşme ile bulaşan hastalıklara dikkat çekilmeli. Gençlere zührevi hastalıklar mutlaka öğretilmelidir.
Bütün bu teknik bilgilerden başka gençlere içinde bulundukları toplumun inançları ve değer yargılarını da kabul ettirmek onlara kızlık bozulması, istenmeyen gebelik gibi, altından kalkamayacakları ilişkilerden kaçınmalarını önermeliyiz. Boyalı basın ve TV'lerdeki şu veya bu toplumun İslam dışı ve genel ahlak dışı olan yaşam tarzlarını ve değer yargılarını, ideal ve doğru diye kendi toplumumuza sunmamalı ve sunulanlar da kabullenilmemelidir.
KAYNAK: Asım UYSAL, "Evlilik ve Cinsel Hayat", Uysal Yayınevi, İstanbul 2001

Görmesekte birbirimizi,
Duyamasakta seslerimizi,
Sakın haa ayrıyız sanma,
Üzme güzel yüreğini, çaresiz yanma.
Bir kere gönle giren vuslatı bekler değil mi?
Söylesene; ayrı yerlerde olsakta baktığımız aynı gökyüzü değil mi?