***
DIŞARDA
Points: 12.470, Level: 73
Level completed: 5%,
Points required for next Level: 380
Overall activity: 99,9%
Achievements


Dînî bilgileri bize açıklayan, Kitab-ı Mübîn’i bize gönderen, işlerin yürütülmesinde bizlere hükümler koyan, helâl ve haramı açıklayan Allah’a sonsuz hamd ve senâlar olsun. O’nun dünyada hüküm olarak koyduğu prensiplerle yaratılmışların hakları kesin olarak tesbit edilmiş, hukukun kuralları bunlarla sabit olmuş, insanlık için takdir ettiği şeylerin en güzelleri ile hükmetmiş ve hükümleri kuvvetlendirmiştir. O’na, takdir ettiği ve bizlere bıraktığı şeyler için hamdolsun.
Allah’ın emirlerini açıklayan, bunlarla hakkı öğreten ve ayakta tutan Resûlü Muhammed (s.a.v)’e, âline, aile fertlerine ve eshabına salât ve selâm olsun.
Allah’ın hükümleri, işlerin yürütülmesi için en uygun olanıdır. İlâhî hükümlerin bütün işlerle kaynaşması, insanların siyasetle ve yönetim işleriyle meşgul olmalarına rağmen bu hükümlerden uzaklaşmalarını ve yüz çevirmelerini önler. Hukukçulara, İlâhî hükümlerdeki hukukî yolların bilinmesi, onlardan istifade, yerine getirilmesi gerekli olanların yerine getirilmesi için, kazâ işlerinin çözümünde, adaletin tevziinde hakkaniyet ve insaf esaslarının araştırılması, bu esaslara uyulması için gerekli olan işlerin irdelenmesi elzem olan konulardır.
Bundan böyle şübhesiz ki, Allah gönderdiği dinden idarî hükümlerin, kaidelerin çıkması uygun olan görüşte fikirlerin birliği için Hz. Peygamberin şerefli bir ümmeti olan müslümanlara kudretini açıkladı, güzellikleri saydı, kendi hoşnutluğunun nerede olduğunu gösterdi. O’nun kuralları, siyasî ve idarî işlerin yürütülmesi, İslâm Toplumunun her türlü ihtiyaçları için yeterlidir. Riyaset, bu hükümlerin yürütülmesi için devletin temel müessesesidir. Toplumun uyacağı kaidelerin tatbiki ancak onun yani, İslâmî Riyasetin başta bulunmasıyla mümkündür. İslâmî Riyaset, umumun işlerini tesbitte, yürütmede, toplumun yararına olan işleri yapmada bu kurallara başvurur ve ancak onlarla yürütebilir.
İslâmî Riyasetin tesbiti hayatî öneme haizdir. İslâmî Riyaset, merdiven aralığında ve kapalı kapılar ardında üç-beş dalkavuk tarafından tesbit edilemez. Tesbit edildiği sınırlı çevrelere duyurulmuş bile olsa hiç bir meşrûiyyeti yoktur ve bâtıldır. Ehlü’l hal ve’l- Aktın buna sükûtu günahı ve vebali mucibtir.
İslâmî Riyaset tesbitinde olmazsa olmaz üç şart vardır. Bunlar; Şûra, Seçim ve Biat’tır. Bu şartlar tahakkuk ettirilmediği takdirde kişilerin kendi kendilerini Riyaset Makamında vehmetmesi gayri meşrûdur ve bâtıldır yani yok hükmündedir. Böyle bir gayri meşrû oldu bittiye konuşarak veya susarak tasvipkâr tutum ve davranışlar içinde bulunanlar ağır vebal altında olurlar.
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
-“Benden sonra bir kısım idareciler sizi idare edecektir. İyiler iyilikleriyle, kötüler de kötülükleriyle sizi idare edecektir. Hakka uygun olan her hususta onlara itaat edin ve dinleyin. İyilik ederlerse bu, hem sizin için hem de onlar için iyidir. Kötülüklerde bulunurlarsa sizin lehinize, onların ise aleyhinedir.”
Diğer taraftan bilge insanlar da şu tesbiti yapmaktadırlar;
-“İnsanların cahilleri idareci olduğunda, insanlar kötülüklerden, anarşiden kurtulamıyacağı gibi sürur ve rahatlığı da bulamıyacaklardır.”
Örnek olması bakımından tarihin derinliklerine giderek, kadim Osmanlı Devletinin oluşumunda cereyan eden Riyaset olayına ve Reis adayına yapılan nasihatlara bir göz gezdirelim. Kim bilir, birileri belki örnek alır da kendilerine çeki düzen verirler.