AHLAK GELİŞİMİ

Ahlak bir toplumda bireylerin benimsedikleri uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallarıdır. Ahlaki yargı bireyin başkalarına ve başkalarını da ona nasıl davranması konusunda yapmış olduğu bilişsel işlem sonucu ulaştığı yargılardır.

Ahlaki gelişimle ilgili görüşler:

Psikanalistler:

Freud, bireyin ahlak gelişimini de kişilik gelişimi kuramının içinde açıklamaya çalışmıştır. Süper ego, egonun bir parçası iken bireyin uzun süren çocukluk yıllarında daha çok anne baba ve toplumun ahlaki değer yargılarını içeren bir yapı olarak egodan ayrılır. Bu gelişim yaklaşık 3-5 yaşları arasında kendini hissettirir. Böylece, kişiliğin ahlaki boyutu olarak da ifade edilen süper ego ortaya çıkarak çocuğun istek ve arzularının gerçekleştirilmesiyle ilgili tutum ve davranışlarını sınırlandıran, yönlendiren ve değerlendiren bir kuvvet haline gelerek bireyin değerler sisteminin kaynağı olur.

Davranışçılar:

Çocuğun ahlak gelişimi bebeklik yıllarından itibaren şartlı uyarıcı olan onaylanmayan davranışının azarlanma gibi şartsız uyarıcılarla karşılaşması sonucu şartlı tepkiye dönüşmesi ve benzer uyaranlara da genelleme yapılarak kaçınmanın öğrenilmesi sürecidir.

Sosyal Öğrenme Kuramcıları:


Ahlaki davranışlar ve ahlaki değerler model alma ve taklit etme gibi öğrenme yöntemleriyle kazanılır. Vicdan ise anne baba tarafından konulan standartların çocuk tarafından benimsenerek ortaya çıkan bir iç kontrol sistemidir. Taklit ve model alma yoluyla öğrenme üzerinde duran Bandura ya göre çocuk başkalarının davranışlarını taklit eder ve giderek bunların bazılarını benimser eve içselleştirir.

Bilişsel Gelişim Kuramcıları:



Dewey e göre ahlaki fikirler, ahlaki yargının temel unsurlarıdır. Çünkü onlar bireyin karakter yapısını oluşturarak davranışını gerçekten güdüleyen ve motive kuvvetler durumuna gelirler.

Ahlaki yargı gelişimi:



1. Gelenek Öncesi Dönem: Biyolojik ve sosyal güdülerle motive edilen ahlaki davranışlar dönemi

2.Geleneksel Dönem: Bireyin içinde bulunduğu grubun standartlarını özümseyerek benimsediği kararlarını kendisinin verdiği ve davranışlarını aklını kullanarak oluşturduğu ve yönlendirdiği dönem.

Jean Piaget: Ahlaki gelişim bilişsel gelişime paralellik göstererek birbirinden farklı nitelikler taşıyan ve hiyerarşik bir sıra izleyen dönemler halinde ortaya çıkan bir süreçtir.

Lawrence Kohlberg
1. Düzey Kural Öncesi : Toplumsal değer ve kurallara açık olan çocuk ortak davranış kurallarına uyar. Davranışları ceza ve ödül açısından değerlendirir. Düşünce biçimi ben merkezci olduğundan ahlaki değerlendirmelerini kendi istek ve gereksinmelerini ön plana çıkararak değerlendirmesi doğaldır.

1. basamak ceza ve İtaate yönelik: BU basamakta çocuk kendi gereksinimlerini doyurma yönünde davranır ve başkalarının istek ve arzularını dikkate almaz. Bu evrede bulunan bir çocuk için herhangi bir davranışın doğuluğunun ya da yanlışlığının ölçüsü onun cezalandırılıp cezalandırılmayacağıdır. Cezalandırılmayan iyidir. Çocuğun ahlaki ilkesi ilkel ahlak anlayışına uymaktır.

2. Basamak Bireyselcilik ve karşılıklı çıkara dayalı ilişkilere yönelik: BU evrede başkalarının çıkarlarını kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirme vardır. Kurallar ve değerler bireyin kendi mutluluğu için birer araçtır. Ahlaki dünyası ben merkezci olduğu için her şey karşılıklıdır inancına sahiptir.

2. Düzey Kural Düzeyi: Bu dönemde bulunanlar sadece toplumsal düzene uymayı değil mevcut düzeni desteklemek, savunmak ve yaşatmak amacındadır. Toplumun kurallarını ve kalıp yargılarını uzlaşmadan öte olduğu gibi kabul eder, benimser.

3. Basamak İyi Çocuk Olmaya yönelik: Çevreyle ilişkiler kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına da yapma anlayışına dayanır. Davranışların değerlendirilmesinde sonuçlar yerine niyetler dikkate alınmaya başlar. Çevrenin onay ve beğenisini kazanmak hedef olduğu için iyi olmak başkalarının duygularıyla ilgilenmek sadık ve güvenilir olmak beklentiler ve kurallar doğrultusunda davranmak bu dönemde bulunanların davranışlarının genel karakteri olur.

4. Basamak Yasa ve düzene uymaya yönelik: Bu basamakta bulunan kimse toplumdaki yasalara içtenlikle uyar ve bunların kesin olduğuna inanır. Yasalar var olan düzeni ve toplumun sürekliliğini sağladığı gerekçesiyle mutlaka uyulması gereken kurallardır. Yasalar çok özel durumlarda değişmez sosyal yükümlülüklerle çelişmedikçe korunur. Yetişkinlerin büyük bir bölümünün içinde bulunduğu bu basamak bireysel ahlaki tercihten çok toplumsal düzenin korunduğu basamaktır.

3. Düzey Kural Sonrası düzey: Bu düzeyde birey geleneksel düzeyin toplumun kuralları ve kalıp yargılarının değişmezliği anlayışından sıyrılmıştır. Toplumsal düzene ilişkin kuralların ve yasaların ötesinde evrensel insani değerlere uygun davranışlar gösterebilmeye ilişkin ilkeli bir ahlak anlayışı hakimdir.

5. basamak Sosyal Anlaşmaya yönelik: Yasalara sosyal bir anlaşma olduğu ve çoğunluğun haklarını koruduğu için uyulur. Bu nedenle de mevcut yasaların genelin yararına olması gerektiği savunulur. İyi davranışı toplumun bütünü tarafından kabul edilmiş normlara göre tanımlarken özgürlük kavramı genele ters düşse bile korunması gerektiğini savunurlar.

6. basamak Evrensel ahlaki ilişkilere yönelik: Mantık ve evrensel ilkelerin hakim olduğu bu basamakta bulunanlar doğru ve yanlışı sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil kendi vicdan ve kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlar. Çünkü 6. basamaktaki birey değerlendirmelerine insanın değerli olduğuna inandığı için evrensel adalet ilkelerini insan haklarını insana saygıyı ve güveni temel alır. İnsanlar ancak kendi vicdanının sesine kulak verdiği zaman en üst ahlaki yargı basamağına ulaşırlar.

Kohlberg in ahlaki gelişim evrelerinin yaşla doğrudan bir ilgisi yoktur. İleri yaştaki biri de ilk basamaklarda bulunabilir. Yalnız düzeyler ve basamaklar hiyerarşik bir bütünlük göstermektedir. Basamaklardan birinin atlanarak diğerine geçilmesi mümkün değildir.