2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Neden Mirac'a gerek duyuldu?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Neden Mirac'a gerek duyuldu?



    Bismillahirrahmanirrahim

    Meselâ, deniliyor ki: Cenâb-ı Hak “Ona şahdamarından daha yakın.” (Kaf Sûresi, 50:16.) dir, herşeye herşeyden daha yakındır. Cisimden, mekândan münezzehtir.2 Her velî, kalbi içinde Onunla görüşebilir.3 Neden dolayı velâyet-i Ahmediye (a.s.m.), Mirac gibi uzun bir seyahatin neticesinden sonra, her velînin kendi kalbinde muvaffak olduğu münâcâta muvaffak oluyor?

    Elcevap: Şu sırr-ı gàmızı iki temsille fehme takrib ediyoruz. On İkinci Sözün sırr-ı i’câz-ı Kur’ân ve sırr-ı Mirac hakkında olan şu iki temsili dinle:

    Birinci temsil: Bir sultanın iki çeşit mükâlemesi, sohbeti, görüşmesi vardır; iki tarzda hitabı, iltifatı vardır:

    Birisi, âmi bir raiyetiyle, cüz’î bir iş için, hususî bir hacete dair, has bir telefonla sohbet etmektir.

    Diğeri, saltanat-ı uzmâ ünvanıyla ve hilâfet-i kübrâ namıyla ve hâkimiyet-i âmme haysiyetiyle ve evâmirini etrafa neşir ve teşhir maksadıyla, o işlerle alâkadar bir elçisiyle veya o evâmirle münasebettar büyük bir memuruyla konuşmaktır, sohbet etmektir ve haşmetini izhar eden ulvî bir fermanla bir mükâlemedir.

    İşte, “En yüce sıfatlar Allah’a aittir.” (Nahl Sûresi, 16:60.) şu temsil gibi, şu kâinat Hâlıkının ve Mâlikü’l-Mülk ve’l-Melekûtun ve Hâkim-i Ezel ve Ebedin iki tarzda mükâlemesi, sohbeti, iltifatı vardır.

    Birisi cüz’î ve has, diğeri küllî ve âmm. İşte, Mirac, velâyet-i Ahmediyenin (a.s.m.) bütün velâyâtın fevkinde bir külliyet, bir ulviyet suretinde bir tezahürüdür ki, bütün kâinatın Rabbi ismiyle, bütün mevcudatın Hâlıkı ünvanıyla Cenâb-ı Hakkın sohbetine ve münâcâtına müşerrefiyettir. (Sözler, 31. Söz)

    Bediüzzaman Said Nursi

    LÜGAT:

    Alâkadar : Alâkalı, İlgili
    Âmi : Basit, Sıradan
    Cenâb-I Hak : Hakkın Ta Kendisi Olan, Şeref Ve Azamet Sahibi Yüce Allah
    Cüz’î : Ferdî, Kişisel
    Evâmir : Emirler
    Fehm : Anlayış
    Ferman : Emir, Buyruk
    Hacet : İhtiyaç
    Hâkim-İ Ezel Ve Ebed : Varlığının Başı Ve Sonu Olmayan, Hâkimiyeti Zaman Öncesinden Sonsuza Kadar Devam Eden Allah
    Hâkimiyet-İ Âmme : Genel Hâkimiyet, Hükümranlık
    Hâlık : Herşeyin Yaratıcısı Olan Allah
    Has : Özel
    Haşmet : Heybet, Görkem
    Haysiyet : Özellik
    Hilâfet-İ Kübrâ : En Büyük Halifelik
    Hitab : Konuşma
    Hususî : Özel
    İltifat : Önem Ve Değer Vererek, Lütufla Hitap Ve Muamele Etme
    İzhar : Gösterme
    Kâinat : Evren, Yaratılmış Herşey
    Maksat : Gaye
    Mâlikü’l-Mülk Ve’l-Melekût : Görünen Ve Görünmeyen Bütün Mülkün Ve Âlemlerin Sahibi Olan Allah
    Mekân : Yer
    Mirac : Peygamberimizin (A.S.M.) Allah’ın Huzuruna Yükselişi Ve Bütün Kâinat Âlemlerini Gezdiği Yolculuk
    Muvaffak : Başarılı
    Mükâleme : Konuşma
    Münâcât : Dua, Allah’a Yakarış
    Münasebettar : İlişkili, Bağlantılı
    Münezzeh : Arınmış, Yüce
    Nam : Ad
    Neşir : Yayma
    Raiyet : Vatandaş
    Saltanat-I Uzmâ : En Büyük Saltanat, Egemenlik
    Semerat : Meyveler, Neticeler
    Sırr-I Gàmız : Anlaşılması Zor Sır
    Sırr-I İ’caz-I Kur’ân : Kur’ân’ın Mu’cize Oluşunun Sırrı, Espirisi
    Sırr-I Lüzum : Gerekliliğin Sırrı
    Sırr-I Mirac : Miracın Sırrı, Özü
    Takrib : Yaklaştırma
    Temsil : Kıyaslama Tarzında Benzetme, Analoji
    Teşhir : Sergileme
    Ulvî : Yüce
    Velâyet-İ Ahmediye : Peygamberimizin Velâyeti
    Velî : Allah Dostu
    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Neden Mirac'a gerek duyuldu?

    Bir padişahın iki türlü konuşması vardır. Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi. Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır.Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır. Biri, özel ve cüz’i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması. Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz’i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir.
    Ama Peygamberimiz (a.s.m) bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir.
    Peygamber (a.s.m.) elçiliği iki taraflıdır. Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka. Birisi mi’râç’in bâtıni tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür.
    Yani Peygamber (a.s.m.) bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti. Bu yönüyle Miraç halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir. Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir. İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi…

    Güzel paylaşım için; Allah c.c razı olsun. Emeğine sağlık kardeşim....
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Etse gerek..
    By feri in forum Namazla Diriliş..
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 02.01.11, 22:23
  2. Mirac'a Hazır Mıyız?
    By Reyhani in forum Mübarek Gün Ve Geceler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 08.07.10, 06:48
  3. aşk gerek bize...
    By Tılsım in forum Edebiyat
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 30.07.09, 13:31
  4. İnşirah Gerek
    By Reyhani in forum Allah (c.c) Hazretleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.10.08, 12:40
  5. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.06.08, 11:19

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •