2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Düşmanlarım zayıf damarımı arıyor

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Düşmanlarım zayıf damarımı arıyor



    Bismillahirrahmanirrahim
    Nurların erkânlarından bir iki doktor, benim hastalığımın şiddetiyle beraber o hâlis, sadık zatlara hastalık noktasından müracaat etmeyip ve ilâçlarını da yemeyip çok ağır hastalıklar içinde onlarla meşveret etmeyerek ve şiddet-i ihtiyacım ve elemlerim içinde yanıma geldikleri vakit, hastalığa dair bahis açmadığımdan endişeli bir merak onlara geldiğinden, sırlı bir hakikati izhara mecbur oldum. Belki size de fâidesi var diye yazıyorum.
    Onlara dedim ki:
    Hem gizli düşmanlarım, hem nefsim, şeytanın telkiniyle zaif bir damarımı arıyorlar ki, beni onunla yakalayıp Nurlara tam ihlâs ile hizmetime zarar gelsin.
    En zaif damar ve dehşetli mâni, hastalık damarıdır. Hastalığa ehemmiyet verdikçe, hiss-i nefs-i cisim galebe eder; “Zarurettir, mecburiyet var” der, ruh ve kalbi susturur, doktoru müstebit bir hâkim gibi yapar ve tavsiyelerine ve gösterdiği ilâçlara itaate mecbur ediyor. Bu ise, fedakârane, ihlâsla hizmete zarar verir.
    Hem gizli düşmanlarım da bu zaif damarımdan istifadeye çalışmışlar ve çalışıyorlar. Nasıl ki korku ve tamah ve şan ü şeref cihetinde çalışıyorlar. Çünkü insanın en zaif damarı olan “korku” cihetinde bir halt edemediler, idamlarına beş para vermediğimizi anladılar.
    Sonra insanın bir zaif damarı “derd-i maişet ve tamah” cihetinde çok soruşturdular. Nihayetinde, o zaif damardan birşey çıkaramadılar. Sonra onlarca tahakkuk etti ki, onlar mukaddesatını feda ettikleri dünya malı, nazarımızda hiç ehemmiyeti yok ve çok vukuatlarla onlarca da tahakkuk etmiş. Hattâ bu on sene zarfında yüz defadan ziyade resmen “Neyle yaşıyor?” diye mahallî hükûmetlerden sormuşlar.
    Sonra en zaif bir damar-ı insânî olan “şan ve şeref ve rütbe” noktasında bana çok elîm bir tarzda o zaif damarımı tutmak için emredilmiş. İhanetler, tahkirlerle, damara dokunduracak işkencelerle dahi hiçbir şeye muvaffak olamadılar. Ve kat’iyen anladılar ki, onların perestiş ettiği dünya şan ve şerefini bir riyakârlık ve zararlı bir hodfuruşluk biliyoruz, onların fevkalâde ehemmiyet verdikleri hubb-u cah ve şan ve şeref-i dünyeviyeye beş para ehemmiyet vermiyoruz, belki onları bu cihette divane biliyoruz.
    Sonra bizim hizmetimiz itibarıyla bizde zaif damar sayılan, fakat hakikat noktasında herkesin makbulü ve her şahıs onu kazanmaya müştak olan “mânevî makam sahibi olmak ve velâyet mertebelerinde terakki etmek” ve o nimet-i İlâhiyeyi kendinde bilmektir ki, insanlara menfaatten başka hiçbir zararı yok. Fakat böyle benlik ve enaniyet ve menfaatperestlik ve nefsini kurtarmak hissi galebe çaldığı bir zamanda, elbette sırr-ı ihlâsa ve hiçbir şeye âlet olmamaya bina edilen hizmet-i imaniye ile şahsî makam-ı mâneviyeyi aramamak iktiza ediyor. Harekâtında onları istememek ve düşünmemek lâzımdır ki, hakikî ihlâsın sırrı bozulmasın. İşte bunun içindir ki, herkesin aradığı keşf ü kerâmâtı ve kemâlât ı ruhiyeyi Nur hizmetinin haricinde aramadığımı zaif damarlarımı tutmaya çalışanlar anladılar.
    Bu noktada dahi mağlûp oldular.
    Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve gelecek Leyle-i Kadri herbir Nurcu hakkında seksen üç sene ibadetle geçmiş bir ömür hükmüne geçmesini hakikat-i Leyle-i Kadri şefaatçi ederek rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz. (Emirdağ Lahikası 1.Cilt, 188. Mektup)
    Bediüzzaman Said Nursî
    LÜGAT:
    Âlet Olma : Araç, Vasıta Olma
    Ayn-I Mârifetullah Ve Zikrullah : Allah’ı Bilmenin Ve Zikretmenin Tâ Kendisi
    Bahis Açma : Söz Etme
    Çelem : Acı, Keder, Sıkıntı
    Damar-I İnsânî : İnsana Ait Duygular
    Derd-İ Maişet : Geçim Derdi
    Divane : Akılsız, Deli
    Elhamdü Lillâh : “Allah’a Hamd Olsun”
    Elîm : Acı Ve Sıkıntı Veren
    Enaniyet : Ben, Benlik
    Erkân : İleri Gelenler
    Fedakârane : Fedakar Şekilde
    Galebe Çalma : Üstün Gelme
    Galebe Etme : Üstün Gelme
    Hakikat : Doğru, Gerçek
    Hakikat : Doğru, Gerçek; Bir Şeyin Asıl Mahiyeti
    Hakikî İhlâs : Gerçek İhlâs, İbadet Ve Davranışlarda Sadece Allah Rızasını Gözetme; Samimiyet
    Hâlis : İçten, Katıksız, Samimî
    Halt Etme : Karıştırma, Uygunsuz İş Yapma
    Harekât : Hareketler, Davranışlar
    Haşiye : Dipnot
    Havali : Çevre, Yöre
    Hiss-İ Nefs-İ Cisim : Bedene Ait Duygu
    Hizmet-İ İmaniye : İman Hizmeti
    Hodfuruşluk : Kendini Beğendirmeye Çalışmak, Övünmek
    Hubb-U Cah : Makam, Mevki Sevgisi
    Huzur-U Kalbî : Kalp Huzuru
    İhanet : Aşağılama, Hakaret Etme
    İhlâs : İbadet Ve Davranışlarda Sadece Allah Rızasını Gözetme; Samimiyet
    İhtar Edilme : Hatırlatılma, İkaz Edilme
    İktiza Etme : Gerektirme
    İtaat : Emre Uyma
    İzhar : Gösterme, Açığa Çıkarma
    Kat'iyen : Kesinlikle
    Kemâlât-I Ruhiye : Ruha Üstünlük Sağlayan Özellikler, Ruhen Olgunluğa Erme
    Keşf Ü Kerâmât : Allah’ın Bir İkramı Olarak Mânevî Âlemlerde Bazı Hakikatleri Görme Ve Olağanüstü Hâllere Mazhar Olma
    Mağlûp Olma : Yenilgiye Uğrama
    Mahallî : Yöresel, Bölgesel
    Makam-I Mâneviye : Mânevî Makam
    Makbul : Kabul Gören, Geçerli
    Mebhas : Bahis, Konu
    Mecburiyet : Zorunlu Olma
    Menfaatperestlik : Çıkarını Düşünme
    Meşveret : İşlerin İstişâre (Danışıp Görüşme) Yoluyla Halledilmesi
    Muhabbet-İ Îmaniye : İman Sevgisi
    Mukaddesat : Mukaddes Olan Şeyler, Kutsal Değerler
    Muvaffak : Başarılı
    Müstebit : Diktatör, Baskıcı
    Müştak Olan : Arzulu, İstekli, Düşkün
    Müteessir Olma : Üzülme, Etkilenme
    Nazar : Bakış, Görüş
    Nefis : Bir Kimsenin Kendisi
    Nefis : İnsanı Daima Kötülüğe, Maddî Zevk Ve İsteklere Sevk Eden Duygu
    Nimet-İ İlâhiye : Allah’ın Nimeti
    Nur Hizmeti : Risale-İ Nur Hizmeti
    Nüsha : Yazılı Bir Şeyden Çıkarılan Kopya
    Perestiş Etme : Aşırı Bağlılık, Taparcasına Sevme
    Riyakârlık : Gösteriş
    Sadık : Bağlı, Doğru
    Sırr-I İhlâs : İhlâs Sırrı
    Şakirt : Talebe, Öğrenci
    Şan Ü Şeref : Şan Ve Şeref
    Şan Ve Şeref-İ Dünyeviye : Dünyaya Ait Şan Ve Şeref
    Şevk : Çok İstek Ve Arzu, Coşku
    Şiddet-İ İhtiyac : İhtiyacın Şiddeti, Şiddetli İhtiya
    Tahakkuk Etme : Gerçekleşme, Anlaşılma
    Tahkir : Aşağılama, Hakaret Etme
    Tamah : Açgözlülük, Hırs
    Tashih Etme : Düzeltme
    Telkin : Fikir Aşılama, Öğüt Verme
    Terakki Etmek : Yükselmek, İlerlemek
    Velâyet : Velilik; Mânevî Mertebeler Aşarak Allah’ın Yakınlığını Ve Dostluğunu Elde Etme
    Vird : Devamlı Yapılan Zikir
    Vukuat : Meydana Gelen Olaylar
    Zaruret : Zorunluluk, Gereklilik


    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Düşmanlarım zayıf damarımı arıyor

    Emeğine sağlık; Allah c.c ebeden razı olsun Kardeşim...
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Nasıl olur da susuz kalırım? 0 ırmak, beni arıyor!
    By Günışıgı in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.07.09, 23:36
  2. Gönüller sevgi arıyor
    By BaRLa in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.06.09, 10:53
  3. Hiyerarşik ve fonksiyonel yapıların zayıf yönleri
    By SiLa in forum Kamu Yönetimi Ödev
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.10.08, 11:29
  4. Zayıf kavle uymak
    By Konyevi Nisa in forum Dinimiz ve diğer dinler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.10.08, 10:12
  5. Zayıf Nükleer Kuvvet
    By BuRaK in forum Fizik ve Kimya
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.06.08, 10:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •