***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Husnu Bayram'in Mudafaasi
Asliye Ceza Mahkemesi Yüksek Makamına
URFA
Muhterem Hey'et-i Hakime:
Bizlere yapılan gizli mektep zan veya ittihamı bütün bütün hakikat hilâfınadır. Çünkü; bulunduğumuz cami önünde çeşmeler var, buraya ve camiye günde ikiyüz kişinin gelmesi böyle bir yerin gizli olamıyacağı çocukların dahi bileceği bir hakikattır. Hem bizim şehrin en işlek bir yerinde kalmamız gösteriyor ki: Gizlilikle ve gizli şeylerle alâkamız yoktur.
Mektep açmışsınız sözü de büsbütün yanlış bir şayiadır. Bunu işitenler gülüyorlar. Biz KUR'AN-I KERİM'in gayet parlak ve yüksek tefsiri RİSALE-İ NUR'a çalışan talebeleriz. Evet aslâ inkar etmeyiz, biz okurken gelip dinleyenler oluyor, bu bir mektep midir? Şahidlerin görüşleri doğrudur, fakat hükümleri yanlıştır. Hakikat hilâfınadır.
Biz o gün arkadaşımla kendi elimizle yazdığımız iki adet "AYET-ÜL KÜBRA" Risalesini tashih etmek için beraber okuyorduk ve o iki arkadaş da dinliyordu, bu vaziyette, sanki komünistlerin ve dinsizlerin eserlerini okuyormuşuz gibi hem adliyeyi, hem zabıtayı, hem mahkemeyi bizimle meşgul ederek bir bahane ile mahkemelere sevkettiriyorlar.
Hem sizlerin de bildiğiniz gibi Urfa'nın ekseri evlerinde dinî bir kitabı biri okuyup diğerleri dikkatle dinliyorlar, hem bir yerde yasak olmayan bir
(Sh: N-128)
eseri okuyup başkalarının dinlemesiyle bir mektep mi açılmış olur, sadece kitap okumak ve dinlemekten ibarettir.
Bu vaziyetten anlaşılıyor ki; biz yalnız bu asırda KUR'AN'ın yüksek ve parlak bir tefsiri, ve kainatta en yüksek olan İMAN hakikatlarını beyan eden RİSALE-İ NUR'u okuyoruz. İmanî ve İslâmi kitapları okuyup dinlemeye tedrisat süsü vermek kuvvetli bir icbarla üzerimize mektep açmışsınız etiketini yapıştırmağa gayret etmek olduğunu, bizim masum, dindar iman ve ahiretiyle meşgul olan gençler olduğumuzu herkesin bildiği gibi, sizce de malûmdur.
Hem dahî Mütefekkir Üstadımız BEDİÜZZAMAN: Otuz senedenberi siyaseti terk etmiş, "EÛZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİ VESSİYASE" demiş, ve talebelerine de: "Biz imanın ceryanındayız, gayemiz RIZA-YI İLÂHİYEDİR, siyasî cereyanlara girmeyiniz" diye ders verdiğinden hiç bir siyasî ve dünyevî Süflî şeylerle alâkamız yoktur. Hem altı vilâyetin zabıtası, Üstadımız BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSÎ hakkında: "BEDİÜZZAMAN ve Risale-i NUR talebeleri imanla kafalara bir yasakçı bırakıp emniyet ve asayişi muhafaza ediyorlar" diye rapor vermişler.
Muhterem Hakimler, Bizim bütün okuyup yazdığımız ve daima meşgul olacağımız RİSALE-İ NUR, bütün mahkemelerde beraet etmiş ve sırf islâmiyet ve iman ve KUR'AN hakikatlarından ibaret olduğu güneş gibi tezahür ederek kaziye-i muhkeme haline gelmiştir. Son Afyon Mahkemesinde; bütün kitap, Risale ve mektupları iade etmeğe ittifaken karar vermişlerdir.
RİSALE-İ NUR: Yüzotuz parça harikulâde risalelerden müteşekkil bir şaheser külliyatı ve yirminci asrın fünun-u müsbetesiyle ûlum-u İmaniyye ve Hakaik- KUR'AN 'iyeyi mezc ve te'lif ederek bu asra kadar hiç bir eserde görülmediği ehl-i ilim ve hakikatça filozof ve profesörlerce musaddak olan emsalsiz bir hususiyete mâlik eserlerinin neşriyatı: Anadolu, Arabistan, Mısır, Pakistan, Avrupa ve Amerika'ya kadar inkişaf etmiş Müellifi büyük İslâm Dahîsi BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSÎ RİSALE-İ NUR hakkında şöyle diyor:
(Sh: N-129)
RİSALE-İ NUR, manevî hakikatları ve iman ilmini Avrupanın fen ilimleriyle mezcederek gayet kuvvetli bürhan ve hüccetlerle aklen ve mantıken isbat eder. RİSALE-İ NUR, hal ve istikbalin, ilmî, imanî, aklî ve fikrî ihtiyaçlarına tam cevap verir bir kuvvet ve mahiyet ve hususiyettedir. RİSALE-İ NUR'da başka eserlerden nakil yokdur, KUR'AN'ın