2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Divan Edebiyatı Konu anlatımlı Çözümlü Örnekler

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.766, Level: 44
    Points: 4.766, Level: 44
    Level completed: 8%,
    Points required for next Level: 184
    Level completed: 8%, Points required for next Level: 184
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Göz_Yaşım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2011
    Yer
    Kayseri memleket Ankara
    Mesajlar
    509
    Points
    4.766
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart Divan Edebiyatı Konu anlatımlı Çözümlü Örnekler

    Türklerin İslâmiyeti kabulünden sonra Arap ve İran Kültürünün etkisiyle medreseden yetişme aydın kimselerin yarattığı, öz ve biçim olarak ortak temalar, belli ilkeler çevresinde gelişen edebiyata "Divan Edebiyatı" adı verilmiştir. (Klasik Türk Edebiyatı)
    Şairlerin, şiirlerini "divan" adı verilen bir kitapta toplamalarından dolayı bu adı almıştır. Divan edebiyatı İslâm dünyasının ortak konuları ve temaları etrafında Arap ve özellikle İran edebiyatının nazım biçimlerini, ölçüsünü ve söyleyiş tarzını temel alan bir edebiyattır. Bu edebiyat şiir (nazım) ve nesir (düz yazı) alanlarında gelişme göstermiştir.

    DİVAN EDEBİYATI ŞİİRİ
    Divan edebiyatı şiiri, Anadolu'da 13. yüzyılda başlamış, 16. ve 17. yüzyıllarda en kuvvetli şairleri ve en mükemmel örnekleriyle olgunluk dönemini yaşamıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru etkisini ve gücünü kaydetmiştir.
    Bu şiirin özelliklerini konu, dil, söyleyiş, nazım birimi nazım biçimleri ve ölçü olarak inceleyebiliriz:

    Divan Edebiyatının Genel Özellikleri
    * 13. yüzyılda gelişmeye başlamış, 19. yüzyılın sonuna kadar sürmüştür.

    * Arap ve İran edebiyatlarından etkilenerek oluşmuş; şairler, bu edebiyatlardaki mükemmelliğe ulaşmaya çalışmıştır.

    * Din etkisinde şekillenmiştir. Çoğunlukla gerçek yaşamdan uzak soyut konular işlenmiştir.

    * Söz ve anlam sanatlarına çok yer verilmiş, sanat yapmak amaç olmuştur.

    * Düşünceler ve kavramlar şairler tarafından ortaklaşa kullanılan mazmunlarla anlatılmıştır.

    * Konudan çok konunun işlenişine önem verilmiştir.
    * Medrese kültüründen geçmiş aydınlar tarafından yürütülmüş, saray ve çevresine seslenilmiştir
    * Nazım birimi genelde beyittir. Anlam büyük çoğun- ;lukla beyittte tamamlanır. Bu yüzden bütün güzel- liginden çok, parça güzelliğine önem verilmiştir.
    * Arap ve Fars edebiyatının nazım şekilleri (gazel, kaside, mesnevi...) kullanılmıştır.
    *Dili Arapça, Farsça ve Türkçe karışımı olan Osmanlıcadır.
    *Nazım ölçüsü, aruzdur.
    *Şiirlerde tam ve zengin uyaklara yer verilmiş; redif çok sık kullanılmıştır.
    *Şiirler nazım şekilleri ve redifleriyle adlandırılmıştır.
    *Düz yazı alanında tarih, tezkire, seyahatnâme, münşeat (mektuplar), ahlakî ve felsefî yazılar ya­zılmıştır.
    *Nesirde sanat yapmak amaç hâline gelmiş, söz ve anlam sanatlarına, secilere yer verilmiştir.

    Divan Şiirinde Konu
    Divan şiiri konu olarak oldukça sınırlıdır: İslâm mi­tolojisi, klasik aşk hikâyeleri, sembolize edilmiş kadın, şarap, din ve tasavvufla ilgili konular, felsefî düşünce­ler işlenmiştir. Toplumla ilgili konulara hemen hemen hiç yer verilmemiştir.
    Toplumla ilgili bazı konular, şairlerin yaşamıyla il­gili sorunlar olarak çıkar karşımıza. Şeyhi'nin "Har-nâme"si; Fuzûli'nin "Şikâyet-nâme"si gibi.

    Divan Şiirinde Dil
    Divan şiirinde Arapça, Farsça ve Türkçe sözcük­lerden oluşan karma bir dil kullanılmıştır. Bu dile Os­manlıca adı da verilir.
    13. ve 14. yüzyıllardaki şiirlerde Türkçe sözcükler çoğunluktadır. 16. yüzyıldan sonra şiir di büyük ço­ğunlukla Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşmuştur. Ancak cümle kuruluşu ve yapısı Türkçenin özellikleri­ni taşır.

    Divan Şiirinde Anlatım
    Konudan çok konunun işlenişine önem verilmiştir. Aynı konu birçok şair tarafından ele alınmış, ustaca söyleyiş temel anlayış olmuştur. Düşünceler ve duy­gular her şair tarafından kullanılan mazmunlarla anla­tılmıştır. Söz ve anlam sanatları ustalık göstermenin bir ölçüsü kabul edilmiş ve sıkça kullanılmıştır. Anla­mın beyitte tamamlanacağı düşüncesi, şiirde konu bütünlüğünün önemsenmemesini getirmiştir.

    Divan Şiirinde Nazım Birimi
    Divan şiirinin nazım birimi beyittir. Beyit, aynı öl­çüde, anlamca birbirine bağlı iki dizenin oluşturduğu bütündür.
    Divan şiirlerinin uzunlukları beyit sayısı ile ölçülür. Divan şiirinde tek satırdan oluşan, bir manzum parça içinde olmayan bağımsız dizeler de bulunur. Bunlara "azade mısra" adı verilir. Tek satırlık şiir sayılan bu mısralar kimi divanların sonunda yer alır.
    · Ne ararsan bulunur derde devadan gayri

    Divan Şiirinde Ölçü
    Divan şiirinde aruz ölçüsü kullanılmıştır. Bu ölçü, İslâmiyetten önce Araplar arasında doğmuştur. İranlı­lar kendi dilleri ve zevklerine göre aruz ölçüsünü dü­zenlemişlerdir. Türkler, İranlıların aruz ölçüsünü be­nimsemişler, zamanla ufak tefek değiştirmeler ve ek­lemelerle yerli malı hâline getirmişlerdir.
    Aruz ölçüsü, hecelerin uzun ya da kısa oluşuna dayanır. Bu hecelerin yan yana gelmesiyle birtakım küçük kalıplar doğar. Bu kalıplardan daha büyük ka­lıplar oluşturulur. Amaç, söze ahenk kazandırmaktır.

    Divan Şiirinde Nazım Şekilleri
    Her edebiyatın kendi yapısına ve özelliklerine uy­gun nazım şekilleri vardır. Türkler, İslâmiyeti kabul et­tikten sonra Türk edebiyatı, Arap ve Fars edebiyatları etkisi altına girmiş, bu arada iki edebiyatın nazım şe­killerini de kullanmaya başlamıştır. Bunun dışında edebiyatımıza ait nazım şekilleri az çok değiştirilerek yeni adlarla kullanılmıştır.
    Divan edebiyatında kullanılan nazım şekillerini di­ze sayıları bakımından iki bölümde inceleyebiliriz:

    1) Beyitlerden oluşan nazım şekilleri


    2) Bentlerden oluşan nazım şekilleri


    1) Beyitlerden Oluşan Nazım Şekilleri
    Bu nazım şekilleri, beyit sayıları, uyak düzenleri, bölümleri ve ele aldıkları konulara göre ayrılır. Bunla­rın başlıcaları şunlardır:

    * Gazel * Kaside


    * Kıt'a * Müstezat


    * Mesnevi


    *

    Gazel
    Konusu: Gazelin asıl konusu "aşk" ve "sevgili" dir. Sevgili ile ilgili olarak şarap ve doğadan söz edilir. Gazelde bir felsefî düşünce, bir hayat görüşü, kader­den yakınma gibi konular da işlenmiştir. Bunlar, baş­ka nazım sekililerinin de konusu olmuştur.
    Beyit sayısı: 5 ile 15 beyit arasındadır.
    Uyak düzeni: İlk beyit kendi arasında uyaklıdır. Sonraki beyitlerin dizeleri serbest, ikinci dizeleri ilk be­yitle uyaklıdır.
    aa/xa/xa/xa.......
    Gazelde adlandırma: Gazelin ilk beyitine "matla” (doğuş), son beyitine "makta" (kesiş) en güzel beyitine "beyt-ül gazel" adı verilir. Şairin takma adı (mah­las) son beyitte bulunur. Bir gazelde beyitler anlarr bakımından birbirine bağlanmış, yani bütünüyle bir konu ele alınıp işlenmişse bu gazellere "yek - ahenk gazel" bütün beyitler aynı güçte ve güzellikte söylenmişse bunlara da "yek - avaz gazel" adı verilir.

    Kaside
    Konusu: Kaside, önemli kişileri övmek amacıyla yazılan şiirlerdir. İşledikleri konular bakımından adlandirilir. Tanrı birliğini anlatan kasidelere "tevhit", Tanrı'ya yakarıp günahların bağışlanması için yazılanlara "münâcaat". Hz. peygamber için yazılanlara "naat" ı padişah, sadrazam, vezir gibi devlet büyüklerini övmek için yazılanlara "methiye" denir.
    Beyit sayısı: En az 33, en çok 99 beyitten oluşur (Daha kısa ve daha uzun kasideler de vardır.)
    Uyak düzeni: Kasidenin uyak düzeni gazel gibidir aa/xa/xa/xa...
    Kasidede adlandırma: Kasidenin en güzel beyi­ne "beyt-ül kasid", şairin mahlasının bulunduğu beyte "taç beyit" adı verilir.
    Kasideler nesib kısmında işlenen konulara ve rediflerine göre adlandırılmıştır. Nesibleri baharı anlatanlara Bahariye, kışı anlatanlara Şitaiye, bayram ve düğün gibi konuları ele alanlara lydiye, adı verilmiştir.
    Rediflerine göre ise "Su Kasidesi", "Sözüm Ka­sidesi" gibi adlar almıştır.

    Kaside altı bölümden oluşur:
    Nesib (Teşbib): Şairin, asıl konudan önce genel­likle sevgiliyi ve doğayı tasvir ettiği bölümdür. Bu bö­lümde değişik konular da işlenir. Kasideler bu bölüm­de işlenen konuya göre adlandırılabilir.
    Girizgâh: Nesib bölümünden asıl konuya geçişi sağlayan, ustalıkla söylenmiş beyittir.
    Methiye: Şairin, kasideyi sunduğu kişiyi övdüğü bölümdür.
    Tegazzül: Methiye bölümünden sonra gelen, ka­sideyle aynı ölçü ve uyaktaki gazeldir. Her kasidede bulunmayabilir.
    Fahriye: Şairin kendisini ve sanatını övdüğü bö­lümdür.
    Dua: Kasidenin son bölümüdür. Bu bölümde şair, övdüğü kişiye dua eder. İyi dileklerde bulunur.

    Kıt'a
    Konusu: Felsefî, tasavvufî düşünceler, bir hayat görüşü, bir kişiyi övme ya da yerme, bir olaya tarih dü­şürme kıt'anın konusu olabilir.
    Beyit sayısı: En az iki beyitten oluşur. Genelde 9-10 beyit olur. 30 - 40 beyte kadar uzanan kıt'alar yazılmıştır.
    Uyak düzeni: Uyak düzeni xa / xa / xa ... biçimin­dedir.

    Müstezat
    Müstezat, gazelden türemiş bir nazım şeklidir. Uzun dizelere kısa dizeler eklenerek yazılır. Müste­zat, bir uzun, bir kısa; bir uzun, bir kısa olmak üzere dört dizeden oluşur. Uyak düzeni, gazeldeki gibidir. Uzun dizeler kendi aralarında, kısa dizeler kendi ara­larında uyaklıdır.

    Mesnevi
    Konusu: Mesnevi nazım şekliyle işlenen konular; cenk destanları, aşk hikâyeleri, dinî-tasavvufî konular, öğretici ve ahlâki konular, şehirlerle ilgili hikâyeler ve şehrin güzellikleridir.
    Beyit sayısı: Beyit sayısı mesnevilerde sınırsız­dır. 20 - 30 beyitten oluşan mesneviler görüldüğü gibi binlerce beyit süren mesneviler de yazılmıştır.
    Uyak düzeni: Mesnevilerde her beyit kendi ara­sında uyaklıdır: aa / bb / cc / dd / ee ...
    Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye "hamse" adı verilir. Ali Şir Nevayi ve Taşlıcalı Yahya tanınmış hamse yazarlarıdır.

    2) Bentlerden Oluşan Nazım Şekilleri

    Bent, birbirine ölçü ve uyakla bağlanmış dört, beş, altı, yedi ... dizenin oluşturduğu bütündür.
    Bentlerden oluşan nazım şekilleri tek bentli ya da birden çok bentli olmak üzere ikiye ayrılır. Bentleri be­yitlerden oluşan terkib-i bent, terci-i bent gibi şekiller de vardır.
    Tek bentli nazım şekilleri:
    * Rubai
    * Tuyuğ

    Çok bentli nazım şekilleri:
    * Musammat
    * Şarkı
    * Terkib-i Bent
    * Terci-i Bent

    Rubai
    İran edebiyatının nazım şeklidir. Rubai vezinleri denilen özel aruz kalıplarıyla yazılır. Rubaiye "dübeyt" ya da "terane" de denir.
    Konusu: Felsefî, tasavvufî düşünceler, bir dünya görüşü; yergi ya da nükteli olarak söylenir.
    Dize sayısı ve ölçüsü: Rubai, dört dizeden olu­şan bir nazım şeklidir. Özel aruz kalıpları vardır. Her dize ayrı bir aruz kalıbıyla yazılabilir.
    Uyak düzeni: Genellikle 1. 2. ve 4. dizeler birbiriy­le uyaklı olup 3. dize serbesttir. Uyak düzeni bakımın­dan halk edebiyatındaki maniye benzer: aaxa
    Manideki gibi asıl söylenmek istenen düşünce son iki dizede çarpıcı bir biçimde söylenir.
    Türk edebiyatında Azmizâde Haleti rubaieriyle ün­lüdür. Fuzûli, Bağdatlı Ruhî, Nâbi, İbrahim Hakkı ve Şeyh Galip'in de rubaileri vardır. İran edebiyatında Ömer Hayyam dünyaca tanınmış rubai yazarıdır.
    ÖRNEK SORU
    Çepçevre bahar içinde bir yer gördük
    Ferhad ile Şirin'i beraber gördük
    Baktık geceden fecre kadar ellerde
    Yıldızlara yükselen kadehler gördük
    Bu dörtlüğün nazım şekli aşağıdakilerden han­gisidir?

    A) Rubai B) Mani C) Şarkı D) Murabba E) Türkü

    (1992 / II)

    ÇÖZÜM: Bir şiirin nazım şeklini ölçüsüne, uyak dü­zenine, dize ve bend sayısına, bazen ezgi ve konusu­na göre belirleyebiliriz. Seçeneklerde verilen nazım şekillerinin hepsi dört dizeden oluşabiliyor. Bundan do­layı, arayacağımız ikinci özellik, ölçü olacaktır. Dört­lükte aruz ölçüsü kullanılmıştır. Ancak bu ölçüyü belirleyemezsek hecelerini sayabiliriz. Dörtlükte on iki he­ce var. O zaman bu mani olamaz. Çünkü mani yedi­li hece ölçüsü ile söylenir. Diğer özellik ise uyak düze­nine bakmaktır. Dörtlük aaba örgüsüne sahip. Murabbanın örgüsü "aaaa" dır. Şarkının ilk dörtlüğünde de "aaba" örgüsü kullanılmaz. Bu dörtlüğü türküden de konusu ile ayırabiliriz. Felsefî düşünceler türkülerin ko­nusu değildir.

    YANIT :A


    Kaynak: Edebiyat Ekibi
    Aşka esirdir ehl-i hâl, bu aşka sığmaz kıyl ü kal
    Aşkın acep halleri var, kul eyledi sultanları.
    (Akşemseddin)

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.766, Level: 44
    Points: 4.766, Level: 44
    Level completed: 8%,
    Points required for next Level: 184
    Level completed: 8%, Points required for next Level: 184
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Göz_Yaşım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2011
    Yer
    Kayseri memleket Ankara
    Mesajlar
    509
    Points
    4.766
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart Cevap: Divan Edebiyatı Konu anlatımlı Çözümlü Örnekler

    Tuyuğ
    Türklere özgü bir nazım şeklidir. Rubaiden etkile­nen Türk şairleri koşuk, mani gibi halk edebiyatı na­zım şekillerini aruzla ve cinaslı olarak söylemeye baş­lamışlar, tuyuğ adı verilen yeni bir nazım şeklini orta­ya çıkarmışlardır. Bu nazım şekli daha çok Azeri ve Çağatay edebiyatlarında kullanılmıştır. Genelde ta­savvufî konular işlenmiştir.
    Dize sayısı ve ölçüsü: Rubai gibi dört dizeden oluşur. Aruzun "fâilâtün fâilâtün fâilün" kalıbıyla ya­zılır.
    Uyak düzeni: Rubai dizeler vardır: aaxa

    Musammat
    Divan edebiyatında üç ya da daha çok dizeli Dene­lerden oluşan nazım şekillerinin genel adıdır. Ayn bir nazım şekli değildir.
    Dört dizeli bentler murabba
    Beş dizeli bentler ..... muhammes
    Altı dizeli bentler ..... müseddesy
    Yedi dizeli bentler ..... müsebba
    Sekiz dizeli bentler.................. müsemmen
    Dokuz dizeli bentler................. mütessa
    On dizeli bentler ..... mu'aşşer
    Musammat konuları geniştir. Hemen hemen her konuda yazılabilir: Övgü, yergi, birinin ölümünden du­yulan üzüntü, dinî ve öğretici konular, manzum mek­tuplar ...

    Murabba
    Her konuda yazılabilen, dört dizelik bentlerden oluşan musammattır. Bent sayısı 3 - 7 arasında de­ğişir.
    Uyak düzeni, birinci bentinde bütün dizeler birbi­riyle uyaklıdır. Diğer bentlerin ilk üç dizesi kendi ara­larında uyaklı, dördüncü dizeleri ilk bentle uyaklıdır.
    aaaa, bbba, ccca...
    Uyak düzeni halk edebiyatındaki koşmaya benzer.

    Şarkı
    Yalnız Türk edebiyatında görülen nazım şeklidİr. Şarkı, divan edebiyatında murabbaya, halk edebiya­tında türküye benzer.
    Konusu: Genellikle aşk ve sevgilinin güzelliğidir. içki meclisi ve eğlence konularında da yazılmıştır.
    Dize ve Bent Sayısı: Genellikle dört dizeden o şan bentler biçiminde yazılır. Az olmakla birlikte, üç, beş, altı dizeli bentlerden oluşan şarkılar da yazılmış­tır. Bestelenmek amacıyla yazılmış olduğundan e-çok 3 - 4 bentten oluşur. Bent sonlarında tekrar ediler dizelere "nakarat" adı verilir. Şair, genellikle, son bentte mahlasını söyler.
    Uyak Düzeni: Dize sayısına ve nakaratlarına gö­re uyak düzeni değişebilir. Dört dizeden oluşan şarkının uyak düzeni genellikle şöyledir.
    Abab cccb dddb
    \ ı /
    nakarat dizesi
    Divan edebiyatında en önemli şarkı yazarı Ne­dim'dir. Nailî, Şeyh Galip ve Enderunlu Vasıf da bu nazım şeklini kullanmıştır.

    Terkib-i Bent
    Konusu: Terkib-i bent edebiyatımızda çok kulla­nılmıştır. Bu nazım şekliyle dini ve felsefî konular, öv­gü ve yergiler, yaşamdan ve felekten yakınma, aşk konuları işlenmiştir.
    Dize ve Bent Sayısı: Genelde 5-10 beyitten olu­şan bendlerle yazılır. Bentlere "hane" ya da "terkib-hane" adı verilir. Bentleri birbirine bağlayan beyitlere "vasıta" denir. Bent sayısı, genellikle, 5 - 7 arasında değişir.
    Uyak Düzeni: Bentlerin uyak düzeni ya gazeldeki gibidir ya da bütün dizeler birbiriyle uyaklıdır. Her ben-tin vasıta beyti bentten ve öteki vasıta beyitlerinden ayrı uyaklıdır.

    I.Bent II.Bent
    1. ……….a 1. ……….b
    ……….a ……….b
    2. ……….x 2. ……….x
    ……….a ……….b
    3. ……….x 3. ……….x
    ……….a ……….b
    4. ……….x 4. ……….x
    ……….a ……….b
    5. ……….x 5. ……….x
    ……….a ……….b
    6. ……….x 6. ……….x
    ……….a ……….b
    7. ……….x 7. ……….x
    ……….a ……….b
    ……….c ……….d
    ……….c ……….d

    En tanınmış terkib-i bentler arasında Bağdatlı Ruhi’ninki, Baki’ nin Kanuni Sultan Süleyman için yazdığı mersiye ve Ziya Paşa’ nınki vardır.

    Terci-i Bent
    Biçim bakımından terkib-i bente benzer. Araların­daki tek fark, vasıta beytinin terkib-i bentte, her bentte değişmesine karşın, terci-i bentte değişmeden aynen tekrarlanmasıdır.
    Beyit ve bent sayıları, uyak düzeni -vasıta beyti dı­şında- terkib-i bent gibidir.
    1. ……….a 1. ……….b
    ……….a ……….b
    2. ……….x 2. ……….x
    ……….a ……….b
    3. ……….x 3. ……….x
    ……….a ……….b
    4. ……….x 4. ……….x
    ……….a ……….b
    5. ……….x 5. ……….x
    ……….a ……….b
    6. ……….x 6. ……….x
    ……….a ……….b
    7. ……….x 7. ……….x
    ……….a ……….b
    ……….c ……….d
    ……….c ……….d

    Terci-i bentlerde genellikle Allah'tan, evrenden söz açan konular işlenmiştir.

    Aşka esirdir ehl-i hâl, bu aşka sığmaz kıyl ü kal
    Aşkın acep halleri var, kul eyledi sultanları.
    (Akşemseddin)

Benzer Konular

  1. Divan Edebiyatı Nazım Türleri
    By Göz_Yaşım in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.03.11, 19:46
  2. KPSS Coğrafya Kitabı [ Konu Anlatımlı Örnek Çözümlü ]
    By ssilent in forum kpss ve açık öğretim.
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.07.10, 01:11
  3. Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 18.05.10, 08:43
  4. KPSS Vatandaşlık Kitabı (Konu anlatımlı-Örnek Çözümlü)
    By BuRaK in forum kpss ve açık öğretim.
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.10.09, 07:33
  5. KPSS Coğrafya Kitabı (Konu anlatımlı-Örnek Çözümlü)
    By BuRaK in forum kpss ve açık öğretim.
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.10.09, 07:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •