Allah’ın Vahid ismini ve birliğini simgeler.
Ebced hesabında 6 rakamına dektir ki ;
bu yönüyle aynı zamanda imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir.
Harfi med olduğu gibi, kasem harfidir.
Aynı bağlaçtır iki cümleyi veya özneyi bağlayan.
vav- ibrani alfabesinin altıncı harfidir ve “çivi” anlamına gelir,
“kanca” olarak da çağrışımı vardır. yaradılışa dair tüm öğelerin
birbirileriyle içsel ilişki kurma ve birbirlerine bağlanma kuvveti olarak tanımlanır.
biçim olarak, dik duran bir sütuna benzetilir.
boğa takımyıldızı uzaysal değerini, yani temel olarak bulunduğu yeri,
mayıs ayı ise zamansal değerini belirtir.
sağ böbrek ile ilişkilendirilir ve deneyimlenimin ardından “düşünce” olarak nitelik kazanır.
tevratta geçen, israil tarihi figürlerinden, yakup’un 12 oğlundan biri olan ishakar (ishakoğulları: kürtler) ile temsil edilir.
birinci sefira keter (istek-denge) ile üçüncü sefira binah(zeka-analitik düşünce-anlayış) arasındaki yol onundur
ikinci sefira da hokmah (bilgelik-düşünce-varlık ilkesi)
GÜVERCİNİN KAYBOLAN KOLYESİ -Bir tunus filmi
“Çünkü aşk demek tanrı demek, sevdiğinin gözlerinin parlaklığı söner
bir zaman sonra ama sen aşka aşıksan o ışık asla sönmeyecektir ve Alevler büyüdükçe yanmazsın sen yoksun çünkü !”
Binbir Gece Masallarından esinlenerek çekilen Güvercinin Kaybolan Kolyesi görsel açıdan muhteşem, masal güzelliğinde
mistik bir filmdi.
Yönetmen bu egzotik öyküyü çok yalın ama aynı zamanda çekici bir biçimde aktarmıştı.
Evvel zaman içinde, farklı kültürlerin hala uyum içinde yaşadığı neşeli Endülüs…
Genç Hasan’ın sakin yaşamında en büyük arzusu aşkı tatmaktır.
Medresede şiir eğitimi görür ve hattatlık sanatı üstüne ustasından dersler alır.
Ama, ustasının kızlarının gülüşmelerinin akan suyun fısıltısına ve udun sürekli ezgisine karıştığı o güzel “cennet bahçesi”
avluda, güvercin yuvasından gizlice seyrettiği,ustasının en küçük kızı onu daha çok ilgilendirmektedir.
Hasan genç aşıklar arasında haber taşıyan 8 yaşındaki küçük Zin’in yardımına başvurur.
Bu küçük çocuk maymununun bir cinin büyülediği bir prens olduğuna inanmaktadır.
Hasan aşkı ararken el yazması kısmen yanmış bir aşk şiiri ele geçirir.
Başına bela getireceğini bilmesine rağmen, bu şiirin yer aldığı ve görünüşe göre aşkın sırlarını anlatan kitabın aslını bulana
kadar huzur bulamaz ve tehlikeli bir yolculuk başlar.
Hasan ustasının izinde gidiyor.
Hat sanatının felsefesini öğreniyor.
Bu arada aşkın ne olduğunu anlamaya çalışıyor.Aşkın karşılığı olan kelimeleri arıyor.
Ustasına aşk nedir diye soruyor.
Ustasıda ona üzerinde hat yazısıyla yazılmış VAV sözcüğü yazılı bir papirüs veriyor.
Hocası ona diyorki,”Tanrıyı anlıyabilirsen aşk’ın da ne olduğunu anlıyabilirsin.”
Tanrıyı göremiyorsun ama seviyorsun.
“O” tek çünkü,erişilmez,gözle görünmez ve dokunulmaz,işitilmez.
Aşk da öyle demeye getiriyor.
Filmde Zin adında bir çocuk var.
Hasanla arkadaş.Zin in babası belli değil.
Arkadaşları takılıyorlar Zin’e ’senin baban yok’ diye.
Ağlıyarak ennesine gidiyor.”Benim babam kim diye soruyor.”
Annesi bir gece uyurken birisinin yanına geldiğiini ve hamile kaldığını söylüyor.
(Meryem ananın İsa’ya hamile kalması gibi.)
Zin de babasının cin olduğuna ve bir gün çıkıp geleceğine inanıyor.
Hasan bir kitabın peşinde “Semerkant Melikesi.”
Bu kitaba ne zaman ulaşmaya kalkışsa sevdikleri hep kayboluyor.
Görünmezliğe bürünüyor.
Sırra kadem basıyor.
Yer yarılıyor sanki yerin dibine giriyor.
Sessizlik…
Uzun süren sessizlik.
Zin de kayboluyor sonunda.Kitabı buldukları kütüphanede yangın çıkıyor.
En sonunda Zin i babasıyla cennet bahçesine inerken görüyoruz.
Aşk da böyle bir şey mi?
Elde etmeye kalkıştığında,sahip olmaya kalktığında yokolan birşey!
Elinden kayıp giden…
Burda VAV yazısıyla anlatılmak isteneni Yunus Emre’nin bir şiirinde okumuştum.
VAV kuran’ın ilk harfi Elif, le aynı anlama geliyormuş.
“Bir elif tahsil eden, münezzehtir alemden
Endişe ikliminde,niçin durup gezerem”
Anlamı:
“Bir elif harfini anlıyan, yani Allah’ın adını sembolü olan elif harfinin,
Allahın birliği demek olan anlamını iyice sindiren kişi,bu anlamın dışındaki aleme gereksinme duymaz.”
Filmin can alıcı noktalarından biri vardı.
Hasan’ın ustası bir tül perdesinin ardında kendiyle satranç oynuyordu.
Ama karşı tarafın hamleleri hep güvercinler tarafından geliyordu.
Bir türlü yenişemiyordu.
Kendisiyle mi?
Yoksa filmin sonunda anladığımız Hazreti İsa ile mi?
Mekkeye gidiyor usta.El yazması kuran’ı vermek için.
Mekke bir simge aslında.
Santranç oynadığı karşısındaki kişi Hazreti
İsa.İki dinin karşılaşması anlatılmış burada fakat bir türlü yenişemiyorlar.
Hz.İsa’ya kendi eliyle yazdığı Kuran’ı Kerim i verecek
Kudüs’de.Asıl karşılaşma orada başlıyacak belkide.
Galibi olmayan bir müsabaka bu.
Yenişemiyorlar çünkü ikisininde Tanrısı aynı.
VAV’ı araştırdım biraz.Kurda kuşa haber saldım ilginç bilgiler çıktı.
Hüvel baki, hüve kelimelerinde kullanılırmış,tek başına kullanılmazmış genelde arap harfleri birbirine birleştirilerek ve hereke
denilen seslendirmelerle kullanılırmış.
Vav,he ile birleştirilince hüve yani Türkçesi ’O’ manasında kullanılan Allah’ın isimlerinden biri olurmuş.
VAV’ın felsefesi Kur’an felsefesi,Allah’ı tanımanın ve inanmanın,
katıksız ve karşılıksız sevmenin felsefesi.
VAV ’O’ demek, onu bulmasını istiyor,
ama dışarıda değil içinde,
çünkü sevdiğin herşey aslında ona yöneltir seni, bir zaman sonra “O” olursun.
İnanmak güç verir insana,
inandığın sürece bir gerçeğin vardır .
Filmin sonunda Zin’in babasıyla birlikte “yitik cennete” inmesi de ’O’ yüzden.