532- Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir gece Rasûlullah (s.a.v), Ateme denilen yatsı namazını geciktirmişti de, Ömer: “Çocuklar ve kadınlar uyuyakaldı” diye seslendi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) odasından çıktı ve: “Bu namazı; bu Medine’de, sizden başka bekleyen yok” dedi. (Yani o günlerde Medine’den başka bir yerde namaz kılan yoktu.) Ve şöyle devam etti: “Yatsı namazını ufuktaki kızıllığın kaybolmasından, gecenin üçte biri geçinceye kadarki zaman içersinde kılınız.” (Buhârî, Mevakît: 25; Müslim, Mesacid: 39)
533- Mü’minlerin anası Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir gece; Rasûlullah (s.a.v), yatsı namazını gecenin büyük bir kısmı geçinceye kadar geciktirdi de mescidde olanlar uyuya kaldılar. Sonra Rasûlullah (s.a.v) çıktı yatsıyı kıldı ve şöyle buyurdu: “Ümmetime zor gelmeseydi yatsı namazı bu vakitte kılınırdı.” (Ebû Davud, Salat: 7; Dârimi, Salat: 19)
534- İbn Ömer (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir gün yatsı namazı için Rasûlullah (s.a.v)’i bekledik. Gecenin üçte biri yahut daha fazlası geçince yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu: “Siz namazı bekliyorsunuz, sizden başka hiçbir din mensubu bu namazı beklemiyor. Ümmetime ağır gelmeseydi namazı onlara bu saatte kıldırırdım” dedi. Sonra müezzine kamet getirmesini emretti ve namazı kıldırdı.” (Ebû Davud, Salat: 7; Dârimi, Salat: 19)
535- Ebû Said el Hudrî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), bize akşam namazını kıldırdıktan sonra gecenin bir bölümü geçinceye kadar yanımıza çıkmadı, gece yarısına doğru çıkıp yatsıyı kıldırdıktan sonra şöyle buyurdu: “İnsanlar namazlarını kıldıktan sonra uyudular. Sizler namazı beklediğiniz sürece namazda sayılırsınız. Eğer zayıflar ve hastalarınız olmasaydı bu namazı gece yarısına kadar geciktirmesini emrederdim.” (Dârimi, Salat: 19; Müslim, Mesacid: 39)
536- Humeyd (r.a)’ten rivâyete göre, Enes’e: “Rasûlullah (s.a.v), yüzük takar mıydı?” diye sordular. Enes: “Evet” dedi ve sözünü şöyle sürdürdü: Rasûlullah (s.a.v), bir gün yatsı namazını gece yarısı yaklaşıncaya kadar geciktirdi. Namazı kıldırıp yüzünü bize çevirdikten sonra şöyle buyurdu: “Sizler namazı beklediğiniz sürece namazda sayılırsınız.” Enes diyor ki: O esnada; Rasûlullah (s.a.v)’in parlayan yüzüğünü sanki görür gibiyim. (Dârimi, Salat: 19; Müslim, Mesacid: 39)