üç nokta, çok sey anlatilmak istenen ve anlatilan
her bir noktanin zerreleri adedince birer nokta daha
anlatilamayan, anlasilamayan; insanin kendine de anlatamadigi, dinletemedigi
üç nokta, aralari bin yillik mesafe
pergelin igneli ayagi bir nokta yüregimizde; diger ayagi, sabit kalemle konulmus diger noktalar arasinda gidip gelmekte
tekrar ayni noktaya dönmekte
üç noktayi susmak mi zannettiniz siz?
üç nokta, söz geçirememek yürege, zincirlemeye çalismak nefsi; günahtan kaçmak, günaha batmak
üç nokta merhamet; sizin alinganliginiz, benim kirilganligim
olumsuzluk eklerinin yanlis okutulmasi
üç nokta, tereddüt kimi zaman, pervasizlik çogu zaman
üç nokta imkânsizlik, aralari muamma
üç noktayi susmak mi zannettiniz siz?
üç nokta, yüregi dinlemek ara sira, konusmaktan men etmek *** ***
sevdayi çiçek gibi degil bir kursun gibi tasimak; çiçek gibi
tasiyamayacak olmak
üç nokta, Istanbulu tasiyamamak, altinda kalmak kâinatin
yardim dilemek bir dosttan ve yine kendimize ihânetimizden
ve de dostluga,
agirlastirmak yüregimizde dostlugu çaresizce
üç noktayi susmak mi zannettiniz siz?
üç nokta, konusmak, hiç susmadan konusmak kendi kendine
bir cinnet üç nokta