1-Adem a.s ve eşinin yaptığı yakarış
Adem a.s ve eşinin günahı itiraf tevazu ve gönülden yakarışın sözlü ifadeleri olan bu duaları ilahi mağfirete muhtaç olan bütün insanların örnek alması gereken bir muhteva ile tefekkür ehlinin ilgisini beklemektedir:
“Ey Rabbimiz!
Biz kendimize yazık ettik bizi bağışlamaz bize merhamet etmezsen ebediyyen kaybedenlerden olacağız.”(Araf7/23.)




2)-Nuh Peygamber
a) Tebliğ ve İnayet Duaları
Nuh Peygamber bütün Elçiler gibi başarısını da başarısızlığını da sıkıntısını da mutluluğunu da Alemlerin Rabbi Olan Allah’a itiraf etmiş O’nunla dua formunda konuşup dertleşmiştir:
“Ey Rabbim! Senden hakkında bilgi sahibi olmadığım her hangi bir şeyi istemekten sana sığınırım. Çünkü beni bağışlamaz beni acıyıp esirgemezsen şüphesiz kaybedenlerden olurum.” (Hûd11/47.)
Ey Rabbim! Ben halkıma gece-gündüz çağrıda bulunuyorum. Ama bu çağrım onları senden daha da uzaklaştırmak(tan başka bir işe yaramadı). Ve doğrusu onlara bağışlayıcılığını göstereceğin ümidiyle ne zaman çağrıda bulunduysam parmaklarını kulaklarına tıkadılar; günahkarlık giysilerine büründüler; daha fazla inada kapıldılar ve boş gururlarında daha da azgınlaştılar. Doğrusu ben onları açık açık çağırdım. Onlara açıktan tebliğde bulundum; ayrıca onlara gizlice özel olarak da konuştum. Ve dedim ki: Rabbinizden günahlarınızın bağışlanmasını dileyin; çünkü o kuşkusuz bağışlayıcıdır. (Nuh Suresi71/5-10.)
“Ey Rabbim! Onlar bana tamamen karşı çıktılar zaten onlar serveti ve çocukları yüzünden hızla yok olmaya doğru giden kimselere uyarlar; ve sana karşı en korkunç tuzakları kuranlara; çünkü onlar (kendilerine uyanlara): ‘İlahlarınızı hiçbir zaman terk etmeyin; ne Vedd ne Suva ne Yeğûs ne Ye’ûk ne de Nesr’i terk etmeyin’ demişlerdi. Onlar böylece çoğu kimseyi saptırdılar. O halde Sen bu zalimlere yalnızca özlem duydukları şeylerden uzaklaşmalarını emret!” (Nuh71/21-24.)

Nuh peygamber tevazu sahibi bir gönlün en güzel yakarış örneklerini sunduğu dualarında Allah’a teslimiyetin Cahiliyye toplumundan tam bir kopuşla kopmayı gerektirdiğini de göstermiştir:
“Ey Rabbim! O cahillerin beni yalanlamalarına karşı bana yardım et. Ey Rabbim! bu kafirlerin yalanlamalarına karşı bana destek ol!” (Mü’minûn 23/2639.)
Nuh peygamber gece-gündüz gizli-açık bıkıp usanmadan hakikati halkına anlatmıştır. Onu yalanlayan kendisine sebatından ve direngen onurlu duruşundan dolayı kavmi ona “budala” demişti. O bu çaresiz durumdan kurtuluş için zalimlerle uzlaşma yolları aramamış her salih müminin yapması gerektiği gibi kalbinden geçenleri Allah’a tevekkül ederek şöyle arz etmiştir:
“Doğrusu ben yenik düştüm artık sen gel ve bana yardım et!” (Kamer54/10.)




b)-Helak İçin Kahhariye Yakarışları
Kahhariye duaları onulmaz hatalar işledikleri halde hiçbir kurtuluş gayreti göstermeyen kafir ve zalim bir toplumun sınır tanımaz ayartılarına karşı Allah’tan istenen bir tür yardım görece başarısızlıkların itiraf edilip Allah’a tevekkül etmektir. Bir sabır âbidesi ve bir direniş timsali olan Nuh peygamber fesadı ve sapıklığı inatla sürdüren ve artık bütün uyarılara kulak tıkayan halkının kalpleri çürüten tüm toplumu ifsad eden hataları dolayısıyla helak edilmeleri için şu yakarışlarda bulunmuştur:
“Ey Rabbim! İşte halkım beni yalanladı. Bu yüzden benimle onlar arasında gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koy. Beni ve benimle beraber olan müminleri kurtar!” (Şuara26/117-118.)
“Ey Rabbim!Yeryüzünde bu hakikati inkar edenlerden hiç kimseyi bırakma. Çünkü sen onları bırakırsan Sana kulluk edenleri hep saptırmaya çalışırlar ve yalnızca fesada ve inatla sürdürülen kafirliğe sebep olurlar.
Ey Rabbim! Bana anneme-babama evime mümin olarak giren herkese ve daha sonraki bütün mümin kadınlara ve erkeklere bağışlayıcılığını göster ve zulüm işleyenleri her zaman helake uğrat!” (Nuh71/21-2426-28.)





Lut peygamberin karısı ve tüm hemşehrileri helak eden bir yağmurla cezalandırılmışlardır. Bu korkunç yağmurun getirdiği dehşetli günden sonra şehirde hiçbir canlılık emaresi kalmamıştır. Öte yandan Sünnetullah gereğince Rabbimiz Lut peygamber ve ailesinden mümin olanları kurtarmıştır. Böylesi bir kurtuluş tabii ik Allah’a hamd etmeyi şükr etmeyi gerektirmektedir. Lut peygamber de öyle yapmıştır:
“Hamd/bütün övgüler Allah’a yaraşır. Selam olsun O’nun seçtiği kullara. Zaten Allah insanların ilahlaştırdıkları her şeyden daha üstün daha hayırlı değil mi?” (Neml 27/59.)

4-5) İbrahim ve İsmail Peygamberler
Putların ve putların korkulu rüyası cesaret ve hikmet timsali İbrahim Peygamberin Allah’a yakarışları çoğunlukla kabul edilmiştir. Fakat soyundan gelen herkesin ebediyyen şirkten ve cehennemden korunmasını istemesi Sünnetullah’a aykırı olduğu için kabul edilmemiştir.



6- Yusuf Peygamber
a) Günah’tan Allah’ın Sonsuz Kudretine Sığınış Duası
“Ey Rabbim! Benim için hapis bu kadınların zina isteklerine boyun eğmekten daha iyidir. Çünkü sen onların oyunlarını-tuzaklarını benden uzak tutmazsan ben o zaman onların ayartmalarına kapılır doğruyu-eğriyi seçemeyen kimselerden olurum.”(Yusuf12/33.)
Günaha bulaşmaktansa zindana girmeyi daha evlâ görecek kadar duyarlılık sahibi bir erdem hikmet ve iffet timsali olan Yusuf peygamber bu duasıyla ahlaksız teklifle karşılaşan iffet sahibi Müslüman bir erkeğin takınması gereken tavrı bununla birlikte sığınıkların en güvenlisi olan Allah’a nasıl bir tevekkül ile yöneleceğimizi göstermiştir.

b) Şükür ve Adanış Duası
Yusuf peygamber bu duasında “hayatın yegane amacının Allah ile yakınlık kurup adanmış biri olarak canı sahibine teslim etmek olduğu”nu örnek bir yakarışla dile getirmiş Rabbimiz bu yakarışı tüm zamanlarda yaşayacak müminler için örnek olarak Kitab’ına almıştır:
“Ey Rabbim! Bana nüfuz ve iktidar bahşettin; olayların altında yatan gerçekleri kavrayıp açıklama bilgisi verdin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada ve Ahiret’te benim yakınımda-yanımda olan beni koruyup destekleyen Sen’sin: Canımı bütün varlığıyla kendini sana adamış biri olarak al ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat!”(Yusuf12/101.)

7-Eyyub Peygamber
Eyyub peygamber dert ve sıkıntıların da en az Allah’tan gelen huzur ve mutluluklar kadar değerli olduğunun idrakine varmış ender insanlardandır. O ağır hastalığının yol açtığı derin umutsuzluklara rağmen uzun yıllar sabretmiş ve sonunda ilahi bir işaretle ayağını yere vurarak çıkardığı şifalı mucizevi su sayesinde tüm dertlerinden kurtulmuştur.
Rabbani bir lütuf olarak gelen şifa öncesinde Eyyub peygamber Allah’ın merhamet sıfatına sığınarak şöyle yakarmıştır:
“Ey Rabbim! Bu dert beni buldu; ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin” (Enbiya21/83.)

8- Şuayb Peygamber
Tahkim ve Tevekkül Duası
Döneminin en yaygın şirk işleme biçimi olan ekonomik soyguna karşı yılmadan cihad eden adalet timsali Şuayib peygamber kendisini ve az sayıda mümini sürmek veya öldürmek için planlar kuran zalim topluma karşı Allah’a sığınmıştır. O ve yandaşı olan müminler tevekkülü zırh edinerek hak yoldan sapmayacaklarını ve sonuna kadar direneceklerini ilan ederek Allah’a şöyle yakarmışlardır:
“Ey Rabbimiz!Bizimle halkımız arasında hak neyse ortaya çıkar. Çünkü hakkı ortaya çıkaranların en hayırlısı sensin.” (A’raf7/89.)

9-10) Musa-Harun Peygamberler
Yeryüzünün en muktedir hükümdarlarından biri olan Firavun’a karşı kararlılıkla mücadele eden ve adalet için kesintisiz bir özgürlük cihadı başlatan Tevhid Dini’nin önderlerinden Musa peygamberin Kur’an’da çok sayıda duası zikredilmektedir.


h) Peygamberimiz Muhammed SAV’in Kahhariye Duaları
Veyl Duası
Veyl; yazıklar olsun kahrolsun gibi anlamlara gelen bir kınama ifadesidir. Hümeze Suresi bir yakarış olarak Allah’a takdim edildiği vakit kahhariye duaları kapsamında değerlendirilebilir. Çünkü içinde kötü niyetle müminleri dillerine dolayarak çekiştirenlere veyl edilmesi/kınanması istenmektedir. Surede Yüce Allah Hümeze-Lümeze güruhuna veyl etmekte bizden de veyl etmemiz istenmektedir.

“Veyl olsun bütün hümeze-lümeze gruplarına. O (gruplar) ki serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar. Zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaşatacak! Hayır aksine o öteki dünyada Hutame’ye/çökerten bir azaba terk edilecektir. Bilir misin nedir o Hutame? Allah tarafından tutuşturulmuş bir ateştir: (günaha batmış olanların tüm hücrelerine işleyen) gönüllerin üstüne kurulmuş üzerlerine salınacak olan bir ateş; uzayıp giden sütunlar arasında.” (Hümeze104/1-9.)

Tebbet Duası
Leheb Suresi’nde geçen Ebu Leheb ve karısının hakimiyetlerinin sona ermesi için yapılan çağrı bir beddua değil kahr duasıdır. Biz de bu duada örnekten hareketle çağdaş Ebu Lehebler’in ellerini kurutmak için sözbirliği ve eylem birliği yapmalı onların sömürü saltanatlarının payandası değil korkulu rüyası olmalıyız.
“Kahrolsun Ebu Leheb’in iki eli ve kahrolsun kendisi zaten kahroldu da. Ne faydası olacak servetinin ve kazancının? Öteki dünyada şiddetle parlayan bir ateşe atılacak. İğrenç söylentilerin taşıyıcısı olan karısı ile birlikte. O ki boynunda bükülmüş iplerden bir halat taşır.” (Leheb Suresi 111/1-5.)


g) Rabbe Şikayet Duası
Peygamberimiz Muhammed SAV’in Kur’an’ı terk edenleri onun hayatla ilgisini kesip koparanları Kıyamet Günü bu dua ile Allah’a bir şikayet olarak takdim edeceği beyan edilmiştir:
“Ey Rabbim!Halkımdan bazıları bu Kur’an’ı gözden çıkarılacak bir şey olarak gördüler.”(Furkan25/30.)