Süveyş Kanalı Akdeniz ile
Akdeniz dünyanın en büyük iç denizidir. Kuzeyinde Avrupa, güneyinde Afrika, doğusunda Asya'nın yer alır. Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizine buradan İstanbul Boğazı ile Karadeniz'e, Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusuna, Süveyş Kanalı ile Kızıldeniz'e, dolayısıyla Hind Okyanusuna bağlanır. Yüzölçümü 2.971.000 kilometrekaredir. Batıdan doğuya uzunluğu 3755 km, kuzeyden güneye genişliği 741 kilometredir. Düzgün bir derinliğe sahip olup, ortalama derinliği 1400 metredir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Kızıldeniz'i birleştiren 163 km uzunluğunda yapay suyolu. Kanalın genişliği 70-125 m arasında değişmektedir. Derinliği 11-12 m'dir. Su kesimi 10,36 m'den fazla olan gemiler kanaldan geçemez. 1951 yılında trafiği kolaylaştırmak amacıyla el-Kantara ile el-Firdan arasında 13,5 km' lik bir yan geçit açılmıştır. 1869’da ulaşıma açılan kanal, havuzlar kullanılmadan, deniz seviyesinde 169 km uzunluğunda bir geçiş sağlar. Kanal, Hint Okyanusu ile Akdeniz ve
Kızıldeniz Afrika ile Asya (Arap Yarımadası) arasında yer alan, Hint Okyanusu'na bağlı bir denizdir. Uzunluğu 2000 km. civarı olup, bazı kaynaklarda 1900 km. veya 2350 km. diye geçmektedir. Kuzeyde Mısır'daki Süveyş Kanalı ile doğal olmayan yoldan Akdeniz'e bağlanmıştır; güneyde ise Arap Yarımadası ucunda Bab el Mendeb Boğazı ile Hint Okyanusu'na bağlanır.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Atlas Okyanusunu
ATLAS OKYANUSU Alm. atlantischer Ozean, Fr. Océan Atlantique, İng. Atlantic Ocean. Dünyanın ikinci büyük denizi. Büyüklük bakımından Büyük Okyanustan sonra gelir. Doğusunda Avrasya ve Afrika, batısında Amerika (kuzey ve güney) bulunur. Bu okyanus, eski dünya ile yeni dünyayı birbirinden ayırır.

Bazıları Kuzey Buz Denizi ile Antarktika Okyanusunu da Atlas Okyanusuna dahil ederler. Umumi kanaat, Kuzey Buz Denizi ile Antarktika Okyanusunun buraya dahil olmadığı
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Avrupa kıyılarına bağlayan en kısa deniz yoludur.

Târihi:
Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük yarımada olan Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib) Güneşin Battığı taraf anlamına gelir. Fenikelilerden Yunanlılara geçen bu ad, Yunanca'da Europa olmuş ve Ege Denizi'ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad verilmiştir.

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.

Antik Mısır zamanlarında M.Ö. 20. asrın başlarında Nil deltasını, Kızıldenize şimdiki Süveyş Kanalı yakınında bağlayacak bir tatlı su kanalı muhtemelen Firavun Birinci Sesostris zamânında kazılmıştır. Daha sonra Firavun İkinci Necho zamânında M.Ö. 600 civârında restore edilmiş ve Pers Fâtihi Birinci Darius tarafından M.Ö. 500de tamamlanmıştır. Daha sonraki Ptoleme ve Roma işgâlleri sırasında kanal defâlarca restore edilmiş ve terk edilmiştir. M.S. 7. asırda Aşağı Mısırın Arap kumandanı
Antik Mısır, Antik Çağ'daki en büyük medeniyetlerdendir. M.Ö. 3050 yılları civarında kuruluşundan önce, güney Mısır ve kuzey Mısır olarak ikiye ayrılmaktaydı. Güney Mısır, Nil nehri boyunca uzanan verimli vadi, Mısır tarihinde Yukarı Mısır olarak, kuzey Mısır, delta ise Aşağı Mısır olarak geçer.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Amr bin As radıyallahü anh, bu kanalı tekrar açarak Nil Vâdisinden Mekkeye nakledilen tahıl için kullanmıştır. Sekizinci asırda,
AMR İBNİ AS Eshab-ı kiramın meşhurlarından. Büyük kumandan. İsmi Amr bin As, künyesi Ebu Abdullah ve Ebu Muhammed’dir. Annesi Nabiga binti Harmele’dir. Peygamber efendimizin doğumundan bir kaç sene sonra Mekke’de doğdu. 664 (H. 43)te Mısır’da vefat etti.

630 (H. 8)da Mekke’nin fethinden altı ay önce Halid bin Velid ile Medine’ye gelerek Müslüman oldu. Hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’in de yer aldığı üç yüz kişilik ordunun başında kumandan olarak Zat-ü
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Halîfe Mansur, kanalı askerî sebeplerden dolayı bloke etmiş ve kanal kullanılmaz duruma gelmiştir.

Yeni bir kanal kazılması maksadıyla teşebbüse geçilmesi için 1000 yıldan fazla zaman geçti. Onsekizinci asrın sonunda, Napolyon, Mısırda bulunduğu sıralarda Akdeniz ile Kızıldenizi birbiriyle irtibatlayan bir kanal yaptırmak istedi. Ama Fransa ilim adamlarından kurulan bir heyet yanılarak Kızıldenizin sularının Akdenizin sularından yüksek seviyede olduğunu iddia edip, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka bir tür kanalın yapılamayacağını söyleyince bu proje terk edildi. Daha başka birçok plân hazırlanılarak kapaksız kanalın mümkün olduğunun isbatı yapıldı, ancak bu uzun zaman aldı.

Süveyş Kanal Şirketinin kurulması: 1830larda Ferdinand de Lesseps Mısırda Fransız diplomatıyken geleceğin Mısır Vâlisi Said Paşa ile tanıştı. 1854te Mısıra tekrar gittiğinde Said Paşadan iki imtiyaz aldı. 30 Ekim 1854 ve 5 Ocak 1856 târihli bu iki anlaşmanın neticesinde alınan kararlara göre, bütün milletlerin geçişine müsaade edilecek olan bir kanal yaptırılacak, ayrıca 99 seneliğine kanalı işletecek bir şirket kurulacaktı. 15 ralık 1858de “The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez”, yâni “Süvyeş Kanal Şirketi” ihdas edildi.



Güzergahın Uzaydan Görünümü



Kanal inşaatı: Süveyş Kanalı inşaatına 25 Nisan 1859 târihinde başlandı. Kazma işinin yapılacağı bölge çöl olduğundan birçok güçlükler çıktı. Kazma işi 11 sene devam etti. Önce 6 metre derinliğinde bir servis kanalı kazıldı. Böylece Mavnalarla lüzumlu malzemenin taşınması kolaylaştı. Kahire yakınlarındaki Bulak bölgesinden başlayıp, batı-doğu itikâmetinde İsmailiyeye kadar süren ve buradan da ikiye ayrılarak, kuzey-güney istikametinde devam ederek, birisi Port Saide, diğeri Süveyşe ulaşan bu yardımcı kanaldan halk da istifâde etti. Böylece Süveyş Kanalı inşaatını ikmâl bakımından destekleyen bir tatlı su kanalı açılmakla kalınmıyor, aynı zamanda Nil ile İsmailiye arasında su yolu irtibâtı temin ediliyordu.

Süveyş Kanalı inşaatında, teknik problemler ortaya çıktı. Üstelik bir arada çalışan İngilizler ve Fransızlar birbirlerinin niyetinden şüpheli olduğundan politik güçlükler zuhur etti. En büyük meseleyse finansman problemiydi. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.00 dolar), 287 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün mânilere rağmen, kanal 17 Kasım 1869da trafiğe açıldı. Açılışta gemilerden müteşekkil bir konvoy düzenlendi. Bu konvoyun başında Fransanın kraliyet yatı Aigle ve bunun güvertesinde de Prenses Ejgénie bulunuyordu. Açılışa Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, hem Ortadoğu hem de Avrupa ülkelerini temsil edecek şekilde birkaç bin kişi dâvet edildi. 1875ten sonra, kanal İngilizlerin ve Fransız özel sektörünün eline geçti.

Modernizasyon: Trafik artışına ayak uydurmak için, kanal firması devamlı olarak kanalı geliştirdi. 1869dan sonra, bu gelişme hızlandı. 1870te kanal, yüzeyde 60 m, derinde de 22 m genişliğe ulaştı. 1956da millîleştirmeden sonra yüzey, genişliği 150 mye vardı. 10 m derinlikteki zemin genişliği ise 60 m oldu. Aynı sene tatlı su kanalının genişliği 7,5 mden 10,7 mye ulaştı. Kanalda yapılan bu tadilatlar 322 milyar dolar tuttu. Ancak kanal boyu seyahati 45 saatten 15 saate indi.

Güzergâh: Kanalda güney istikâmetine ilerleyenler önce Port Saide gelirler. Tuzlu Manzala Gölünün bataklık bölgesini geçip Port Saidin 50 km güneyinde 11 kmlik 1949-1951 senelerinde kazılmış geçiş bölgesine varılır. Bu bölgede iki gemi karşılıklı olarak rahatça geçebilir. Diğer taraflarda karşılıklı geçiş çok zordur. Kanalın hemen hemen yarısına yakın yerinde İsmailiye şehri civârında Timsah Gölü bulunur. Kanal, gölün içinden geçer. Kanal İdâre Heyeti, Timsah Gölünün kıyısında yerleşmiştir. Buradan Kızıldenize gitmek isteyen sırasıyla Büyük Acı Göl, Küçük Acı Göl, çölün doğu ucu ve Tevfik Limanından geçer.

Kanalın ekonomik yönü: Süveyş Kanalının dünyânın ekonomisine mühim tesirleri olmuştur. Kanal bir pencere misâli kıtaları birbirine bağlamış ve karşı karşıya getirmiştir. Avrupadan Doğu Afrikaya, Doğu Asyaya ve Okyanuslara yeni bir güzergâh temin etmiştir. Kanal, önceleri Ümit Burnunu ve Afrika sâhillerini baştan başa dolaşan gemilerin yolunu kısaltmıştır. Meselâ, Londradan Karaçiye gitmek için kanal yolunu tercih eden 9880 km Ümit Burnundan giden 17.400 km yol kat eder. Yolun kısalması demek gemilerin çabuk geri dönebilmesi ve bu da gemilerin performansının üç katına çıkması demektir. Bu sebeple nakliyat ücretleri fazla tutmamış ve eşyâlar daha ucuza nakledilmiş olur.

Yukarıda saydığımız faydaları kanalın trafiğine tesir etmiştir. 1870 ile 1966 seneleri arasında yılda ortalama 500 gemi geçerken 1970lerden îtibâren yılda 20.000e çıkmıştır. Bu artışın başlıca sebebini Ortadoğu petrolleri teşkil eder.

Kanalın Mısır tarafından millîleştirilmesi: 26 Temmuz 1956da Cumhurbaşkanı Nâsırın idâresindeki hükûmet kanalı millîleştirerek şirketi tasfiye etti. Ekim ayında İsrail, İngiltere, Fransa kuvvetleri Mısıra saldırdı. İngiliz ve Fransa birlikleri kanalın iki yanını işgâl ettiler. Ancak ABD ve Rusyanın kuvvetli baskıları neticesinde bu birlikler BM kontrolünde geri çekildiler.

Kanal Şirketi ilk önceleri Nâsırın millîleştirmesini tanımayarak kanalı bildiği gibi idâre etmeye devam etti. Nâsır kuvvet kullanmak istemediğinden bu durum bir müddet sürdü. Ancak Dünyâ Bankasının 13 Temmuz 1958de Mısır hükûmeti ile kanalın idâresi ve mâlî durumu üzerinde imzâladığı antlaşma Kanal Şirketini mâlî yönden yıktığından, kuruluş kendiliğinden ortadan kalktı. Hükümetin, şirketin yurtdışı varlıklarından olan devlet hissesini hibe etmesi ve 28,3 milyon Mısır lirası tazminat ödemesiyle de mesele kapanmış oldu.

Kanalın siyâsî durumu: Kanalın bir kamu kuruluşu olması ona özel bir siyâsî statü kazandırmıştır. 1888de İstanbul Antlaşması ile getirilen bu statü aynı zamanda kanaldan hangi ülkeye âit ve mâhiyeti ne olursa olsun bütün gemilerin faydalanmasına imkân tanımıştır. Antlaşmayı imzâlayan devletlerden olan Avusturya, Macaristan, Fransa, Almanya, Türkiye, İtalya, Hollanda ve Rusyanın günümüz politikaları da anlaşmayla ters düşmediğinden yeni bir karara ihtiyaç duyulmamaktadır.

Mısırın İsrail gemilerine ve İsrail malı taşıyanlara koyduğu geçiş ambargosu 1951de Birleşmiş Milletlerin verdiği emirle sona ermiştir. Arap-İsrail Savaşı sırasında, İsrail birliklerinin 5 Haziran 1967de kanalın doğu kıyısını işgâl etmesi üzerine, Mısır bu târihten başlayarak sekiz sene müddetle kanalı kapadı. 5 Haziran 1975te kanal tekrar ulaşıma açıldı. Mısırın bu müddet içinde bir trilyon lira geçiş parası elde edebileceği düşünülürse de, diğer devletlere âit gemilerin yollarının uzaması dolayısıyle yaptıkları zarar bu miktarın çok üstündedir.


Süveyş Kanalı'nın tarihçesi

Süveyş kıstağında sefere elverişli bir su yolu kurmak için ilk denemeler Eski çağda yapıldı. M.Ö. 2000 yılından sonra Nil Deltası'nı Acı Göl aracılığıyla Kızıldeniz'e bağlamak için planlar yapılmıştır.

Antik Mısır zamanlarında M.Ö. 20. asrın başlarında Nil deltasını, Kızıldeniz’e şimdiki Süveyş Kanalı yakınında bağlayacak bir tatlı su kanalı muhtemelen Firavun Birinci Sesostris zamanında kazılmıştır. Daha sonra Firavun İkinci Necho zamanında M.Ö. 600 civarında restore edilmiş ve Pers Fatihi Birinci Darius tarafından M.Ö. 500’de tamamlanmıştır. Daha sonraki Ptoleme ve Roma işgalleri sırasında kanal defalarca restore edilmiş ve terk edilmiştir. M.S. 7. asırda Aşağı Mısır’ın Arap kumandanı Amr bin Âs radıyallahü anh, bu kanalı tekrar açarak Nil Vadisinden Mekke’ye nakledilen tahıl için kullanmıştır. Sekizinci asırda, Halîfe Mansur, kanalı askerî sebeplerden dolayı bloke etmiş ve kanal kullanılmaz duruma gelmiştir.



Süveyş Kanalından geçen bir askeri gemi


Yeni bir kanal kazılması maksadıyla teşebbüse geçilmesi için 1000 yıldan fazla zaman geçti. Onsekizinci asrın sonunda, Napolyon, Mısır’da bulunduğu sıralarda Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbiriyle irtibatlayan bir kanal yaptırmak istedi. Ama Fransa ilim adamlarından kurulan bir heyet yanılarak Kızıldeniz’in sularının Akdeniz’in sularından yüksek seviyede olduğunu iddia edip, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka bir tür kanalın yapılamayacağını söyleyince bu proje terk edildi. Daha başka birçok plan hazırlanılarak kapaksız kanalın mümkün olduğunun isbatı yapıldı, ancak bu uzun zaman aldı.

Firavun Nekao zamanında M.Ö. 600'e doğru Nil, Timsah Gölü ve Kızıldeniz arasında bir kanal açılmaya başlandı. Ptolemaios II zamanında, M.ö. 3. yüzyılda bitirilen bu kanal daha sonraki yıllarda dönem dönem kullanıldı.

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
776'da tamamıyla bırakıldı. Osmanlılar
776 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
16. ve
16. yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
18. yüzyıllarda Kızıldeniz ile Akdeniz arasında bir kanal açılması üzerinde durdular, fakat bu düşünceler gerçekleşmedi. Kanal düşüncesi
18. yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
19. yüzyılda yeniden ele alındı. Napolyon seferine katılan Lepére, İskenderiye-Süveyş arasında açılacak bir kanal tasarladı. Bu kanalı
19. yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın hizmetindeki
Resim:Muhammad_Ali_Pascha.png| thumb|250px|right|Kavalalı Mehmet Ali Paşa
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Fransız mühendisi Limand de Bellefonds daha düz bir hat haline getirdi ve Fransa'nın iskenderiye konsolosu Lesseps planı onayladı. Saint-Simon'cuların (Talabot, Stephenson, Negrelli von Mpldebbe) kurduğu inceleme kurulu

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1848 devrimiyle ortadan kalktı. Mısır hıdivliğine Lesseps'in dostu olan

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Said Paşa'nın çıkması (
Said Paşa, tam adı Mehmed Said Paşa (1822-1863), Osmanlı Devleti'nin Mısır valisi (1854-1863).Bireysel toprak mülkiyetinin gelişmesini sağlamış ve şeyhü'l-beledlerin nüfuzunu kırmıştır.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.

1854) tasarıyı kesinleştirdi. Said Paşa, kanalın açılmasına izin verdi. 200 milyon frank sermayeli Evrensel Süveyş Deniz Kanalı Şirketi kuruldu ve önce

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
30 Kasım
30 Kasım Gregorian Takvimine göre yılın 334. günüdür. Sonraki sene için 31 (Artık yıllarda 32) gün var.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1854, sonra da

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
5 Ocak
5 Ocak Gregorian takvimine göre yılın 5. günüdür. Sonraki sene için 360 gün var (Artık yıllarda 361).
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1856 fermanlarıyla açılıştan itibaren 99 yıllık imtiyaz aldı.



...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Romalılar ve
Romalılar, MÖ 9 yy'de Italyan yarımadasında bulunan Roma adındaki şehir-devlette başlayan medeniyeti ve o medeniyetin mensuplarını belirler. Dilimizde anlamı aynı zamanda günümüzün Roma şehirinde yaşayan insanları da kapsar.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Araplar tarafından birçok projeler tasarlanmışsa da teknik açıdan karşılaşılan zorluklar ve
Araplar, anadili Arapça olan topluluklara denir. Akdeniz'in güneyinde Afrika'da Büyük Sahra ve Sudan'a, doğusunda Irak'a ve Arabistan Yarımadası'na kadar uzanan bir coğrafyada yaşarlar. Arapça konuşulan ülkeler Arap ülkeleri olarak adlandırılır. Bu ülkelerde, Arapça’nın dışında Kuzey Afrika'da Berberice , Irak'ta Kürtçe ve Türkmence, Güney Arabistan'da ise çeşitli yerel diller konuşulur.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
15. yüzyılda
15. yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Ümit Burnu yolunun bulunması bu projelerin uygulanmasını engellemiştir.
Denize doğru uzanan kayalık bir burun olan Ümit Burnu denizden yaklaşık 245 metre yüksektedir. Afrika'nın en güneydeki noktası olduğu yaygın kanı olmakla birlikte,kıtanın gerçek güney ucu Ümit Burnu'nun 160 km güneydoğusundakii Agulhas Burnu'dur (Cape Agulhas). Ümit Burnu 34 21'26" S, 18°28 25" E Koordinatları üzerindedir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1854 yılında Ferdinand Vicomte de Lesseps tarafından çizilen projeyi uygulamak amacıyla Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez kurulmuştur.

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1861 yılında başlayan çalışmalar

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1869'da tamamlandı ve aynı yıl kanal açıldı. 1869 yılında kanalın yönetimi
1869 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Mısır hükümeti tarafından 99 yıllığına uluslararası bir şirkete devredildi.
Mısır< (Arapça: Mısr/Masr, مصر) adıyla bilinen Mısır Arap Cumhuriyeti (Arapça: Gumhûriyet Masr'al Arabiye, جمهورية مصر العربية) Kuzey Afrika'nın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun büyük bir bölümü Nil Nehri boyunca yerleşmiştir. Mısır, Kuzeydoğu Afrika'da yer alan, Kuzeyden Akdeniz ve doğudan Kızıldeniz'le kuşatılmış ve Sina Yarımadası ile Asya kıtasına
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1875'te
1875 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
İngilizler %44'üne sahip oldu.

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1956 yılında Mısır hükümeti tarafından millileştirildi.
1956
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
İngiltere'nin Mısır'a karşı saldırıya geçmesi sonucunda kanal trafiğe kapatıldı.

M.Ö. 2000 yılından sonra
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, İngiltere Avrupa’nın kuzeybatı kıyısında yer alan Britanya Adalar Topluluğu üzerinde, dört ülkeden müteşekkil bir devlet. Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000 küçük adadan meydana gelmiştir. Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Denizi, kuzeyi, güneybatısı ve kuzeybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Nil deltasını Acı Göl aracılığıyla Kızıldeniz'e bağlamak için planlar yapılmış, Romalılar ve Araplar tarafından birçok projeler tasarlanmışsa da teknik açıdan karşılaşılan zorluklar ve XV. yy'da Ümit Burnu yolunun bulunması bu projelerin uygulanmasını engellemiştir 1854 yılında Ferdinand Vicomte de Lesseps tarafından çizilen projeyi uygulamak amacıyla "Compagnie Universelle du CanalMaritime de Suez" kurulmuştur. 1861 yılında başlayan çalışmalar 1869'da tamamlandı ve aynı yıl kanal açıldı. 1869 yılında kanalın yönetimi Mısır hükümeti tarafından 99 yıllığına uluslararası bir şirkete devredildi. 1875'te İngilizler %44'üne sahip oldu. 1956 yılında Mısır hükümeti tarafından millileştirildi. Bunun üzerine Fransa ve İngiltere Mısır'a karşı saldırıya geçmesi sonucunda kanal trafiğe kapatıldı. Şimdi ise askeri olmayan yük gemileri kanaldan transit geçebilmekte.


Kronoloji

1869 Süveyş Kanalı açıldı: Napolyon Bonaparte’ın 1798 seferinde iki denizi bir kanal açarak birleştirme düşüncesi, hayalin gerçeğe dönüşme sürecine atılan belki de en önemli adımdı. Ancak mühendisler Akdeniz ile Kızıldeniz arasındaki dokuz metrelik su seviye farkının böyle bir kanalın yapımını olanaksız kılacağını ileri sürdüler.
1854 tarihinde ise Fransız mühendis Ferdinand De-lesseps Süveyş Kanalı’nı inşa etmek üzere Mısır Hükümeti’yle bir sözleşme imzaladı. Kanal 1859 yılında kazılmaya başlandı ve inşaat tam 10 yıl sürdü. İnşaatta 2.4 milyon işçi çalıştı ve 125.000 işçi çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdi.
1869 tarihinde resmi açılışı yapılan kanal 1888 yılında dünyanın bütün gemilerine açıldı. Ancak 1948 ile 1975 yılları arasında İsrail gemilerinin geçişine izin verilmedi; 1967 yılındaki Arap- İsrail Savaşı’nın ardından ise 1975 yılına kadar, tam sekiz yıl boyunca bütün geçişlere kapalı tutuldu. 1975 yılında kalıntı ve mayınlardan temizlenerek yeniden açılan kanal, 1980 yılına kadar süren bir çalışmayla genişletildi. Yaklaşık 87 yıl boyunca uluslararası bir kimlik taşımış olan Süveyş Kanalı, 1956 yılı Temmuz ayında bütünüyle Mısır'ın yönetimine geçmişti.

Süveyş Kanal Şirketinin kurulması

1830’larda Ferdinand de Lesseps Mısır’da Fransız diplomatıyken geleceğin Mısır Valisi Said Paşa ile tanıştı. 1854’te Mısır’a tekrar gittiğinde Said Paşa’dan iki imtiyaz aldı. 30 Ekim 1854 ve 5 Ocak 1856 tarihli bu iki anlaşmanın neticesinde alınan kararlara göre, bütün milletlerin geçişine müsaade edilecek olan bir kanal yaptırılacak, ayrıca 99 seneliğine kanalı işletecek bir şirket kurulacaktı. 15 ralık 1858’de “The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez”, yani “Süvyeş Kanal Şirketi” ihdas edildi.


Kanal inşaatı

Süveyş Kanalı inşaatına 25 Nisan 1859 tarihinde başlandı. Kazma işinin yapılacağı bölge çöl olduğundan birçok güçlükler çıktı. Kazma işi 11 sene devam etti. Önce 6 metre derinliğinde bir servis kanalı kazıldı. Böylece Mavnalarla lüzumlu malzemenin taşınması kolaylaştı. Kahire yakınlarındaki Bulak bölgesinden başlayıp, batı-doğu itikametinde İsmailiye’ye kadar süren ve buradan da ikiye ayrılarak, kuzey-güney istikametinde devam ederek, birisi Port Said’e, diğeri Süveyş’e ulaşan bu yardımcı kanaldan halk da istifade etti. Böylece Süveyş Kanalı inşaatını ikmal bakımından destekleyen bir tatlı su kanalı açılmakla kalınmıyor, aynı zamanda Nil ile İsmailiye arasında su yolu irtibatı temin ediliyordu.

Süveyş Kanalı inşaatında, teknik problemler ortaya çıktı. Üstelik bir arada çalışan İngilizler ve Fransızlar birbirlerinin niyetinden şüpheli olduğundan politik güçlükler zuhur etti. En büyük meseleyse finansman problemiydi. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.00 dolar), 287 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün manilere rağmen, kanal 17 Kasım 1869’da trafiğe açıldı. Açılışta gemilerden müteşekkil bir konvoy düzenlendi. Bu konvoyun başında Fransa’nın kraliyet yatı I’Aigle ve bunun güvertesinde de Prenses Ejgénie bulunuyordu. Açılışa Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, hem Ortadoğu hem de Avrupa ülkelerini temsil edecek şekilde birkaç bin kişi davet edildi. 1875’ten sonra, kanal İngilizlerin ve Fransız özel sektörünün eline geçti.


Modernizasyon

Trafik artışına ayak uydurmak için, kanal firması devamlı olarak kanalı geliştirdi. 1869’dan sonra, bu gelişme hızlandı. 1870’te kanal, yüzeyde 60 m, derinde de 22 m genişliğe ulaştı. 1956’da millîleştirmeden sonra yüzey, genişliği 150 m’ye vardı. 10 m derinlikteki zemin genişliği ise 60 m oldu. Aynı sene tatlı su kanalının genişliği 7,5 m’den 10,7 m’ye ulaştı. Kanalda yapılan bu tadilatlar 322 milyar dolar tuttu. Ancak kanal boyu seyahati 45 saatten 15 saate indi.


Güzergah

Kanalda güney istikametine ilerleyenler önce Port Said’e gelirler. Tuzlu Manzala Gölünün bataklık bölgesini geçip Port Said’in 50 km güneyinde 11 km’lik 1949-1951 senelerinde kazılmış geçiş bölgesine varılır. Bu bölgede iki gemi karşılıklı olarak rahatça geçebilir. Diğer taraflarda karşılıklı geçiş çok zordur. Kanalın hemen hemen yarısına yakın yerinde İsmailiye şehri civarında Timsah Gölü bulunur. Kanal, gölün içinden geçer. Kanal İdare Heyeti, Timsah Gölünün kıyısında yerleşmiştir. Buradan Kızıldeniz’e gitmek isteyen sırasıyla Büyük Acı Göl, Küçük Acı Göl, çölün doğu ucu ve Tevfik Limanından geçer.


Kanalın ekonomik yönü



Süveyş Kanalının önemini görebilirsiniz



Süveyş Kanalı’nın dünyanın ekonomisine mühim tesirleri olmuştur. Kanal bir pencere misali kıtaları birbirine bağlamış ve karşı karşıya getirmiştir. Avrupa’dan Doğu Afrika’ya, Doğu Asya’ya ve Okyanuslara yeni bir güzergah temin etmiştir. Kanal, önceleri Ümit Burnu’nu ve Afrika sahillerini baştan başa dolaşan gemilerin yolunu kısaltmıştır. Mesela, Londra’dan Karaçi’ye gitmek için kanal yolunu tercih eden 9880 km Ümit Burnundan giden 17.400 km yol kat eder. Yolun kısalması demek gemilerin çabuk geri dönebilmesi ve bu da gemilerin performansının üç katına çıkması demektir. Bu sebeple nakliyat ücretleri fazla tutmamış ve eşyalar daha ucuza nakledilmiş olur.

Yukarıda saydığımız faydaları kanalın trafiğine tesir etmiştir. 1870 ile 1966 seneleri arasında yılda ortalama 500 gemi geçerken 1970’lerden îtibaren yılda 20.000’e çıkmıştır. Bu artışın başlıca sebebini Ortadoğu petrolleri teşkil eder.

Kanalın Mısır tarafından millîleştirilmesi: 26 Temmuz 1956’da Cumhurbaşkanı Nasır’ın idaresindeki hükûmet kanalı millîleştirerek şirketi tasfiye etti. Ekim ayında İsrail, İngiltere, Fransa kuvvetleri Mısır’a saldırdı. İngiliz ve Fransa birlikleri kanalın iki yanını işgal ettiler. Ancak ABD ve Rusya’nın kuvvetli baskıları neticesinde bu birlikler BM kontrolünde geri çekildiler.

Kanal Şirketi ilk önceleri Nasır’ın millîleştirmesini tanımayarak kanalı bildiği gibi idare etmeye devam etti. Nasır kuvvet kullanmak istemediğinden bu durum bir müddet sürdü. Ancak Dünya Bankasının 13 Temmuz 1958’de Mısır hükûmeti ile kanalın idaresi ve malî durumu üzerinde imzaladığı antlaşma Kanal Şirketini malî yönden yıktığından, kuruluş kendiliğinden ortadan kalktı. Hükümetin, şirketin yurtdışı varlıklarından olan devlet hissesini hibe etmesi ve 28,3 milyon Mısır lirası tazminat ödemesiyle de mesele kapanmış oldu.

Kanalın siyasî durumu

Kanalın bir kamu kuruluşu olması ona özel bir siyasî statü kazandırmıştır. 1888’de İstanbul Antlaşması ile getirilen bu statü aynı zamanda kanaldan hangi ülkeye ait ve mahiyeti ne olursa olsun bütün gemilerin faydalanmasına imkan tanımıştır. Antlaşmayı imzalayan devletlerden olan Avusturya, Macaristan, Fransa, Almanya, Türkiye, İtalya, Hollanda ve Rusya’nın günümüz politikaları da anlaşmayla ters düşmediğinden yeni bir karara ihtiyaç duyulmamaktadır.

Mısır’ın İsrail gemilerine ve İsrail malı taşıyanlara koyduğu geçiş ambargosu 1951’de Birleşmiş Milletlerin verdiği emirle sona ermiştir. Arap-İsrail Savaşı sırasında, İsrail birliklerinin 5 Haziran 1967’de kanalın doğu kıyısını işgal etmesi üzerine, Mısır bu tarihten başlayarak sekiz sene müddetle kanalı kapadı. 5 Haziran 1975’te kanal tekrar ulaşıma açıldı. Mısır’ın bu müddet içinde bir trilyon lira geçiş parası elde edebileceği düşünülürse de, diğer devletlere ait gemilerin yollarının uzaması dolayısıyle yaptıkları zarar bu miktarın çok üstündedir.