Soru: İlmihal ne demektir? Hangi ilmihal kitabını tavsiye edersiniz?
Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim.
Temel dini bilgiileri içeren el kitaplarının genel adı olan ilmihâl; sözlükte: Davranışlar bilgisi" anlamına gelir. terim olarak "İnanç, ibadet, muâmelât (günlük yaşayış), ahlâk konuları. Yer yer büyük peygamberler, ayrıca Resûl-i Ekrem'in hayatına dair özlü bilgileri içeren el kitabı" diye tanımlanabilir. Temel dinî bilgileri ihtiva eden kitaplar için daha yaygın bir kullanıma sahiptir. İlmihallerde muâmelata dair bilgiler, hitap edilen insanların yaşadığı zaman ve coğrafyaya ygöre değişiklikler göstermekle birlikte bu eserler daha çok herkesin bilmesi gereken hususları içerir.
Her Müslümanın dinî görevlerini yerine getirecek, helâl ile haramı, hak ile bâtılı birbirinden ayıracak kadar bilgi sahibi olması farzdır. Yüce Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'de ilk emri "oku" olmuştur. "Yaratan Rabbinin adı ile oku." (Alâk suresi: 1) âyeti okumanın, öğrenmenin önemine işaret etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v) de şöyle buyurmuştur: "İlim öğrenmek her müslüman erkek ve kadına farzdır." (İbn-i Mace, Mukaddime: 17) İlim öğrenmenin her Müslümana farz olduğunu bildiren hadis-i şerifte geçen "ilim" kelimesi "ilm-i hâl" olarak yorumlanmış ve bunun kapsamına iman, namaz, oruç, hlelâl ve haram gibi temel bilgilerin girdiği belirtilmiştir.
Bu sebeple Müslümanların her konuda bilgi sahibi olmaları bir görevdi. Din konusunda bilgi ise, İlmihal (herkemin durumuna göre gerekli olan bilgiler) adını alarak en önemli yeri tutar. Her Müslümanın bağlı bulunduğu İslâm dini konusunda yeterli bilgi sahibi olması bir borçtur. Edindiği bilgilerle de üzerine düşen dinî görevleri yerine getirmiş olacaktır. Aslında bütün insanlığın manevi ruhu yerinde olan dinden, din bilgisinden hiç kimse uzak kalmaz. Öteden beri ister ilkel olsun, ister medenî toplumlar, hiçbiri bir dine bağlı kalmaktan dışarı çıkamamıştır.
Şu inkârı mümkün olmayan bir gerçektir ki: Din olmadık ne ferdin saadet ve mutluluğu ve ne de toplumun, sosyal hayatın devam ve bekası mümkün değildir. Toplumun bütün fertlerini mutluluk ve saadet içinde yaşatacak; çöküntü-dağılım parçalanmalardan kurtaracak yeghane amil: DİN'dir.
İnsanların gerçek mutlulukları ve saadteleri ilahî bir din yolu ile ortaya çıkar. Sağduyulu kimselerin ruhları ve vicdanları, böyle birdin ile huzursuzluktan kurtulur, yatışır. İnsanlığın yaratılışındaki yüksek amaç, ancak böyle ilahi bir dine sarılmakla gerçekleşir.
Ne mutlu Kur'ânla yaşayanlara
Kur'ân, bir bütün olarak Rabbimizden bize sunulmuş bir "kutlu ip"tir. O'na sarılan şaşırmaz, yolda kalmaz, perişan olmaz. Onu yaşayan saadet bulur. İnsanlığa Rabbin lütfudur o. Kur'ân, kitapların anasıdır. Bütün öğütlerin özüdür. İlimlerin kılavuzudur. Takva ehlinin gönül ışığıdır. Ne mutlu dünyalarını, Kur'ân-ı Kerim'in inşa ettiği kutlu insanlara... Ya Rabbi, cümlemizi onlardan eyle... Amin. Ya Rabbe'l-Alemin, ya erhamerrahimin...
İslâm Dini'nin hükümleri ve temel prensiplerinin asıl gayesi, insanın dünyada ve ahirette mutlu olmasını sağlamaktır. Dinimiz; bize bu mutluluğun aydınlık yolunu göstermiş, görev ve sorumluluklarımızı bildirmiştir. Bu mutluluğa ulaşabilmemiz, yükümlü olduğumuz görevleri yerine getirmemize bağlıdır. Bu ise, doğru ve yeterli bir dini bilgiye sahip olmakla mümkündür. "Bilmemek" dinimizde geçerli bir mazeret değildir. Böyle bir mazeret ileri sürmekle insan sorumluluktan kurtulamaz. Çünkü ilk emri "oku" olan dinimiz, ilim öğrenmeyi her müslümana farz kılmıştır. Bu sebeple müslümanın başta gelen görevlerinden birisi, din ve dünya işlerinde gerekli olan bilgileri doğru olarak öğrenmesidir.
Mehmet Talü
Araştırmacı yazar