Şunu hepimiz bilmeliyiz ki, asıl ve en güzel olan niyet ve amelin birlikte olmasıdır. Çünkü niyet ruh, amelde beden gibidir. Niyetsiz amel ruhsuz beden gibi değersizdir. Buna dikkat çekmek için Allahu Zülcelal kurban konusunda şöyle buyurmuştur;

'Onların ne etleri ne kanları hiçbir zaman Allah'a (yükselip) erişmez. Fakat O'na sizden yalnız takva ulaşır.' (Hacc;37)
Burada et ve kan amel, takva ise niyettir. Onun için Hz. Peygamber (a.s.v) da;
'Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.' Buyurmuştur.
Bazı alimlere göre niyet kalbte gizli olduğu için ona riya karışmaz. Amel ise açık olduğundan dolayı riyaya da açıktır. En üstün amel riyadan en uzak olan amel olduğu için, niyet amelden hayırlı ve üstündür.


Bazı alimlere göre insan her zaman amel işlemek imkanına sahip değildir. Fakat her zaman ameli niyet ve düşünüp isteme imkanına sahiptir. İnsan bu sebeble, niyet sayesinde devamlı amel etme halini yakalayabilir. Devamlı olarak ibadet etme halinde olmak, ara sıra ibadet etmekten üstün olduğu için, niyet amelden üstündür. Mesela insan yolda giderken namaz kılamaz fakat namaz kılmayı düşünebilir ve niyet edebilir. Onun için insan Allahu Zülcelal'in razı olacağı her amele daima niyetli olması lazımdır.
Mümin olan kimse, bir hayrı yapmak için gayret gösterdiği halde, o hayrın bazı şartlarını yerine getiremediği için, o hayır noksan olabilir. Ama niyette noksanlık olmaz. Onun için müminin niyeti amelinden hayırlıdır.
Bazı alimlere göre ise niyet kalbi doğrudan doğruya etkiler. Onun için, kalb iyi niyetlerle ıslah olur. Amel ise niyeti kuvvetlendirir. Bu böyle olduğu içindir ki, niyetle irtibatı olmayan amel geçersizdir. Çünkü bu durumda amel kalbi hiç etkilemez ve onun ıslah olmasına katkı yapmaz. Gaye ve maksad kalbin ıslahı olduğuna göre, bunu doğrudan gerçekleştiren niyet amelden üstündür.

Tecrübeler ile sabittir ki, dış azalarla yapılan bütün iyi ameller, kalbi etkiler ve onları niyet ile diğer güzel halleri kuvvetlendirirler.
Her insan önüne gelen Allahu Zülcelal'in razı olabileceği iyi bir amelle karşılaştığında hemen niyetini kontrol etmeli ve Allah için olmasına çalışmalıdır. İnsan bütün amellere bu şekilde başladığı zaman, o insan kolay kolay hata da işlemez ve daima hayır amellere niyetli olur. Ve böyle İhlas meydana gelir.