4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Ecel Taşı

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Ecel Taşı

    Ecel Taşı

    Bir Cuma günüydü. Hava güneşli ve berraktı. Duyguları rahatlatıcı maneviyatı teşvik edici serin bir esinti vardı.

    Fazıl amca Cuma namazının hazırlığındaydı. Aynanın karşısına geçti. İki eliyle külahını yakışacak şekilde düzeltti. Temiz ve yeni elbiselerine tekrar baktı. Acele etmedi; ama evden erken çıktı. Yüz metre ilerisinde duran köy camisine baktı. Aralarında boş bir alan vardı.
    Yürüdü. Oynayan çocuklara gülümsedi. Dikkatini cami tarafına vermişti.
    “Dede! Nereye gidiyorsun?”
    Küçük torunu sormuştu. Arkasından koşup yetişti. Torunu dedesinin avucunu tuttu.
    “Camiye gidiyorum yavrum.”
    Torununa ilgisini gösterdi. Onu sabırla dinlerdi.
    “Ben de geleyim mi?”
    “Babanla beraber gel istersen. Ben camiye bakacağım oraları temizleyeceğim. O yüzden şimdi gidiyorum.”
    “Yok ben de geleceğim.”
    Çocuğu kıramazdı. Torununun elini avucunda sıkı tuttu. Camiye vardı. Fazıl Amca köyün ileri geleni sayılırdı. Okumuştu. Fahri imamdı. Cuma namazının hazırlıkları için erken gelmişti.
    Zihni hutbede okuyacağı metinleri bulmaya çalışıyordu. Köyde soğuk bir hava vardı. İki aşiretten aileler bulunuyordu. Bu köy küçük bir köy sayılmazdı. Birkaç gün önce Fazıl Amcanın da bağlı bulunduğu aşiretten bir genç diğer aşiretten bir genci fena halde tartaklamıştı. Olaya müdahale edilmiş vuran genç kınanmış ve Fazıl Amca bizzat kendisi gidip özür dilemişti. Sıcak köze mi sıcak demire mi su dökülmüş bu gün belli olacaktı.
    Fazıl Amcanın korktuğu olmadı. Diğer aşiretteki söz sahibi insanlar namaza geldi. Hutbede olaya değinmeden genel bir kardeşlik komşuluk hakları üzerine kısa bir konuşma yaptı. Namazı kıldırdı. Köy adına sevinmişti. Huzur ve dayanışma içinde yaşamak hepsinin isteğiydi. Eğer köyde aşiretler arasında kavga çıksa bu diğer köylere de sıçrardı. Çevrede büyük bir kaos yaşanabilirdi.
    Cemaatten kalanların yanına gitti.
    “Allah kabul etsin cumanız mübarek olsun.”
    “Allah razı olsun. Sizin de hocam.”
    “Oğlunuzun düğünü ne zaman?”
    “Yakında belirleyeceğiz inşaallah.”
    “İnşaallah. Güzel bir düğün olmasını umut ediyorum.”
    Fazıl Amca diğer aşiretteki bir büyüğe sormuştu. Birleştirici bir konu olduğu için ele almıştı. “Beraberiz sizin sevinçlerinize ortağız” mesajını vermişti.
    “Buyurun Hocam! Siz önde çıkalım” dediler.
    Fazıl Amca mütevazılığıyla çıktı. İhtiyarlamıştı. Kemikleri iri iri göze çarpıyordu. Tecrübeliydi güngörmüştü. Kendi aşiretinde sözü dinlenen biriydi. Köyde ise itimat edilen onun sözüydü. Köylüler Onu hem sever hem saygı gösterirlerdi.
    Camiden henüz çıkmıştı ki kızgın bir ortamla karşılaştı. Çözemedi. Şu ana kadar her şey iyiydi. Bu mübarek günde de kavga çıkar mıydı?
    “Bırak elindeki o taşı ne yapıyorsun sen?”
    “Şerefimiz vardı. Konuştuk barıştık.”
    “Bu Cuma gününde olay çıkarman aşiretimizin değerini düşürür.”
    Boş alanda elindeki taşı sımsıkı tutmuş kinle kavga çıkarmaya çalışan genci teskin etmeye çalışıyorlardı. O ise ısrarla söyleniyordu:
    “İntikamımı alacağım”
    Geçenlerde dayak yiyen gençten başkası değildi. Belli ki namaza gelmemişti. Özenle bir taş seçmiş ve gelip namazın bitmesini beklemişti.
    Genç yalnız değildi. Fırsatı kollayanlar da kızıştırmadaydılar. İki aşiretin gençleri bakıştılar.
    Aniden ortam karıştı gençler birbirine girdi. Büyükler araya girmek için uğraştı. Fazıl Amca ise hayrette kalmıştı. Etrafına bakmadan evinin yolunu tuttu. Açık bir mesajdı. Benimle olanlar kavgayı bırakıp gitmeli diyordu.
    Beklememişti. Ansızın sağ köprücük kemiğine gelen taş canını çok acıttı. Döndü kaşlarını kavis çizerek kaldırdı. Acı yüzündeydi. Karşısında bir deve gibi dişlerini gösteren kızgın gence baktı. Gözündeki kini okudu.
    “Ahh” dedi sol eliyle köprücük kemiğini yokladı. Kanamıştı. Birazdan olacaklar fırtınanın kasırgaya dönüşmesiydi.
    Fazıl Amca hışımla kendisine atılan taşa uzandı. Garip ve tuhaf bir şey oldu. Taşı aldı. Gence yine baktı. Adeta hedefte durmuş “Bana at beni vur” diyordu.
    “Hasbunallah ve ni’mel vekil” dedi.
    Kalabalığın şaşkın ve kızgın bakışları arasında evine girdi. Taşı yanına almıştı.
    Odaya kapandı. Ağladı. Hiç kimseye kapıyı açmadı.
    Olay çıkmadı. Bu garip davranışı köylüleri fena hırpalamıştı. Diğer aşiretin ileri gelenleri kapıdaydı.
    “Hocam! Kapıyı açsan konuşsak… Çok üzgünüz. Rica ediyoruz özrümüzü kabul buyur.”
    “Benim size küstüğüm yok” dedi Fazıl Amca.
    Kapıyı açtı. Misafirlerine yer gösterdi. Garip davranışını sordular söylemedi.
    “Bende kalsın” dedi.
    Çaylar içildi. Sohbetler yapıldı. Herkes memnun ayrıldı. Derin derin düşünen Fazıl Amcaydı. Gencin o titrek duruşu ve ölü bakışlarını unutamadı. Allah’a şükürdardı.
    Akşam vakti geldi. Diğer aşiretten iki kişi endişeli ve aceleyle geldiler. Torununu kucağından indirip onları karşıladı.
    “Hocam bizimkiler sizi çağırıyorlar.”
    “Hayırdır niyeymiş?”
    “Hocam şey…” dedi biri duraksadı. Kararsız bakışlarla baktı.
    “Şu size taş atan genç. Kavgadan bu yana durmadan titriyor. Şimdi yatakta sayıklıyor. Sanki sekerattadır; ama can vermiyor.”
    Fazıl Amca kalktı. Pencereye bıraktığı taşı aldı. Beraber çıktılar.
    Gencin yanı başındaydı. Terlemesine sayıklamasına bakıyordu.
    “Hepiniz dışarı çıkın” dedi.
    Hiç kimse itiraz etmedi.
    Aradan beş dakika geçmeden kapıyı açtı.
    “Girebilirsiniz Allah rahmet eylesin. Canını verdi” dedi.
    Evdekiler şaşkındı. Kadınlar feryattaydı. Erkekler hem üzgün hem şaşkındılar. İyi mi olmuştu kötü mü olmuştu anlayamadılar.
    Genç yıkanıp defnedildi. Aradan bir hafta geçti. Fazıl Amcayı yine sordular. Dövüşten kaçışı taşı yanında eve götürmesi tuhaftı.
    “O kadar ısrar ediyorsunuz anlatayım” dedi. Köyün ileri gelenlerine baktı. Hepsini süzdü. “O rahmetli genç taşı atınca canım acıdı. Öfkeyle taşa uzandım ancak ben elimi taşa götürmeden adeta taş uçup elime geldi. Buna çok şaştım. Rahmetlinin hâlâ yerinde durması aklıma gelen düşünceyi pekiştirdi. Düşündüm ki onun ölümü bu taşla olacak. O an hatamı anladım. Ani bir öfkeyle katil olabilirdim. Taşı aldım ve eve gelip ağladım. Allah’tan af diledim. Beni katil etmediği için şükür ettim. Bir şeylerin olacağını bekliyordum. Akşam haberi aldım. O taşı da yanıma aldım. Rahmetlinin odasında yalnız kaldığımda Yasin suresini okuyarak elimdeki taşı alnına koydum. Sonra da rahat bir şekilde nefes aldı ve canını verdi. O aslında nerde bulmuşsa ecel taşını getirmişti. Allah taksiratını affetsin…”
    Bilal Yararlı

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: Ecel Taşı

    çok hüzünlü bir hikaye Allah Cc razı olsun
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.020, Level: 55
    Points: 7.020, Level: 55
    Level completed: 35%,
    Points required for next Level: 130
    Level completed: 35%, Points required for next Level: 130
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    nazgülüm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    892
    Points
    7.020
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: Ecel Taşı

    Cok etkileyici bir paylaşımdı emeğinize sağlık.Allah razı olsun.

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.480, Level: 47
    Points: 5.480, Level: 47
    Level completed: 65%,
    Points required for next Level: 70
    Level completed: 65%, Points required for next Level: 70
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    kader_18 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Yer
    hatay
    Mesajlar
    317
    Points
    5.480
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: Ecel Taşı

    çook güzel bir hikaye.okurken çok DUYGULANDIM.ALLAH razı olsun.

Benzer Konular

  1. Ecel
    By ArzuNur in forum Kaza ve Kadere iman
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 19.06.09, 21:27
  2. Mezar Taşı
    By BaRLa in forum komik olaylar,ve fıkralar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 03.06.09, 06:57
  3. Ecel
    By Konyevi Nisa in forum Kur'an Fihristi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.05.09, 12:29
  4. Ecel
    By SiLa in forum E- Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.11.08, 21:38
  5. Ecel
    By SiLa in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.11.08, 07:30

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •