***
DIŞARDA
Points: 42.870, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 4,9%
Achievements


Marifetullah
Marifet, Allahu Zülcelal'i tanımak, başka bir deyişle, Kalbinde Allahu Zülcelal'den başka hiçbir şey bulundurmamaktır. Çünkü Allahu Zülcelal Ayet-i kerime de şöyle buyurmuştur;
'...De ki, Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olmak üzere getirdiği ve sizinde parça-parça kağıtlar haline koyup, fakat çoğunu gizlediğiniz o kitabı kim indirdi.'(En'am;91)
Allahu Zülcelal Başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur;
'Ey müminler! Allah ve Peygamber, sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah'ın kişi ile onun kalbi arasına girdiği ve sonunda O'nun katında toplanacağınızı bilin.'(Enfal;24)
Allahu Zülcelal ayet-i kerimelerde buyurduğu gibi, bizlere kendisini tanımamızı ve bilmemizi emretmiştir. Hz. Abbas (r.a)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (a.s.v) şöyle buyurmuştur;
'Kim, Rabbimin Allah olmasına, dinimin islam olmasına ve peygamberimin Muhammed (a.s.v) olmasına razıyım derse, Allah'ın rızası ona hak olur.'(Tirmizi)
Allahu Zülcelal'in rızası, insanın kalbinde iman lezzetinin meydana gelmesine sebeb olur. Bu lezzet de Allahu Zülcelal'i tanımaya sebeb olur. Allahu Zülcelal'i tanımak bir nur'dur. Allahu Zülcelal bu nuru sevdiği kullarının kalbine koyar. Bu nur'dan daha azim hiçbir şey yoktur.
Marifet ehli Allah ile beraberdir. Onlar Allah'ı anarak yaşar, Allah'ı anarak ölür ve Allah'ı anarak Allah'a ulaşır. Şüphesiz insanlar arasına karışmak, bu gibileri zikir ve fikirden alıkor. Bu gibiler hakkında uzlet daha evladır. Bunun için Hz. Peygamber (a.s.v) ilk zamanlarında insanlardan ayrılır. Ve hira mağarasıda gider ve orada uzlete çekilirdi. Bu saye de peygamberlik nuru kendisinde kuvvetlendi de, insanlar arasına katılmak onu Allah'tan men etmedi. O, bedeni ile insanlar arasında iken, kalbi ile Allah'a yönelmişti. Hatta insanlar onun en çok sevdiği kimsenin Hz. Ebu Bekir (r.a) olduğunu sanmışlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.v) yalnız Allah'a bağlandığını ve kalbinde Asıl O'nun sevgisi bulunduğunu bildirmek üzere;
'Eğer bir dost ve sevgili edinseydim, Ebu Bekri dost edinirdim, fakat sizin arkadaşınız Allah'ın halili ve dostudur.'
Peki Marifetin hakikatı nedir?
Marifetin hakikati; Kalbin Allahu Zülcelal ile ihya olmasıdır. Nasıl bir kişinin nefsi ölürse, dünyadan uzak olur diyorsak, bununla beraber kişinin kalbi de ölünce Rabbinden uzak olmuş olur. İnsan Rabbinden uzak kalmamak için, kalbin Allahu Zülcelal'i tanıması ve O'nunla ihya olması lazımdır. Çünkü Allahu Zülcelal ayet-i kerime de şöyle buyurmuştur;
'Hiç ölü iken diriltip, ona insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklara dalmış ve bir türlü çıkamayan kimse ile bir olur mu?'(En'am;122)
Kim Allahu Zülcelal'i tanırsa, O'ndan başkasını kendisine dost olarak seçmez. Demekki biz Allahu Zülcelal'i hakkıyla tanımadığımız için kendimize başka başka dostlar seçiyoruz. Çünkü bazı Evliyalar şöyle buyurmuşlardır;
'Allahu Teala'dan başka herşeyden tamamıyla alakasını kesip, sadece Allahu Zülcelal ile beraber olmaya sabredebilen bir kalp sahibi dünyadan, mahlukattan, nefsinin arzu ve isteklerinden tamamen uzaklaşır. Rabbinden başka hiçbir şeyle meşgul olmaz ve O'ndan başkasına güvenmez.'
Anlatıldığına göre, Üveysi Karani (r.a) otururken Herm bin Hayyan (rh.a) yanına geldi. Üveysi karani yanına gelmesinin hikmetini kendisinden sorduğunda, Herm bin Hayyan; 'Seninle dostluk bağları kurmak için geldim.' der. Bunun üzerine Üveysi Karani;
'Allah'ı bilen hiçbir kimsenin, başkası ile dostluk ettiğini görmedim.' diye cevap verir.
Rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (a.s.v) şöyle buyurmuştur;
'Allahu Teala kullarını karanlıkta yaratmış ve onların üzerine kendi nurlarından bir nur atmıştır. O nur kime isabet ederse, o kişi hidayet bulur. Kime de isabet etmezse o kişi delalette kalır.'(Tirmizi)
Buna işaret olarak Allahu Zülcelal ayet-i kerime de şöyle buyurmuştur;
'Allah, göklerin ve yerin nurudur... Allah, dilediğini kendi nuruna yöneltir.' (Nur;35)
Mecnun Misali
Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama. Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil
Mevlâ’dır Hep…