Süleyman aleyhisselâm“Yâ Rabbî
halinden razı olan fakîrlerin sâlih olanlarını çok seviyorsun. Âhırette bunlara ne mükâfat vereceksin
merak ediyorum” diye ALLAHü teâlâya niyâzda bulundu. ALLAHü teâlâ
“Yâ Süleyman! Onların bazılarını Cennette Peygamberlerle arkadaş edeceğim. Her fakîr bir peygamberle aynı tahtta oturacaktır. Onunla beraber yiyip içecektir” buyurdu.
Bunun üzerine Süleyman aleyhisselâm “Yâ RabbîCennette benim arkadaşım olacak fakîri bana bildir!” diye tekrar niyâzda bulundu. Bunun üzerine
ALLAHü teâlâ
“Yâ Süleyman! Eğer Cennet arkadaşını öğrenmek istersen
ikindi vakti şehrin kuzey tarafına çık
orada rastlıyacağın kimse senin Cennetteki arkadaşın olacak kimsedir” buyurdu.
Süleyman aleyhisselâmikindi vakti o tarafa gitti. Orada ihtiyar bir fakîr gördü. Sırtında odun yükü
üzerinde de eski bir elbise vardı. Dinlenmek maksadıyla biraz oturdu. Süleyman aleyhisselâm ihtiyarın yanına varıp selâm verdi. İhtiyar
“Ve aleykümselâm yâ NebiyyALLAH” diye selâmını aldı.
Sonra Hz Süleyman sordu: “Ey ihtiyarsırtındaki bu odun nedir?”
“Ben fakîr bir kimseyim. Her gün dağa gider
sırtımla odun getirip satar
onunla çocuklarımın nafakasını temin ederim”
“Ey ihtiyar
bu şekilde çalışmakla çok yoruluyorsun. Gel bundan sonra odun satmaktan vazgeç. Benim yanıma gel
sarayımda benimle beraber yiyip içersin. Seninle aynı tahtta oturalım
sen de benimle beraber sultan ol! Bu ihtiyar yaşında zahmet ve sıkıntıdan kurtul!”
“Yâ Süleyman! Bu geçici dünyada
ben
saltanata tâlip olmak istemem! Ben hâlimden memnunum. ALLAHü teâlâ sana saltanat vermiş
bana da fakîrlik ihsân buyurmuş. Sultanlığın sana mübârek olsun
bana fakîrlik yeter. Saltanat herkesin yapabileceği bir iş değildir”
“Mademki
saltanatımı paylaşmak istemiyorsun
sana maaş bağlıyayım. Bu yaştan sonra
sen ve çoluk-çocuğun rahat etsin!”
“Yâ Süleyman
benim fakîrlikten dolayı bir şikâyetim yoktur. Ben hâlimden memnunum
bunun şükrünü yapmaya çalışıyorum. Sen sultanlığına devam et
ben de fakîrliğime devam edeyim. Ben bu hâlimle daha rahatım
huzûrluyum. Beni dünya işlerine karıştırıp da huzûrumdan etme!”
İhtiyarın bu cevabı üzerine Hz Süleyman buyurdu ki: “Ey Azîzburada teklîfimi kabûl etmedin
fakat âhırette Cennette arkadaşım olacaksın
benimle beraber bulunacaksın! Bunu bana ALLAHü teâlâ haber verdi”.
Mehmet Oruç