Kronik yorgunluk sendromu nedeni ve başlangıç tarihi tam olarak bilinmeyen ancak çok da uzun süreli olmayan bir yorgunluğun en az 6 ay veya daha uzun bir süre devam etmesiyle ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanır.


Bu belirtilere dikkat!

Aşağıdaki semptomlardan 4 veya daha fazlasının bulunması ve bunların ardışık 6 ay veya daha uzun süre boyunca devam etmesi ve yorgunluktan daha önce başlamaması gerekir.
1. Kısa süreli bellekte veya konsantrasyonda önemli bozulma
2. Boğaz ağrısı
3. Lenf bezlerinde hassasiyet
4. Kas ağrısı
5. Çeşitli eklemlerde kızarıklık veya şişlik olmaksızın ağrı olması
6. Yeni oluşan, şekil değiştiren veya ciddileşen baş ağrısı
7. Sabah uyanınca kendine gelememe (uykulu olma halinin devam etmesi)
8. Yapılan bir iş sonrası 24 saatten fazla sürede geçen kırıklık
Bu esas semptomların yanı sıra karın ağrısı, alkol intoleransı, şişkinlik, göğüs ağrısı, kronik öksürük, diyare, sersemlik, ağız ve göz kuruluğu, kulak ağrısı, çarpıntı, çene ağrısı, sabah katılığı, bulantı, gece terlemesi, psikolojik problemler (depresyon, sinirlilik, anksiyete, panik atak), nefes darlığı, deri duyarlılığı, karıncalanma hissi ve kilo kaybı gibi semptomların varlığı da ifade edilir.
Kronik Yorgunlukla Baş Etmek

Öncelikle stres kontrol edilmelidir. Herkesin bir stres eşiği vardır ve bu eşiği aşmamak gerekir. Düzenli hayat tarzı, hafif fiziksel egzersizler, sağlıklı beslenmek ve ideal kiloyu korumak kronik yorgunluk sendromu ve benzeri rahatsızlıklardan korunmak için uygulanması gereken temel kurallardır.
Ayrıca uyku ritmine dikkat etmek gereklidir. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırmak, hoşa giden konuları düşünmek veya hoşlandığınız bir filmi seyretmek, düzenli bir uykuyu sağlayabilir. Alkol ve sigarayı azaltmak da yorgunluktan kurtulmada en önemli etkenlerden birisidir.
Mümkünse iş yoğunluğunu azaltmak, sorumlulukları paylaşmak veya kısa süreli iş ortamından uzaklaşmak faydalı olabilir. Hatta iş yerinde küçük fiziksel değişikliklerin bile faydası olabilir. Yoga ve meditasyonun da yararlı olduğu ifade ediliyor. Ayrıca mutlaka doktor kontrolünde olmak kaydıyla belirli süre için vitamin ve mineral takviyesi önerilmektedir."
Doğru Beslenmek

Edindiğimiz en önemli alışkanlığımızdır. Yaşam gücümüzün büyük bir miktarını yediğimiz gıdalarla alırız. Doğru beslenmek sağlıklı bir yaşam için en önemli faktörlerdendir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı geliştirerek bunu bir yaşam felsefesi haline getiren her insan sağlığında başardığı büyük değişimin heyecanı ile sigaradan kurtulmayı başarır. Sigaradan sağlıklı beslenmeyle kurtulmak kolaydır. Kendisi için gerekli ve faydalı gıdaları almaya başlayan beden bir süre sonra kendiliğinden gelişen bir refleksle kendisine zararlı olan tüm gıdalardan uzaklaşmayı başaracak seviyeye gelecektir.
Doğru beslenme ihtiyacı bilerek beslenmedir

Sağlıklı beslenmek ihtiyaçlarımızı bilerek beslenmektir. Benzinle çalışan bir otomobile mazot koyduğumuzda nasıl motoru çalışmayacaksa insan bedeni de bir süre sonra dışarıdan aldığı gıdaların yaptığı yanlış etkilerle çalışmamaya başlayacaktır. Veya çalışsa bile kanında yükselen kolesterol damarlarını tıkayacak dolaşımını bozacaktır. Barsaklarında biriken gaz bir süre sonra barsak hareketlerinin iyice düzensizleşmesine neden olacak, karaciğerinde yağlanma, midesinde ülser, diyabet ve diğer birçok hastalık ortaya çıkmaya başlayacaktır.
İnsanın beslenirken gerçek ihtiyacı nedir?

Doğru beslenme alışkanlığı hangi şekilde yapıldığında anlamlı sonuçlar ortaya çıkarır? Bu sorulara vereceğimiz doğru cevaplar sağlığımız için seçeceğimiz yolu belirlemede bizlere büyük avantajlar sağlayacaktır. Kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda hangi mevsim meyvelerini hangi zamanda tüketmeliyiz ve yazın sıcaklarda kışın soğuklarda beslenirsek beden dengemizi nasıl muhafaza edebiliriz?
İnsanın beslenirken gerçek ihtiyacı; bedeninin, ruhunun ve zihninin ihtiyaçlarının topyekun karşılanmasıdır. İnsan her şeyi ile bir bütünse bu bütünlüğe saygı duyup o istikamette ihtiyaçlarının hepsi gözetilmelidir. Toplumlardaki ihtiyaçlar hiyerarşisi dengeli olarak düzenlenip yasalarla emniyet altına alınmaları durumunda son derece sağlıklı ilişkilerle birlikte insanların alışkanlıklarında düzenleme getirdiği tespit edilmiştir.
Hastalığın Kazandırdığı Anlam

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Her şeyin anlamı ve hayatın içinde bir yeri vardır. Kimi güzel olaylar sonuçları itibarıyla insanı hayal kırıklığına sürüklerken, diğer yandan bazı olumsuz gibi görünen olaylar ise muhteşem başarıları ortaya çıkarabilir.
İnsanlar hastalanmalarının sonrasında maalesef genellikle kendilerinin faydalarına bir anlam çıkaramazlar. Aslında hastalık bize; mantıklı, faydalı bir anlam bularak o ana kadar olan yaşam şeklimizi sorgulama zamanımızın geldiğini anlatır. Niçin hastalandığımızı sorgulamakta hiçbir zaman geç kalmış sayılmayız. Son nefesimizi vermemişsek gecikmemişizdir. Üzülerek ifade etmeliyim ki birçok insan bu anlamın sorgulamasını kendi zihin ve ruh dünyasında yapma fırsatı bulamadan dünyadan ayrılmak zorunda kalır. Bu insanlar hakikaten çok talihsizlerdir. Onlar zaten hayatlarının bir anlamı olması gerektiğini de yaşam süreleri boyunca sorgulama gereği hissetmemişlerdir.
Buna rağmen hastalığından ders çıkaran, hayatının ve yaratılış gerçeğinin ne anlam taşıdığını kavrayan insanların sayısı hiç de azımsanmayacak sayıdadır. Bu insanlar hastalıklarından çok şey öğrenme imkanı bulurlar. Onlar alışkanlık haline getirmiş oldukları zararlı alışkanlıklarla birlikte, olumsuz düşünce modelleri, kıskançlıklar, kin ve nefret duygularının insanın ruh dünyası ve maddi bedenine verdiği zararı bu vesileyle kavramış olurlar.
Kaynak: Dr. Recai Yahyaoğlu