güzelik,hoşa giderek hayranlık uyandıran,herkesin kendisinde varolması istediği bir özelliktir.ancak
Güzel huya kırk yılda doyulmaz, güzel yüze kırk günde doyulur demiş
atalarımız ve kibarca uyarmışlar: Güzellik, başa beladır!
Onlar böyle demişti ama, her dönemde insanlar, maddi güzelliğe kavuşmayı,
manevi güzellikler için uğraşmaya tercih ettiler.
İnsanların ticari furyaların etkisiyle, hayatının tek amacını bedenini ve yüzünü
güzelleştirmek olarak belirleyenlerin, esas güzellikten uzaklaşıp, yapay
olmaya yaklaştıklarını fark edecek halleri de kalmamış mıydı? Bütün hayatını
yüz ve vücut güzelliğine ve böylece mutlu olmak fikrine adayan insanlar, mutlu olabili-yorlar mıydı?
Zira çoğu zaman, sırtında küfesiyle tütün toplamaya giden, bu ve diğer tüm
sorumlulukları yüzünden, kendine vakit bile ayıramayan bir köylü kadın,
televizyon kanallarında her gün boy göstermeyi adet haline getirmiş bulunan,
yapaylaşmış bir kadından, çok daha güzel ve çok daha mutluydu.
Güzellik, güzel şeydi aslında. Ama acaba güzellik, herkesin tanımladığı,
herkesin anladığı şey miydi?
Güzellik sevilmez miydi hiç? İstenmez miydi? Güzel olmak huzur vermez miydi?
Mutlu etmez miydi? Güzellik, ALLAH için feda edebilmektir ,Günah işlediğimiz müddetçede çirkiniz O kara leke kalbimize işlemekle kalmıyor yüzümüzede aksediyor..
Tövbeyle yüzümüzü yıkayıp yine güzelleşenlerden olalım inşALLAH
Güzel bakan, güzel görür.
Güzel gören, güzel düşünür.
Güzel düşünen, hayatından lezzet alır
• Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir.
Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
• "Cenab-ı Hakk'ı bulan, neyi kaybeder?
Ve Onu kaybeden, neyi kazanır?"
Yani: "Onu bulan herşey'i bulur;
Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz,
bulsa da başına bela bulur ."
• Kaderi tenkid eden başını örse vurur, kırar.
Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır
iktibas
Rabbim bu güzelliği görebilmeyi nasip etsin inşALLAH
selam ve dua ile...