Resul-ü Ekrem (sav) büyük hayırlarınyümünlerin
bereketlerin temelinde bir nüve gibidir.O size
doğru yolu gösteren
dosdoğru çığırı açan
sırat-ı müstakîme delalet eden yanılmaz
yanıltmaz bir rehber
bir müktedâ-yı küll'dür.
Bu nurlu yoldainsanları zulmetten nura çıkarmaya vesile olan O Zât'a
bu nurlu yolda yürüyen herkesin sevabından bir hisse verilecektir. " essebebu kel fail " sırrınca ümmetinin işlediği hasenâtın bir misli O'nun defterine kaydedilecektir.
Makam-ı Mahmud'un Sâhibi olan Resulü Ekrem'in(s.a.v) vefatiyle defteri kapanmayacakyığın yığın hasenât
sâlih amel devamlı O'nun defterine kaydolacak; makamı büyüdükçe büyüyecek
salahiyet sınırları genişledikçe genişleyecek -ve İnşallah- hergün
ümmetinden daha geniş kitlelere şefaat etme hakkını kazanacaktır.
Binaenaleyh
bu meseleye değişik iki zaviyede ele almak icabeder:
Birekşisibizler Resul-ü Ekrem'e (S.A.V) salâtü selâm okumakla
ahd-ü peymanımızı yeniliyor ümmet olma isteği ile kendisine müracaat ediyoruz. Yani "Seni andık
seni düşündük; Hakkın senin kadrini yüceltmesi için dua ve dilekte bulunduk" diyor ve dehalet ediyoruz. İşin bu yönüyle bizim dualarımız
"Makam-ı Mahmud'un" Sâhibinin (S.A.V) makamını yükseltmesi niyetiyle yapıldığından
O'nun (S.A.V) şefaat dairesi genişlemiş oluyor. Böylece daha çok kimseler o şefaat dairesinden istifade edebiliyorlar.
İkekşisibir kişinin Peygamberimizin (S.A.V) hakkında
O'nun kadir ve kıymetinin yükselmesi istikametinde yapacağı dua
kendisinin
O'nun himâyesi altına girmesine vesile olması içindir. Böylece
o kişi hakkında şefaat dairesi vüs'at kazanmış oluyor. Binaenaleyh
salâtü selâma Efendimizden (S.A.V) daha çok ona biz muhtaç bulunuyoruz.
Müracaatımızla mevcudiyetinibüyüklüğünü kabullenmiş ve küçüklüğümüzü
hiçliğimizi ilan etmiş oluyoruz. Devletini büyük tanıyıp yardım için ona müracaat eden kimse gibi
biz de
aczimiz ve fakrımızla beraber
şiddetli ve çok büyük bir günün endişesiyle şimdiden sarsılmışlık içinde
melce ve menca olarak Resul-ü Ekrem'e (S.A.V) dehâlet ediyor
arz-ı ihtiyaç ve arz-ı halde de bulunuyoruz.
Cenab-ı Hak Şefâat-ı Uzmâ Sahibi Muhammed (S.A.V)'ın şefaatına bizi mazhar eylesinBu işin beşaretini de arzedeyim.Deniliyor kiher Peygamberin kendi ümmetine verdiği birşey vardır. Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur ki: "Ben
ümmetime vereceğimi
Ahirete sakladım. O da şefaatımdır."
Alıntıdır..