Şehrin Yüksek Yerinde Bir Kabristan
Şehrin yüksek yerinde bir kabristan..
Erenler, ermişler, erememişler ve bir çok gelip geçmişler.Ve ne çok gelip gitmişler...
Üç uzun mezar cümle kapıda…
Birkaç adım ileride bir kadim dost bir güzel hatıra…
Fikri uzanınca insanın topraktan bir yakın geleceğe..ayrılığın hayaldeki baskısından daha şedit bir sükun oturuverir yanına..herkes yapraklar gibi dökülüyor güvenceden…
Yüksekçe bir yer burası… Yaz kış yapraklı ağaçlar var...
Dünden bugüne alel acele her yerler dolmuşlar…Tanıdık ve bildiğimin odasını mermerden yapmışlar..Üstü ıslak ..ayak ucunda kuş sarnıcı…
Hayat memat bir şeyler okudum seslice..Nurca derince haşirce..Yüksek ses alçak irtifa..Yüksekçe bir yer burası az da rüzgarlı..Hava güneşli..Güneş Kehkeşanlı ve hikmetli bir semazen…Meczup ve semavi…
Rabıtam dönüyor doksan dokuz taneli ikrarlar tekrarlar üzerinde…Yollar her yerde yol ..sıhhatte yar ise, eğer efkarında varsa yürürsün…Mevsim müsait ömür henüz kullanılır durumda.. bulutlar ve ufuk, gayeli bir manzumenin hedefçesi bir hakikatli fezlekesi…
Yani kıymetlim insan ötelere getiremeyeceği şeylere bel bağlamamalı..hani sonu sonsuzluk olmayan şeyler üzerinde ağlamamalı…Hem ağlatmamalı..ulaşılmaz bir masal da olmamalı kimse için…
Teneşir yazıyor her şeyin nihayetini tebeşirle…Çabucak siliniyor insan hatıraların genelinden …Musallada tahtadan bir emanette birkaç dakikalık anılmakla başlayan iftirakler ..nasıl bilinmek kim niyetine diye kurulan kısa cümleler vedasında...
Her neyse sultancığım her neye bulaşmışsa ellerin ve o ellerinde ise elleri onu da götür arzu ve amalini gayur bir manaya taşıyarak… Üzerinde umutla uğraşarak…
Yüksekçe bir yer burası yerden semaya...
Mozaik bir tahayyül… Tevehhüm ile ebeden hırsızlanmış bir beka hülyası...
Bir musibetin hareketlendirdiği nihayenin kefen biçtiği bir mevki-i hâtime…Her şey firak ile mecz olmuş meğer..bir rucu tezkeresi ile her şey öz vatanına sıla-i rahimde…Üryan bir kitap bitap bir dünya kalıyor boynunda…
İnsan yüzleşince yüzleşecekleriyle bir başka düşünüyor..Burada dünya nazarıyla çok kıymetli addedilen şeyler,gerçek uyanışların yurdunda beş para etmiyor…En masum arzular en sevgili sevilenler bayramlıklarını, id-i mahşere elyak giymediğinde iç içe dış dışa bir tebdille acip ve garip bir renk alıyorlar…
Yani gülcem kalbini sıcak tut..gönlünü hırpalama…Her mahbub muhabbetin bu sesiz ve için ve yerince tutulası tutuculuğuna dayanamıyor…Belki çekilip neşve-i ümitten tul-i emelden leylası vuslatından istiğna edemiyor…Geçici bikarar suretine takılıp geçemiyor…Çarşı Pazar..Bir sepet bir sandık birkaç bilezik bir iyi iştir..maişet meşruiyetinde koca günler..ne bileyim..Ruhlanmalı içi dışı bir şeylerle dolmalı hayatın..hani bakınca okunmalı sayfaları…
Belki acul ve sitemkarım feleğe karşı..Belki zaman doldurur kefesini kaf nun…
Vel hasıl uzun emeller kısacık bir hat… Yüklenmemeli zayıf omuzlarına kaldıramayacağın yükleri… Altına girmemeli amaçsızlık kâbuslarından kaçarak…
Mutlu olmak..mutluluğu tanımakla belki...
Bir güzel söz gelir aklıma mutluluktan bahsedince..İçi dolu bir güzel söz..Bilerek söylenmiş hissederek ifade edilmiş bir söz..vezinsiz uyaksız..samimi bir söz sadece..Hal muktezasınca bir söz…Belki bazen ezandır ..bazı bir refikin özledim demesidir…Bazen bir arkadaş gülümsemesi…Bazen nereye gideyim diye düşündüğünde gidilecek bir tahta tabureli yarenlik...Belki ahbaplarla fincan kadar bir yerde meydan kadar bir genişlik bulmaktır...Bazı kimsesizlikte alnınla yapıştığın bir tazimdir…Önüne bakarak avuçlarını açtığın bir tazarrudur…İçinde sadece anlam olan yaşamak ve yaşanmışlığa değer bir söz..ve ne kadar çok söyleşen vardır ve ne çok konuşur aslında her şey…
Şöyle denmiş Sözlerin söz olduğu bir yerde;
""Kitab-ı âlemin yaprakları, envâ-ı nâmâdud,
Huruf ile kelimâtı dahi efrâd-ı nâmahdud.
Yazılmış destgâh-ı Levh-i Mahfuz-u hakikatte,
Mücessem lâfz-ı mânidardır âlemde her mevcud. """
Hem de söz üstüne söz koymuş sözün erbapları;
""Kâinatın satırlarını dikkatle mütalâa et. Zira onlar, Mele-i Âlâdan sana gönderilmiş mektuplardır.""
Okuyana Aşk olsun….
Yüksekçe bir yer burası ..Kasımca da biraz…
m_safiturk
Alıntı
